Yerli kırmızı mercimekte fiyat yüzde 80 arttı

Yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretimi yapılan kırmızı mercimekte girdi maliyetlerinin artması, devir stoklarının azalması ve iklim şartlarının olumsuz seyretmesi ile verim düştü, fiyat yüzde 80'e yakın arttı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yerli kırmızı mercimekte fiyat yüzde 80 arttı

Seda ER

Türkiye’de ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretimi yapılan kırmızı mercimekte girdi maliyetlerinin artması, devir stoklarının olmaması ve iklim şartları gibi durumlar nedeniyle verim az olurken, fiyatta yüzde 80 civarında artış yaşanıyor. 2017 yılında yaklaşık 2.7 milyon dekar olan kırmızı mercimek ekim alanlarının gelecek 5 yıllık süreçte azalacağı, 2020 yılında ise yaklaşık 1 milyon 750 - 1 milyon 800 bin dekara düşeceği tahmin edilmekte. Üretim tüketimi karşılayamaz duruma gelmesi söz konusu diyen sektör temsilcileri zaman kaybetmeden yetkililerin tedbir almasını istedi.

‘Kırmızı mercimekte gümrük vergisi kaldırılmalı’

Kırmızı mercimekte gümrük vergisinin kaldırılması gerektiğini kaydeden Nizip Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Sarı, “Bu yıl kırmızı mercimekte yüzde 80 civarında fiyat artışı oldu. Verimin düşmesi ile birlikte bu artış ciddi rakamlara ulaşmış durumdadır. Hasat zamanına kadar ithal ürün getirmezsek bu artış daha da ciddi bir rakama ulaşacak, buda hem üretici hem tüketici için olumsuzluk oluşturacak” dedi. TÜİK verilerine göre 2018 yılında 290 bin ton ihracat, 331 bin ton ithalat gerçekleştiğini vurgulayan Sarı, “2018 yılında ziraat mühendisleri odasının hazırlamış olduğu mercimek raporuna göre kırmızı mercimekte kişi başı yıllık tüketimi 5 kilo olarak tahmin edilmekte. Ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen kırmızı mercimek son yıllarda İç

Anadolu Bölgesi’nin bazı kesimlerinde de yetiştirilmeye başlanmasına rağmen son dönemlerde ciddi bir verim kaybı yaşandı. Bunun neticesinde piyasadaki talebe karşılık yeterli ürün bulmakta zorluk çekiliyor. Bu durumu fırsat bilen üretim bölgelerinde kabuklu mercimek stokçuları piyasaya mal sürmemeye başladı. Fiyat artışlarından çiftçilerin bir kazanımı yok. Yeni mahsulün çıkması için 7 ay gibi zaman var. Ayrıca hasat öncesinde Ramazan ayının olduğu da unutulmamalıdır. Yani kısacası talebin en yoğun olacağı mevsime giriyoruz. Bunun için bugünden tedbir alıp en azından hasattan 1 ay öncesine kadar geçerli olacak şekilde gümrük vergilerinin sıfırlanarak yurtdışından ihtiyacımız olan mercimeğin yurda girişini sağlamalıyız. Böylelikle vatandaşımızın ihtiyacı olan ürünü tedarik etmiş oluruz. İthalattan dolayı çiftçimizin bir zararı söz konusu olmayacağı gibi halkımızda fahiş fiyattan ürün almamış olacak” ifadelerini kullandı.

‘Güneydoğu’nun en büyük gelir kaynağı’

Kırmızı mercimekte fiyat artışı sebeplerinden birinin de bir önceki yılın devir stokunun az olmasından kaynaklandığını ifade eden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis de; “Özellikle bizim ülkemizde devir stokları çok önemsenmiyor. Fakat dünyada rekolte kadar önemsenen bir durum. 2017-2018 yılında bir devir stoku bulunuyordu. Fakat 2018-2019 yılına baktığımız zaman bir devir stoku bulunmuyor. 1988 yılına baktığımız zaman Türkiye’nin mercimek çeşitliliğinde 1 milyon 40 bin ton rekor miktarda gerçekleştirdiği üretimiyle, dünya mercimek üretiminin yaklaşık yüzde 39’unu gerçekleştirerek 1. sırada yer aldı. Bu üretimde kırmızı mercimeğin payı ise 829 bin tondur.

O yıllarda bu üretimi yapıyorsak bugün bu miktarı üretemiyorsak kendimizi tarım konusunda sorgulamamız gerekiyor. Üretim çok olsaydı ve devir stoku da elimizde olsaydı bu fiyatlar bu kadar artmazdı” dedi. Güneydoğu’nun en büyük gelir kaynaklarından birinin kırmızı mercimek olduğunu vurgulayan Reis şöyle devam etti; “Bu yönüyle bölgede stratejik bir ürün grubu. Yurtdışından yerli mercimeğimize çok ciddi bir talep var. Birçok ülkeye ihracat yaparak döviz girdisi sağlayabiliriz. Üretime önem vermemiz gerekiyor. İthal mercimek ile yerli mercimek arasında 2 TL bir fiyat farkı oluşmuş durumda. İthal ürün kilogramı 4 TL iken yerli mercimek kilogramı 6 TL. İthalat anlık çözüm olabilir. Önemli olan yerli tohumları ön planda tutarak, çiftçinin üretim maliyetlerini düşürecek dekar başına ürün verimliliğini ve kalitesini arttıracak destekleme modellerinin ortaya konulması gerekiyor. Ayrıca stratejik ürünlerde gerektiğinde destekleme fiyatlarını tarlaya tohum atılmadan önce açıklanmalı.

‘Ekim alanı arttı rekolte aynı kaldı’

Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya 2018 yılına nazaran 2019’da ekim alanlarının artmasına rağmen rekoltenin artmadığı kaydetti. 2018 yılında Şanlıurfa‘da 929 bin 902 dekarda mercimek ekimi yapıldığını aktaran Kaya, “Bu araziden elde edilen rekolte 72 bin tondur. 2018 Türkiye’de elde edilen mercimeğin yaklaşık olarak yüzde 23’ü Şanlıurfa ‘da üretilmiştir. Yapılan araştırmalara göre 2019 yılında Şanlıurfa’da yaklaşık 1 milyon 064 bin 723 dekar araziye mercimek ekimi yapılmıştır.

2018 yılına nazaran 2019 yılında mercimek ekim alanı çoğalmış; ama verim düşüklüğünden dolayı mercimek rekoltesi 2018 yılı ile hemen hemen aynı olmuştur. 2019 yılı mercimek fiyat artışlarının iki türlü sebebi vardır. Bunlar; Ekim alanı artmasına rağmen üretimde yaşanan olumsuzluklardan dolayı verimin düşük olması, tohumluk sezonu olması ve ithal gelen mercimek ‘in yerli mercimeğe göre kalitesinin düşük olması ve bundan dolayı yerli mercimeğin rağbet görmesi; fiyat artışlarına neden olan etkenlerdir” şeklinde konuştu.

‘İklim şartları olumsuz etkiledi’

Kırmızı mercimekte bu yılki iklim şartlarından dolayı mahsulün az olduğunu vurgulayan Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Akıncı da, “Çiftçilerimiz tarlaya girip ürünlerini toplayamadı ve hasat yapılamadı. Bu durum ürünün az olmasına neden oldu. Sezon başında kabuklu kırmızı mercimek 2.60 TL iken, bugün 4.50 TL civarında satılıyor. Ürün fiyatının yükselmesi alım gücünün düşmesine neden olmaktadır. Geçici olarak gümrük vergilerinin kaldırılması ile birlikte Türkiye’nin ihtiyacı olan ürün gelirse fiyatlar makul duruma gelebilir” dedi.

Tarım