Black Mirror'ın kurgusu gerçek oluyor: Bumble'da yapay zeka dönemi
Bilim kurgu dizisi Black Mirror'ın yapay zeka ve teknolojiye ilişkin öngörüleri her geçen gün gerçekliğe daha çok yaklaşıyor. Tanışma ve flört uygulaması olan Bumble'ın kurucusu Whitney Wolfe Herd "Artık sizin yerinize bir yapay zeka, diğer kullanıcıların yapay zekasıyla etkileşime geçecek ve size en uygun eş adaylarını önerecek" dedi. Bu; dizinin 6 yıl önce çekilen bölümünde işlenen bir konuydu.
Yapay zeka, hayatı artık başka biçimde yorumlayacak yeniliklerle hergün şaşırtıyor.
Yapay zekanın insan hayatına etkisini irdeleyen ve teknolojinin hayatı kolaylaştırdığı kadar çözülmeyecek düğümleri de beraberine getireceği mesajını veren bilim kurgu dizisi Black Mirror'ın bir kehaneti daha gerçekleşiyor.
6 sezonluk dizinin 6 yıl önce yayınlanan bir bölümünde yapay zekanın insanlar arasındaki ilişkiyi belirlediği ve en iyi olanı belirlerken, kişinin kararlarının hükümsüz kaldığı konusu işlenmişti.
2014 yılında tanıtılan ve milyonlarca insanın tercihi haline gelen tanışma uygulaması Bumble'ın da yapay zeka ile birleşen yeni algoritması kullanıcılara uygun eşleşmeyi sağlayacak.
Bumble, kullanıcıların 'sağ'a ya da 'sol'a kaydırma prensibiyle çalışan etkili bir tanışma uygulaması olarak biliniyor.
Bumble'ın kurucusu Whitney Wolfe Herd, Bumble uygulamasının geleceğine yönelik konuştu.
Herd yaptığı konuşmada Bumble uygulamasının yapay zeka ile geleceğine dair ifadeler kullandı:
"Artık sizin yerinize bir yapay zeka, diğer kullanıcıların yapay zekasıyla etkileşime geçecek ve size en uygun eş adaylarını önerecek. Bu, adeta bir flört rehberinin diğerleriyle iletişim kurup sizin için en iyi eş adaylarını belirleyebileceği bir çağın başlangıcı gibi.
Siz 600 kişiyle iletişim kurmak zorunda kalmayacaksınız; yapay zeka, size şehrinizdeki binlerce kişi arasından gerçekten tanışmaya değer olanları seçecek. İşte yapay zekanın gücünü en etkili şekilde kullanmanın yolu budur."
Bu yenilikçi adımın arkasında yatan düşünceyi Wolfe Herd şu sözlerle açıklıyor: "Bir ilişki kurmak bazen yorucu olabilir. Bu nedenle, insanların ilk adımı atarken güvenli ve özgün hissetmelerini sağlamak istedik."