Tekstilin en güçlü fuarı kan kaybediyor
Dünyada tekstil sektörünün kalbi olarak kabul edilen Premiere Vision’da kan kaybı devam ederken ziyaretçi sayısı da düşük kaldı. Organizasyonun ticari hamleler nedeniyle eski gücünü kaybettiğini ve tarih değişikliğinin büyük bir handikap yarattığını belirten tekstilciler fuarın yeniden eylül ayına alınmasını talep ediyor.
ALİ ŞAHİN/BURSA
Bu yıl organizasyonu öncesinde birçok sıkıntı yaşanan ve tekstil sektörünün en önemli fuarlarının başında gelen Premiere Vision (PV) hayal kırıklığı yarattı. Fransa’nın başkenti Paris’te 4-6 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen fuara dünyanın çeşitli ülkelerinden bin 310 firma katıldı. Fuarda yer alan 211 Türk firmasının 145’i kumaş̧, 11’i aksesuar, 9’u ise iplik, 46 firma ise hazır giyim ve deri üreticisi olarak ayrıştı. Türkiye katılım sayısı bakımında ikinci sırada yer alırken, İtalya’dan 304 firma ile ilk sırada yer aldı. Organizasyon öncesi skandal bir karara imza atarak Türk firmalarının Asya ülkelerinin bulunduğu holde olacağının açıklanması ile başlayıp akabinde de teksitlcilerimizin birlikte hareket ederek fuara katılmamayı gündemine alması ile devam eden süreç uzlaşı ile sonuçlanmıştı. Beklentinin çok altında bir katılımla kapılarını açan Premiere Vision da dikkat çeken bir diğer husus da Türk tekstilcisinin holdeki konumlaması oldu. Fuar yönetimi Türk firmalarını holün köşesinde blok olarak yerleştirdi.
“Katılım yıldan yıla düşüyor”
Pandemi ile birlikte fuar tarihinin Temmuz ayına çekilmesinin bir gerekliliğin sonucu olsa da koşulların iyileşmesiyle geri dönüş yaşanmadığını hatırlatan İpeker Yönetim Kurulu Üyesi İhsan İpeker, “Yaz ayları birçok sektörde olduğu gibi yeni sezona hazırlanma, koleksiyonu genişletme ve inovasyonların sisteme entegre edilmesini sağlayan bir dönem iken bu dönemde fuar gibi yoğun bir çalışmanın olması bir challenge yaratmış olsa da müşterilerimiz ile bu platformda buluşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ne var ki müşterilerimiz içinde aynı husus geçerlidir. Kendilerinin de yeni sezona hazırlanma döneminde gerçekleşen fuara katılımın yıldan yıla düştüğünü görmekteyiz. Farklı bir fuar arayışı yerine müşterimiz ile dijital olarak kurguladığımız showroomumuza koleksiyonlarımızı sunmak üzere her zaman servis veriyoruz. 3D çalışmalarımız sayesinde kumaşlarımızın teknik özelliklerinin yanı sıra sanal dokunma hissini de sağlıyoruz. Geleneksel bir yöntem izleyerek müşteri/potansiyel müşteri ile üreticileri bir araya getirmeyi sürdüren Premiere Vision, katılımcı ve ziyaretçi sayısının azalma nedenlerini kabiliyet ve adaptasyon yeteneği güçlü Türk Tekstil Sektörüne, sosyo-ekonomik koşullarının asgari düzeyde olduğu için tercih edilebilen Uzak Doğu Tekstil Sektörüne bağlayarak Avrupalı üreticilerin portföylerini daralttığına olan inançları nedeniyle yapmış olduğu coğrafik dağılım ile bunun önüne geçebileceklerini düşünmüş olacaklar ki sunmuş oldukları plana olan güçlü tepkimiz sayesinde bu karardan vazgeçmişlerdir. Bu karar nedeniyle itibarı zarar gören PV Yönetimi ikinci bir karar ile soyutlaştırılmış sınırlar diyebileceğimiz bir kurulum öngörmüştür” dedi.
“Ayrıştırmak sürdürülebilir bir yaklaşım değil”
Premiere Vision tarafından farklı bir bakış açısı geliştirerek katılımcıların coğrafik dağılımına göre stand konumlandırılmasının nihai markalar açısından kullanıcı dostu ve zamanı efektif kullanımını kolaylaştırıcı bir yol olmadığını ifade ettiklerini belirten İpeker, “Akabinde yapmış oldukları revize konumlandırmada ise coğrafik dağılım olarak nitelendirebileceğimiz keskin sınırları olmayan, benzer ürün gamları bir aradaydı. Bu kapsamda revize planın daha kullanıcı dostu olarak belirtebiliriz. Her şeyin yeniden tanımlandığı yeni dönemde ayrıştırıcı yaklaşımların sürdürülebilir olmadığını ifade etmek isterim. Premiere Vision fuarları tekstil sektöründe önemli bir değeri temsil etmektedir. Bu köklü geçmişin vermiş olduğu sorumluluk ile hareket edeceğine ve bütüncül bir yaklaşım izleyerek biz paydaşları ile sürdürülebilir birlikteliğin gücünü yansıtacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“PV küçülme ivmesinde”
Normal şartlarda Eylül ayında gerçekleştirilmesi gereken fuarın İki yıldır Temmuz ayında düzenlendiğini ve bu yıl kan kaybının kendisini iyice hissettirdiğini belirten Rabek Tekstil CEO’su Sarper Hamzagil, “Daha önce iş koluna göre yapılan yerleşim planlaması bu sene ülke bazlı olarak yapılmış. Bu gelen az sayıda katılımcının da zorlanmasına neden oldu. Türk firmaları olarak holde köşeye konumlandırıldık. Dünyada tekstil tektir ve hepimiz bunun paydaşıyız. Bu anlayışın hakim olması gerekli. Öte yandan Fuar ciddi bir oranda kan kaybediyor. Tarihte yanlış yönetim nedeniyle tarih sahnesinden silinen fuarları hepimiz biliyoruz. Premiere Vision da ne yazık ki küçülme ivmesinde. Fuarın tarihinin değişmesi ile birlikte ziyaretçi sayısında net bir düşüş var. Yeniden Eylül ayında düzenlenmeyi gündemine almalı. Bununla birlikte artık ticari bir fayda da sağlamıyor. Bizler ticari şirketleriz ve bu anlamda bize fayda sağlamayacak organizasyonlarda bulunmamalıyız. Fuar kendi içinde küçülüyor. PV yönetiminin bu konuları inceleyip acil bir aksiyon alması lazım. Gidişat sürerse Milano’daki Unica fuarı veya yine Fransa’daki TexWorld fuarları bir alternatif olarak düşünülebilir” dedi.
“5 yıl sonra fuarlar anlamını yitirecek”
Fuarda ziyaretçi ve katılımcı sayısının azalmasında birçok parametrenin olduğunu vurgulayan Dilek Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kayaoğlu, “Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada maliyetlerin artması önemli bir etken olduğu gibi Paris’te yaşanan olaylar da PV fuarının sönük geçmesinde önemli rol oynadı. Ziyaretçilerin otel rezervasyonlarında yüzde 30’a yakın iptallerden bahsediliyor. Bütün bunlara rağmen yine önemli alıcılar fuarda yerini aldı. Premiere Vision sektörün en önemli fuarı. Daha önce katılımcı olmak için birçok kıstas varken pandemi sonrasında işin ticari kısmının ağır basmasıyla bazı sıkıntılar kendini gösterdi. Özellikle fuarın birçok kişinin tatilde olduğu temmuz ayına alınması da kan kaybında etkili oldu. Sadece PV özelinde değil, bütün dünyada fuarlar kaybediyor. 5 yıl içerisinde birçok fuarın sona erdirileceğini ya da anlamını yitireceğini düşünüyorum. Çünkü teknoloji çok hızlı ilerledi ve birçok avantajı beraberinde getiriyor. Fuarlar için yapılan harcamaların müşteri ilişkilerine aktarılmasının çok daha olumlu sonuçları olduğunu insanlar görmeye başladı” ifadelerini kullandı.