Hazır giyimde 33 milyar $'lık ihracat hedefinin 3 anahtarı var
Orta vadeli ihracat hedefini 33 milyar dolar olarak belirleyen hazır giyim sektörü, bu hedefe ulaşmak için eğitimden tasarıma, Ar-Ge’den Ür-Ge’ye kadar birçok alanda önemli çalışmalar yapıyor. İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe; “Eğitim, tasarım ve markalaşma, sektörümüze 33 milyar dolarlık ihracatın kapısını açacak üç sihirli anahtar” diyor.
Hazır giyim Türkiye’nin en stratejik sektörlerinden biri. İstihdama katkısı, yüksek katma değerli üretimi, ihracatı ve ülkeye kazandırdığı net döviz getirisi ile açık ara öne çıkıyor. Türk hazır giyim endüstrisinin bugün küresel ölçekte bir oyuncu olmasında ve dünyada ilk üç oyuncu arasında yer alma hedefi ile yoluna devam etmesinde, İHKİB’in; eğitim, tasarım, araştırma-geliştirme (Ar-Ge) ve ürün geliştirme (ÜrGe), dijitalleşme gibi alanlarda 30 yılı aşkın süredir yaptığı çalışmaların, projelerin katkısı büyük. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe ile bu kez, işte bu çalışmaları yani eğitimi, tasarımı, Ar-Ge ile Ür-Ge’yi ve dijitalleşmeyi konuştuk…
Mustafa Gültepe söze, donanımlı iş gücünün katma değerli üretim için önemini vurgulayarak başlıyor. Sektörde işin doğası gereği ‘emek yoğun’ üretim yapıldığına dikkat çeken Gültepe, “İşletmenizi en son teknolojili makinelerle donatsanız bile üretimde insan faktörünün hayati önemi bulunuyor. Bu nedenle İHKİB olarak 1991’den bu yana, yani tam 30 yıldır mesleki eğitime yatırım yapıyoruz. Mesleki eğitime en başından itibaren önem veren kurumlardan biriyiz ve sektöre donanımlı iş gücünü kazandırma konusunda hiçbir sorumluluktan kaçınmadık” diyor.
1995’te mesleki eğitime destek için Milli Eğitim Bakanlığı ile ilk protokolü imzaladıklarını, Bakanlık ile işbirliği çerçevesinde bugün 5 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni desteklediklerini anlatan Gültepe, “Sektörümüz için ara eleman yetiştiren okullarımızdan bugüne kadar 7 binden fazla öğrencimizi mezun ettik. 1998’de kurduğumuz İHKİB Eğitim Vakfı ile her yıl 500 öğrencimize burs veriyoruz. AB tarafından da bir prestij projesi kabul edilen ‘Moda Tekstil İş Kümesi Projesi’ ile İstanbul Moda Akademisi’nin (İMA) temellerini attık. AB’nin Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA I) projesi kapsamında desteklediği İMA ile sektöre akademik donanıma sahip tasarımcılar kazandırıyoruz” diyor.
Üniversitelerle çeşitli düzeylerde işbirliği projeleri yürüttükleri bilgisini veren Gültepe, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nda Giyim Üretim Teknolojisi bölümünü desteklediklerini söylüyor. Gültepe şöyle devam ediyor: “İhracatçı birliklerimiz, Tekstil İşverenleri Sendikası ve YÖK ile yaptığımız işbirliği ile tekstil mühendisliği bölümlerine geçmişteki itibarlarını yeniden kazandırdık. İki yıl öncesine kadar 13 tekstil mühendisliği bölümünden sadece ikisi kontenjanını doldurabilirken, artık hem taban puanları ortalama 100 puan yükseldi hem de tüm bölümlerde neredeyse yüzde 100 doluluğa ulaşıldı.” Mustafa Gültepe, eğitimin yanı sıra tasarımda da İHKİB’in moda endüstrisine öncülük ettiğini, projeleriyle diğer sektör kuruluşlarına ilham kaynağı olduklarını vurguluyor. 1992’den bu yana düzenledikleri Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması ile sektöre yüzlerce tasarımcı kazandırdıklarını anlatan Gültepe, “Türkiye hazır giyim üreticisi kimliğinden çıkarak, küresel modada trend belirleyen, markalı üretimin payını her geçen yıl artıran bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor. ‘Dört Dörtlük Plan’ adını verdiğimiz yol haritamızda da tasarım odaklı ve markalı üretim, temel başlıklardan birini oluşturuyor. Orta vadede 33 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğimiz ihracatımızın en az yüzde 25’ini markalı ürünlerin oluşturmasını öngörüyoruz” diyor.
Tasarımcıları küresel vitrine taşıyor
İHKİB tasarımı desteklemekle kalmıyor aynı zamanda Fashion Week Istanbul (FWI) ile tasarımcıların ve markaların koleksiyonlarını yılda iki kez küresel vitrine çıkarıyor. Dünyada 130’u aşkın moda haftası arasında ilk 10’da yer alan etkinliğin 16’ncı sezonu 13-16 Nisan tarihlerinde düzenlendi. Pandemi nedeniyle ikinci kez tamamen dijital platformlarda gerçekleştirilen organizasyonda 30 marka ve tasarımcı koleksiyonlarını sergiledi. Mustafa Gültepe, eğitim, tasarım ve markalaşmayı sektöre 33 milyar dolarlık ihracatın kapılarını açacak üç sihirli anahtar olarak değerlendiriyor. Gültepe, hazır giyimde kilogram başına ihracat birim fiyatının 16,5 dolar olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: “33 milyar dolarlık hedef için kilogram başına ihracatımızı 30 doların üzerine çıkarmak durumundayız. Öncülük yaptığımız Ar-Ge ve Ür-Ge projeleri ile yolu kısaltmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz.”
İHKİB, Türkiye’de en çok Ür-Ge, yani küme projesi yürüten ihracatçı birlikleri arasında ilk sırada yer alıyor. Bugüne kadar beş Ür-Ge projesi tamamlanırken beş proje halen devam ediyor. 10 proje ile 167 firmanın üretimde dijitalleşme ve endüstri 4.0 uygulamaları ile sosyal uygunluk alanlarında altyapılarını geliştirmelerine katkı verildi. Aynı zamanda küme firmalarının kapasitelerini geliştirmelerine imkân sağlandı.
Dönüşüm sürecinde üç önemli proje
İHKİB; dijitalleşme, karbon ayak izinin ölçümü, çevre dostu üretim ve döngüsel ekonomi konusunda üç proje üzerinde çalışıyor. Üçü de AB Komisyonu IPA projeleri kapsamında desteklenen projeler şöyle sıralanıyor:
Tasarımdan Üretime: Türkiye’de Hazır Giyim Sektörünün Dijital Dönüşümü Projesi:
Proje ile Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünün dijital dönüşümün imkânları kullanılarak artırılması hedefleniyor. AB’nin IPA II kapsamında 10,4 milyon Euro hibe desteği verdiği projenin bütçesi, genel işletme giderleriyle birlikte 13,9 milyon Euro değerine ulaşıyor. Ticaret Bakanlığı’nın da eş finansman sağladığı proje, araştırma geliştirme alanında EKOTEKS laboratuvarı, tasarım boyutuyla İstanbul Moda Akademisi ve 1.200 metrekarelik alana kurulan Dijital Dönüşüm Merkezi olmak üzere üç merkezden yönetiliyor. Büyük bölümü tamamlanan projenin tüm bileşenleri ile Temmuz ayında sektörle buluşturulması hedefleniyor.
Sektörün Karbon Ayak İzinin Ölçümü ve Azaltılması Projesi:
AB’nin IPA III kapsamında desteklediği ve hazırlıkları devam eden proje ile sektörün karbon ayak izinin ölçümü ve azaltılması hedefleniyor. Proje özellikle sınırda karbon düzenleme mekanizması kapsamında karşılaşılacak olan yeni regülasyonlara uyum sağlanması, sektörel farkındalık ve iyi uygulamaların tanıtımına odaklanacak. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin de (İTHİB) dahil olduğu dört bileşenli proje fişi Avrupa Birliği’ne sunuldu. Ayrıca Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) için de farklı sektörler tarafından proje çerçevesinde çalışmalar yürütülüyor.
Döngüsel Ekonomi Projesi:
Hazırlık aşamasındaki Döngüsel Ekonomi Projesi de yine IPA III kapsamında AB tarafından destekleniyor. Proje ile döngüsel ekonomiye uygun tasarım ve ürün yaşam döngüsüne uygun modeller etrafında sektörün yenilikçi yapılanmasının geliştirilmesi hedefleniyor.
Hazır giyim ocakta 615 bin istihdamla rekor tazeledi
İHKİB’in donanımlı iş gücünü arttırmak için çeşitli projeler yürüttüğü hazır giyim endüstrisi, aynı zamanda ülkenin istihdam yükünün karşılanmasında önemli bir sorumluluk üstleniyor. Sektör, salgın döneminde bile istihdam rekorları kırmaya devam etti. 100 bin dolarlık yatırımla 150 kişiye istihdam imkânı sağlayabildiklerini vurgulayan Mustafa Gültepe, “Hazır giyim sektörü Türkiye’de işsizlik sorunun panzehri olabilir” diyor ve devam ediyor: “Salgın döneminde istihdamını arttıran nadir sektörlerden biriyiz. 2020’de istihdamda rekor üstüne rekor kırdık. Mart 2020’de, yani salgının ülkemizde başladığında 592 bin olan istihdamımızı, Ocak 2021’de 615 binin üzerine çıkardık. İstihdamımızı koruyup arttırmada Kısa Çalışma Ödeneği’nin (KÇÖ) büyük katkısını gördük. Uygulamanın 31 Mart tarihi itibarı ile sonlandırılması bizim için büyük hayal kırıklığı olmuştu. Çünkü KÇÖ uygulamasının başladığı koşullar bugün de geçerli. Avrupa’da kapanma önlemleri devam ediyor. Siparişler azaldığı için firmalarımızın önemli bir kısmı düşük kapasite ile çalışıyor. Bizim de talebimiz doğrultusunda uygulamayı Haziran sonuna kadar devam ettirme kararı nedeniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyoruz.”
İlk çeyrekte 4.7 milyar dolarlık ihracat
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü bütün olumsuzluklara rağmen yılın ilk çeyreğinde başarılı bir ihracat performansı sergiledi. Mustafa Gültepe, sektörün Mart ayı ve ilk çeyrekteki ihracatını şöyle değerlendirdi: “Mart 2021’i 1 milyar 678 milyon dolar ihracatla tamamladık. 2020’nin aynı ayına göre yüzde 38,7 artıdayız. Ancak salgının 2020 Mart’ında ihracat üzerindeki suni etkisi nedeniyle 2019 ile kıyaslama yapmanın daha isabetli olacağını değerlendiriyorum. 2019 Mart ayına göre bu yıl sadece binde 3 gerideyiz. Salgının etkilerinin devam etmesine, Avrupa’daki kapanmalara ve sipariş iptallerine bakıldığında mart ayında genel olarak başarılı bir performans sergilediğimizi söyleyebilirim. Sektör olarak yılın ilk çeyreğinde 4 milyar 707 milyar dolarlık ihracata ulaşmış bulunuyoruz. İlk çeyrekler özelinde baktığımızda 2020’ye göre 11.6, 2019’a göre yüzde 4.6 artıdayız. Bu dönemde en büyük pazarımız konumundaki AB’ye geçen yıla göre yüzde 14.9, 2019’a göre ise yüzde 9 daha fazla ihracata imza attık. İlk çeyrekte ABD’ye yüzde 36.4, Fransa’ya yüzde 18.1, İtalya’ya yüzde 20.7 ihracat artışı gerçekleştirdik. Salgın ile birlikte yeni bir alt kategori olan medikal ürünlerin ihracatımıza katkısı da sürüyor. Ocak-Mart döneminde maske ve koruyucu giysi ihracatından ülkemize 138.1 milyon dolar döviz kazandırdık.”
'İnovatif Fikir Maratonu’na katılan gençlerle gurur duyduk'
Eğitim, salgının olumsuz etkilerini en çok hisseden alanlar arasında yer alıyor. İHKİB, meslek liselerindeki gençlerin motivasyonlarını bu süreçte yüksek tutabilmek ve yaratıcı fikirlerini işe dönüştürmek için önemli bir projeye imza attı. İnovatif Fikir Maratonu adı verilen yarışmaya İstanbul’daki 54 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 415 öğrenci katıldı. Mart ayındaki finalde yarışan 18 projeden bazıları markaların ilgi odağı haline geldi. İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, “gençlerimizle gurur duyduk” dediği İnovatif Fikir Maratonu’nun doğuş öyküsünü şöyle anlattı: “Meslek lisesi öğrencileri arasında farkındalığı arttırmak için düzenlediğimiz Moda Tasarım Teknolojileri Beceri Yarışması’nın üçüncüsünü salgın nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Gençlerimizin motivasyonlarını bu süreçte yüksek tutmak ve yaratıcı fikirlerini işe dönüştürmek için Milli Eğitim Bakanlığı’nın da desteği ile tamamen dijital platformda İnovatif Fikir Maratonu’nu projelendirdik. Alanında bir ilk olan fikir maratonuna İstanbul’da hazır giyim bölümü bulunan 54 Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nden 83 takım halinde,
415 öğrenci katıldı. Geçen yıl ekim ayında başlayan maratonda gençler ilk aşamada çözüm fikirlerini geliştirdiler. İkinci aşamada prototip ve numuneler hazırlandı. Üçüncü aşamada ise sponsorluk desteğinin yanı sıra bilgi ve deneyimi ile sektörde kendini kanıtlamış isimlerden birebir danışmanlık alarak ürünü seri üretime hazır hale getirdiler. Gençlerimiz, böylece daha okul aşamasında girişim ekosisteminde inovasyon süreçlerinin tüm aşamalarını uçtan uca deneyimleme imkânı buldular. Gençlerin önünü açtığımızda, onlara imkân sunduğumuzda ne kadar başarılı işler yapabildiklerini İnovatif Fikir Maratonu ile bir kez daha gördük. Mesleki eğitimde sanayi-okul işbirliğini daha çok güçlendirmeliyiz. Özel sektörün birikimini ve deneyimini okul çağında gençlere aktarmalıyız.”
İnovatif Fikir Maratonu’nda ilk üçe giren okullar ve projeleri şöyle oldu:
1. Selçuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi / AURA: Şef ve aşçılar için yanmayan, terletmeyen ve leke tutmayan önlük.
2. Nişantaşı Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi / FİBERMAY: Yüzme bilmeyen ve su korkusu olanlar için kapok lifinden tasarlanan batmayı önleyen mayo.
3. Kartal Sabiha Gökçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi / MODROP: Kıyafetleri iklim koşullarına, renk ve kumaş özelliklerine göre kombinleyebilen uygulama.