Eczacıbaşı Holding CEO'su Gümrah: Dönüşüm için sürekli öğrenme ve yenilik şart

2018 yılında dijital dönüşüm ofisini kurarak, dönüşüm yolculuğunda önemli bir ivmelenme kazandıklarını belirten Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, “Bu yolculukta hayata geçirdiğimiz projelerin, son üç yıldır somut katkısını görüyoruz. 2023 yıl sonu itibariyle dijital dönüşümün işlerimize ve karlılığımıza katkısını da net ölçebiliyoruz” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Eczacıbaşı Holding CEO'su Gümrah: Dönüşüm için sürekli öğrenme ve yenilik şart

EKONOMİ'nin aylık yayını TEKNOLOJİ gazetesinde kanaat insanlarının, şirketlerinin hepimizin dilinde olan dönüşüm kavramı üzerine görüş ve önerilerine, deneyimlerine, izlenimlerine yer vereceğiz. İlk sayımızın konuğu Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, şirketlerdeki dönüşümü gerçekleştirmenin en önemli unsurlarından biri doğru liderlik olduğunun altını çiziyor. Bu konuda şu görüşleri aktarıyor: “Her dönüşümde olduğu gibi üst yönetim, dönüşüm sürecine güçlü bir liderlik ve net bir vizyon sağlamalı”. Gümrah, Eczacıbaşı’ndaki dönüşüme dair geleceğin trendleriyle ilgili önemli tespitlerde bulunuyor:

Dijital dönüşüm ofisi kurduk

Eczacıbaşı Topluluğu olarak 2018 yılında dijital dönüşüm ofisini kurarak ivmelendirdiğimiz yolculukta hayata geçirdiğimiz projelerin, son üç yıldır somut katkısını görüyoruz. 2023 yıl sonu itibariyle dijital dönüşümün işlerimize ve karlılığımıza katkısını da net ölçebiliyoruz.

Sohbet robotu projemiz var

Özellikle üretken yapay zekanın ve büyük dil modellerinin ortaya çıkmasıyla birlikte içerik oluşturma ve sohbet robotu projelerini hayata geçiriyoruz. Kurum verilerimize dayanarak iç görü elde edebilmek için Generative BI projesine de başladık. Teknoloji organizasyonlarımızı, özellikle yapay zekadaki gelişmeleri de öngörerek güncelliyoruz. Topluluğumuzun Veri ve Analitik mükemmeliyet merkezini de barındıran Eczacıbaşı Bilişim şirketimiz, Ar-Ge merkezi statüsüne kavuştu.

Üniversite işbirliğinde neredeyiz?

Öte yandan çalışanlarımızın yetkinliklerini arttırmak için de farklı inisiyatifler başlattık. Yapay zeka uygulamalarının demokratikleşmesiyle birlikte verilerimizi de belirlenmiş yönetişim prensipleri çerçevesinde kullanıcılarımıza açmayı ve çalışanlarımızın ihtiyacı olan teknolojik çözümleri kendilerinin üretebilmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda başlattığımız Business Technologist programı çerçevesinde yapay zeka ve veri üzerine üniversite işbirliği ile 4 farklı seviye eğitim kurguladık.

Dijital eğitimi özendiriyoruz

Çalışanlarımıza verdiğimiz eğitim süresinin yüzde 30’unu dijital eğitim müfredatı oluşturuyor. Aynı zamanda tüm dijital projeleri kapsayan ve projenin getirisi üzerinden hesaplanan bir teşvik mekanizması yürütüyoruz. Bu yaklaşımın da olumlu neticelerini görüyoruz.

Yapay zekaya dayalı katma değer

Ana iş alanlarımızda değer yaratıcı yapay zekâ kullanarak, işlerimizde daha da fazla katma değer yaratmayı planlıyoruz. Örneğin, banyo iş kolumuzda global bir danışmanlık şirketi ile yapay zekanın üretim, pazarlama ve destek fonksiyonlarındaki kullanım alanlarını ve Topluluktaki sinerji fırsatlarını çalışıyoruz. Tüketicilerin beklentilerini anlamak ve bu beklentilere göre çözümler üretmek her zaman önemli idi. Bugün bu çabaya hız unsuru da eklendi. Hatta tüketici tarafında ihtiyaçlar olgunlaşmadan harekete geçmek gerekiyor. Yapay zekâ bu noktada önemli bir fırsat sunuyor. Çünkü tüketiciye kesintisiz deneyim sunmak ve her yerden erişilebilir olmak durumundasınız.

İki şirketimiz prestij listede

E-ticaret ve çoklu kanal kaslarımızı geliştirmeyi ve yurt içi-yurt dışı e-ticaret yetkinliğimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Değişen müşteri beklentilerini adresleyen yeni iş modellerini de geliştiriyoruz. Bu alanda Decoverse ve Evital, mevcut iş alanlarımızdan bağımsız konumlandırdığımız ve hızlı büyüme evresine giren iki yeni şirketimiz oldu. VitrA Karo’nun Bozüyük üretim tesisiyle, karo seramik sektöründe Dünya Ekonomik Forumu’nun Global Lighthouse Network’e seçilen ilk kuruluş olmasının gururunu yaşadık. Yapay zekâ, veri analitiği, nesnelerin interneti ve endüstri 4.0 alanındaki ileri teknoloji uygulamaları ile bir program yürüterek bu seçkin ağa katıldığımız için mutluyuz. Eminim bu katılım ile VitrA Karo'nun ve Topluluğumuzun diğer bütün kuruluşlarının dijital dönüşümü ve sürdürülebilirlik yolculuğu çok daha hızlanacak, rekabetçiliği güçlenecek. Farklı kuruluşlarımızda dijital ikiz ve yapay zeka destekli bir çok optimizasyon ve karar destek projesi de devam ediyor.

Karar kalitesinin artırmaya odaklandık

Karar alma süreçlerinde veriyi daha da etkin nasıl kullanabiliriz? Bu, kendimize sürekli sorduğumuz bir soru. Karar kalitesinin artışı; dijitalleşmeden, değer zincirinin her unsurunu sürekli izlemekten ve analiz etmekten geçiyor. Dijital dönüşüme sadece bir teknoloji güncellemesi olarak yaklaşmak da doğru değil. Sizin de belirttiğiniz gibi iş kültüründe ve yetkinliklerde de dönüşüm olmalı. Şirket kültürünün yenilikçi, çevik ve sürekli öğrenmeye açık bir yapıda olması önemli. Çalışanların yeni teknolojilere ve değişen iş modellerine adapte olmalarını sağlayacak bir ortam yaratılmalı.

Liderler net vizyon sağlamalı

Her dönüşümde olduğu gibi üst yönetim, dönüşüm sürecine güçlü bir liderlik ve net bir vizyon sağlamalı. Yeni teknolojilerin etkin kullanımı için, mevcut insan sermayemizi geliştirmek ve elde tutmak, gerekli becerilere sahip çalışanları çekmek, önemli.

Davos'un her oturumunda olan konu

Yapay zekâ alanında yaşanan gelişmeler, teknoloji yol haritalarının yeniden ele alınmasına neden oluyor. Bunun da çok anlaşılır bir nedeni var: Verimlilik artışının büyük kısmı buradan gelecek. Microsoft CEO’su Satya Nadella yapay zekâ için "Kişisel bilgisayarın icadından sonra bugüne kadar en yüksek verimlilik yaratacak teknolojik devrim” diyor örneğin. Ocakta Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’taki yıllık toplantısında da izlenimim bu yöndeydi. Yapay Zekânın konuşulmadığı neredeyse tek oturum yoktu.

Yapay zekaya iş dünyası verimlilik ve rekabet avantajı penceresinden bakıyor. Kanun koyucular ise bilgi kirliliği, gizliliği, manipülasyonu ve güven penceresinden… Yapay zekanın hayatımızın her alanını olağanüstü bir hızla değiştirdiğini görüyoruz. Bu değişimden olumsuz etkilenmemek için, yarattığı fırsatları görmemiz, bunlardan yararlanmak üzere yeni beceriler edinmemiz gerekiyor. Diğer taraftan yarattığı riskleri nasıl yönetebileceğimizi düşünmek de şart.

Verinin kalitesi ve doğru işlenmesi çok önemli

Yapay zeka uygulama alanları hızla gelişirken, neredeyse her gün bir yenilikle uyanıyoruz. Bu da şirketlerin sürekli öğrenme ve yenilik yapma kültürünü benimsemelerini gerektiriyor. Öte yandan bu teknolojiyi geliştirecek ve uygulayacak yapay zeka yetenekleri giderek daha önemli hale geliyor. Şirketlerin yetenekli çalışanları çekme ve mevcut çalışanlarını geliştirme stratejileri oluşturması gerekiyor. Tabi yapay zekanın temel yapıtaşı veri. Şirketlerin sahip olduğu verinin kalitesi, veriyi işleme altyapısı, veri anlamlandırma yetkinliği ve en önemlisi veriye dayalı karar alma kültürünü benimsemesi, yapay zekayı uygulamada elde edecekleri başarıda büyük rol oynayacak.

Öte yandan, yapay zeka, şirketlerin sadece kendi kaynaklarıyla fayda sağlayabileceği bir teknoloji değil. Bu konu üzerine çalışan teknoloji sağlayıcıları, yeni girişim şirketleri ve diğer endüstri oyuncularıyla işbirliği yapmak önem taşıyor. Özellikle yeni girişim şirketleri, geleneksel şirketlere yeni teknolojileri benimseme konusunda hız kazandırabilecek yetkinliklere sahipler.

ÇALIŞANLARININ YETKİNLİĞİ ARTIRILMALI

Önümüzdeki dönemde sizi etkileyecek değişimler, trendler neler olacak sıralarsanız sevinirim?

Yapay zeka teknolojisinin ve her gün yenilenen uygulama alanlarının önümüzdeki döneme damga vuracağını düşünüyoruz. Yeni akıllı uygulamaların devreye alınmasının yanında mevcut uygulama ve altyapıların akıllandırılması da kuruluşları bekleyen büyük dönüşümlerden birisi. Tabi tüm bu süreçte, çalışanların yetkinliklerinin artırılması veya dönüştürülmesi de kritik önemde olacak.

Diğer taraftan, dünya ekonomisi daha önce tanık olmadığımız bir hızda kabuk değiştiriyor. Baş döndürücü jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir küresel ekonomik ortamda, dış ticaret rotaları yeniden çiziliyor, küresel tedarik zincirleri yeniden tasarlanıyor. Herkes gibi biz de bu dinamikleri takip ediyor, bunlardan nasıl etkilenebileceğimizi tartıyor, ülkemiz ve tüm paydaşlarımız için sürdürülebilir değer üretmeyi hedefliyoruz.

Tedarik zincirlerinin yeniden oluştuğu bu ortamda, hedeflediğimiz daha yüksek katma değere ulaşma yolunda Türkiye için çok büyük fırsatlar bulunduğuna da inanıyoruz. Ülkemizin, genç ve eğitimli insan gücü, güçlü finans sektörü, proaktif ekonomi yönetimi ve iyi hesaplanmış riskleri almaya yatkın sermayedar yapısı ile bu fırsatı değerlendirecek güce sahip olduğuna inanıyoruz.

Teknoloji