UTİB Başkanı Engin: Kullan-at doğru değil fonksiyonelliğe odaklanmalıyız

Tekstil ürünlerinde yaygın olan kullan-at modelinin sürdürülebilir olmadığını söyleyen UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye’nin teknik tekstil altyapısının çok daha sürdürülebilir ve katma değerli olabileceğini kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
UTİB Başkanı Engin: Kullan-at doğru değil fonksiyonelliğe odaklanmalıyız

Esra ÖZARFAT

BURSA - Türkiye’nin pandemi sonrası normalleşme sürecine girmesi halinde ilk hareketlenecek sektörlerin başında şüphesiz ki turizm sektörü yer alıyor. Turizmciler kendi önlemlerini alırken, tekstilde yaygın olarak kullanılan kullan-at ürünler de gündemde yer etmeye başladı. Sağlık ve hijyen açısından olması ve uygulanması gereken bir çözüm gibi görünse de Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, konuyu sürdürülebilirlik merkezinde değerlendirdi. Engin, “Bu dönemde bizim özellikle antibakteriyel, daha fonksiyonlu tekstiller üzerinde çok daha fazla Ar-Ge çalışması yapmamız lazım. Kullan-at doğru bir çözüm değil. Bu maske de olsa, çarşaf da olsa tekrar kullanılabilir olmalı. Türkiye’nin hem dokuma hem de örme anlamında ciddi bir kapasitesi var” yorumunda bulundu. Pınar Engin, tekstil sektörünün Türkiye genelindeki 78 Ar-Ge merkeziyle ve yürütülen üniversite sanayi projeleriyle bu potansiyele sahip olduğuna vurgu yaptı.

“Fonksiyonel maske ihracatı serbest bırakılsın”

Engin, Türkiye’nin maske üretiminde ciddi bir başarı kaydettiğine, maske üretiminde kullanılan kumaşların da yerli üretim olmasının önemine işaret etti. Engin, “Maske konusunda ihracatın önünün açılması önemli. Ciddi avantaj var. Kullanılan kumaşı üreten arkadaşlarımız yüksek fiyatlara ihraç edebilecekken vatanperver bir duruşla ihraç etmiyorlar. Şu anda bir hibe, bir ihracat şeklinde üretim devam ediyor. Tulumda ise bire üç oranında. Dokuma ve örmeden yapılan maskeler aksesuar olarak hem ciddi bir moda parçası oldu hem de fonksiyonel özellikleriyle öne çıkıyor. Yüksek talep var. Hem üretiyor hem iç pazarda kullanıyor hem de ihraç edebiliyor olmamız bu noktada çok önemli” değerlendirmesini yaptı.

Spor kıyafetlerin çıkışı sürecek

Pandemi sonrası tekstil ürünleri kullanımında alışkanlıkların değişeceğini vurgulayan UTİB Başkanı Engin, “Spor kıyafetlerde ciddi bir çıkış vardı. Bu çıkışın devam etmesi bekleniyor. Bu noktada sürdürülebilirliğin altını çizmek gerek. Evde olduğumuz şu dönemde herkes tüketim alışkanlıklarını sorguluyor. Ucuz, kullan at, modayı tüket anlayışı azalacak. Haziran ve temmuz aylarında günlük kıyafetlerde ciddi bir artış olacak. Ev tekstilinde de evde daha fazla zaman geçiren insanlar ertelenmiş harcamaları gündeme getirmeye başladı. Ağustos ayında kadar tekstil ürünleri üretiminde kıpırdanma olacağını düşünüyorum. Bu süreç eylül-ekime sarkmayacak” açıklamasını yaptı.

“Koronavirüs iş kazası olarak görülmemeli”

Hazırlanan ama sevk edilmeyen ürünlerle ile ilgili hem stok hem de alacak sorunlarının yanında KDV alacakları konusunda da ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren Engin, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yapılan toplantıda konunun gündeme getirildiğini söyledi. Engin şöyle konuştu: “En azından bu dönemde devreden KDV’nin SGK muhtasar geçici vergilerden mahsup edilmesini arzu ediyoruz. Hatta KGF desteğinin sağlanıp sağlanamayacağını da sorduk. Yanıt bekliyoruz. Problemlerden biri de ham maddede KDV yüzde 18, satışta ise yüzde 8. O nedenle KDV alacakları da gittikçe artıyor. En azından bu dönem için kapatılması noktasında imkan yaratılmasını istiyoruz. Türkiye’de üretimi yapılmayan ya da yeterli üretimi olmayan ürünler konusunda yatırım teşvikleri olmalı. Ayrıca bu dönemde içerideki üretimi korumak anlamında bu dönemlik bazı koruma önlemleri gelmeli. Yine koronavirüsün iş kazası olabileceği yönünde görüşler var. Bu konuda net bir karar olmalı ve iş kazası olarak düşünülmemeli. Öte yandan sanayicilerin pandemi nedeniyle fabrikalarında yaptıkları servis sayısının artırılması, sosyal mesafeye uygun üretim alanları oluşturulması gibi maliyetlere doğrudan etki eden düzenlemeler de destek paketine dahil edilmeli.”

“Avrupa çalışmaya, kazanmaya ve harcamaya aç”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre nisan ayında tekstil sektörünün ihracatı Türkiye genelinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 71,64 kayıpla 25.5 milyon dolar oldu. UTİB’in nisan ayı ihracatı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65 azalış ile 34,6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Pandemi sonrası için öngörülerini paylaşan Pınar Taşdelen Engin, Avrupa ve ABD pazarının önemini koruyacağını, Türkiye’nin bu pazarlarda sahip olduğu avantajların artarak devam edeceğini kaydetti. Engin, “Avrupa çalışmaya, kazanmaya ve olduğu kadarıyla harcamaya aç. Bizim hazırlıklı olmamız gerekiyor. Öncelikle çalışanlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Pandemi sonrasında iş hacminde, siparişlerde bir artış olacağını düşünüyorum” dedi.

Tekstil