Türkiye’nin teknoloji girişim ekosistemi son 4 yılda 4,7 milyar dolarlık yatırım aldı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, “Son 4 yıla baktığımızda özellikle 700 milyon dolarlık bir yatırımın alındığı 2024'ün ilk 9 ayını da hesaba katacak olursak, Türkiye’ye 4,7 milyar dolarlık bir yatırım geldi. Son dönemde dünyaya baktığımızda teknoloji girişimleri ile gelen yatırımların hem istihdama hem büyümeye hem de ekonomideki diğer girdiler açısından ciddi bir anlamı var. Biz de Türk girişimcilerimizin bu paydan daha fazla almasını temenni ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, Türkiye'nin teknoloji girişim ekosisteminin son dönemde ciddi bir büyüme gösterdiğini belirterek, bu ekosisteme son 4 yılda 4,7 milyar dolarlık yatırım geldiğini bildirdi.
Polat, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de düzenlenen Avrupa'nın en önemli teknoloji ve startup etkinliklerinden Slush'ta AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin teknoloji girişim ekosisteminin son dönemde ciddi bir büyüme gösterdiğini belirten Polat, “2011-2021 döneminde girişimlerimiz yaklaşık 810 milyon dolarlık yatırım aldı. Fakat son 4 yıla baktığımızda özellikle 700 milyon dolarlık bir yatırımın alındığı 2024'ün ilk 9 ayını da hesaba katacak olursak, Türkiye’ye 4,7 milyar dolarlık bir yatırım geldi.” ifadelerini kullandı.
Polat, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak farklı ortamlarda Türkiye'nin teknoloji girişim ekosistemini anlatma hedefi taşıdıklarını vurgulayarak, bu hedefe ulaşmak için teknoloji yatırımcılarının ve girişimlerinin buluştuğu bir etkinlik olan Slush’a katıldıklarını söyledi.
Bekir Polat, Slush benzerini farklı Avrupa ülkelerinde de yaptıklarını, yakın zamanda Lizbon'da Web Summit’e katıldıklarını belirterek, "Türkiye'nin hem tüm oyuncularıyla gelişmiş ekosistemini hem de kamu tarafındaki verilen teşvikleri bir şekilde anlatabilmek istiyoruz. Bu etkinliklerin bir önemi daha var. Son dönemde dünyaya baktığımızda teknoloji girişimleri ile gelen yatırımların hem istihdama hem büyümeye hem de ekonomideki diğer girdiler açısından ciddi bir anlamı var. Biz de Türk girişimcilerimizin bu paydan daha fazla almasını temenni ediyoruz. Tabii ki girişimler bağlamında sadece yatırımcılar değil, başka ülkelerdeki girişimcileri de aslında Türkiye'ye çekmek ve Türkiye'yi bölgesel bir üs olarak hem bizim 85 milyonluk pazarımıza hem de Türkiye'den bölgesel diğer pazarlara ulaşmalarını istiyoruz.” diye konuştu.
Türkiye teknoloji ekosistemini dünyaya tanıtma hedefi
Türkiye’nin yatırımcılara sağladığı fırsatlara işaret eden Polat, yatırımcılara sunulan birçok değer önerisi olduğunu fakat genelde kendilerinin bunu son dönemde biraz daha kısaltıp 4 temel değer önerisine indirgediklerini dile getirdi.
Polat, yatırımcılara sunulan değer önerilerinden birincisinin büyüme olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Büyüme her türlü yatırımcı için aslında en önemli konulardan birisi. Türkiye'ye baktığımızda son 20 yılda her yıl yüzde 5,4 büyüme ile aslında sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştiğini görüyoruz. İkincisi yine yatırımcılar için en önemli hususlardan birisi de yatırım ortamı. Ne kadar yatırım dostu bir yatırım ortamı var malumunuz. Geçen yakın bir zamanda Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Yatırım Danışma Konseyi yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında Yatırım Ortamı İyileştirme Koordinasyon Kurulumuz var. Aslında biz sistematik olarak devamlı 'Türkiye'deki yatırım ortamı daha iyi nasıl hale getirilir' bunun peşindeyiz ve bu çerçevede devamlı hem kamu tarafında hem özel sektör tarafında çalışmalar devam ediyor”
Polat, Türkiye’nin sunduğu değer önerisinin bir diğerinin de genç, yetenekli iş gücü olduğunu belirterek, ülkeyi şu anki mevcut bölgesinde ayıran en önemli özelliğinin eğitimli ve nitelikli iş gücü olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Polat, şöyle devam etti:
“Özellikle girişim ekosisteminde de çok girişimci bir kültürümüz var. Ama buna ek olarak yetenekli mühendislerimiz de mevcut. Bu ikisinin birleşimi ülkemizin potansiyeli açısından çok önemli. Bunun da devamlı altını çiziyoruz. Bir diğeri de aslında lokasyon. Tabii ki her ortamda Türkiye'nin jeostratejik olarak lokasyonun önemi vurgulanıyor. Ama biz bunu daha fazla altını çizmek için önemsiyoruz.
Çünkü birincisi 4 saatlik bir zaman diliminde Türk Hava Yolları'nın da desteğiyle birçok ülkeye eş zamanlı bir bağlantılılık sağlıyor. Bir diğeri ise yine son 20 yılda yapılmış altyapı ve üst yatırımlarıyla beraber Türkiye yine bölgesinde sadece üretim değil, yönetim üssü. Üretimin diğer değer zincirindeki parametrelerin de Türkiye'ye gelmesi, satın alma ofisleri, AR-GE çalışmaları, finans ofisleri ve benzeri komple paketin Türkiye'den kullanabileceği bir hale geliyor. O yüzden lokasyonu da ciddi anlamda önemsiyoruz.”
“Almanya ile Çin arasında kalan en büyük ekonomik güç”
Türkiye’de 7 unicorn ( 1 milyar doları aşan girişimler) olduğunu ve ülkede unicorn adayı olan birçok girişimin mevcut olduğunu dile getiren Polat, daha çok "Turcorn" çıkması için durmadan çalıştıklarını kaydetti.
Polat, yakın zamanda 2024-2028 doğrudan yatırım stratejilerini yayınladıklarını hatırlatarak, orada stratejiyi değerlendirirken hem uluslararası doğrudan yatırımlar hem finansal paraya ulaşım, hem özel yatırım fonları, hem de risk sermayesi fonlarının gündeminde olan bazı parametreler bulunduğunu vurguladı.
Dünyayı şu an etkileyen birtakım ekonomik belirsizliklerin mevcut olduğunu anımsatan Polat, Kovid-19 salgını sonrası tedarik zincirindeki kırılmalarla beraber yeniden bir şekillenmenin başladığını kaydetti.
Polat, yaşlanmanın da birçok ülke için ciddi bir sorun olduğunu belirterek, "Özellikle genç nüfus, çalışacak olan nüfusla alakalı. Son dönemde haberlerde de görüyoruz. Birçok ülke özellikle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere nitelikli insan gücü ile alakalı çalışmaları var. Daha fazla ülkeleri nasıl çekebilirler şeklinde. Biz bütün bunları parametreleri de göz önüne alarak bu stratejiyi oluşturduk." ifadelerini kullandı.
Polat, bu stratejinin merkezinde son dönemde çok önemli olan sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün de olduğunu vurgulayarak, "Bunlar önemli konular ve nitelikli uluslararası doğrudan yatırımlar. Artık ülkemizin büyümesinin bir tık daha öteye taşıyacak olan şey, katma değeri yüksek, daha inovasyon ağırlıklı, AR-GE ağırlıklı yatırımların peşinde koşmak. Aslında bu taraftaki ciddi desteğimizin ve kapasitemizin buraya ayrılmasının bir nedeni de o. Çünkü teknoloji yatırımlarının bu anlamda ciddi bir açığı doldurduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası yatırımcılarla görüşürken birçok şirkette Türkiye’den çok genç yetenekler çalıştığını ve üst kademelere çıktıklarını gördüklerini aktaran Polat, gençlerin Türkiye’nin potansiyeline inanarak ülkeyi bir üst seviyeye taşıyacağını belirtti.
Bekir Polat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizim ülkemiz, bölgesinde 85 milyon nüfusuyla, 33 buçuk yaş ortalamasıyla, eğitimli, genç, nitelikli ve sofistike bir üretim gücüyle aslında bazen yine yatırımcıların söylediğiyle söyleyeyim, 'Almanya ile Çin arasında aslında kalan en büyük ekonomik güç ve bölgesel güç.' Ve tabii ki bu yeterli değil. Daha büyük hedeflerimiz var. Ülke olarak inşallah birçok alanda daha üst seviyelere çıkmak için hep beraber çalışıyor olacağız."