Urfarm, 4 bin aile işletmesine ulaşan koyun sütü ekosistemi kurdu
Üniversite – sanayi ve kamu işbirliğiyle Urfa’da 4 bin aile işletmesine doğrudan etki eden yeni bir koyun sütü ekosistemi oluşturan Urfarm, yıllık 40 konteyner peynir ihraç ederek net ihracatçı konuma yükseldi. Firmanın ihracat atılımıyla birlikte daha önce düşük fiyatlardan satılan koyun sütünün ticari değeri yetiştiricilerin lehine artıyor.
MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA
Şanlıurfa’da 23 yıldır koyun sütü ve ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Urfarm, İtalyan iş ortakları ile 2021 yılında başladıkları pecorino peyniri üretimiyle bölgede yeni bir ekosistemin oluşmasını sağladı. TİGEM Ceylanpınar İşletmesi ile 3733 üreticiden yıllık 10 milyon litre koyun sütü toplayan firma, yüksek katma değerli pecorino, coğrafi işaretli Urfa sadeyağı, tulum peyniri, koyun yoğurdu ve feta peyniri üreterek başta Amerika olmak üzere bir çok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Firmanın ihracattaki başarısı nedeniyle düşük fiyata satılan koyun sütü de değerlenerek üreticisini memnun ediyor. Bölgedeki geleneksel mera hayvancılığı ve yüksek süt verimi olan ivesi koyun ırkı nedeniyle hammadde de yüksek kalite ve lezzet avantajına sahip olduklarını belirten Urfarm Genel Müdürü Sinan Kutlu, günlük 250 ton süt işleme kapasitesi oluşturduklarını söyledi. Üretimin yanı sıra yüksek kaliteli ürün hedefiyle yeni nesil soğutma teknolojisine sahip 70 süt tankerinden oluşan tedarik filosu kurduklarını ifade eden Sinan Kutlu, “Şirket olarak koyun sütünden 5 ana kategoride geleneksel süt ürünleri üretiyoruz. Lokomotif ürünlerimizi koyun peyniri, sade yağ ve pecorino peyniri oluşturuyor. Üretiminin az olması ve ihracatımızın sürekli olarak artış göstermesiyle birlikte koyun sütü bölgemizde stratejik ham madde ürünleri arasına girdi. Bölgemizden 7 ay boyunca koyun sütü topluyoruz. Bu süreçte toplam istihdamımız 300 kişiyi aşıyor. Sözleşmeli üreticilerimiz ile birlikte şuanda yaklaşık 4 bin ailenin yararlandığı bir koyun sütü ekosistemi oluşturduk. Çiftçilerle güvenli ticaret bağlantıları oluşturduğumuz için bölgemizdeki koyun sütü üretiminde ciddi bir artış yaşanıyor. Hayvancılık faaliyetlerinin gelişmesine aktif katkı sağlayan bir iş modelini bölgemize kazandırmaktan dolayı gururluyuz” dedi.
FSCC 22000 belgesi alındı, Amerika FDA denetimi için son hazırlıklar yapılıyor
Oluşturdukları yüksek teknolojili ham madde tedarik hattı ve süt işleme tesisiyle birlikte koyun sütü ve peynirinde kaliteyi artırdıklarını ve koku sorununu da geride bıraktıklarını ifade eden Sinan Kutlu, “Koyun sütünü sağımın hemen akabinde soğutma tanklarında muhafaza edip fabrikamıza ulaştırıyoruz. Hammaddemiz burada filtrasyon, termizasyon ve pastorizasyon süreçlerinden geçirilip üretime alınıyor. Bizden önceki olumsuz uygulamalar nedeniyle tüketicilerden gelen ağır koku eleştirilerini de geride bıraktık. En büyük rekabet gücümüzü geleneksel yöntemlerle modern endüstri tekniklerini birleştirerek ürettiğimiz yüksek kaliteli ürünler oluşturuyor. Bunun için şirket bünyesinde sadece kalite kontrol alanında 4 mühendisimiz görev yapıyor. Sektörümüzde geçerliliği olan ulusal ve uluslararası kalite belgelerimizi aldık son olarak FSCC 22000 belgemizle Avrupa standartlarında üretimimizi akredite olarak devam ediyor. Amerika’da etkili olan FDA denetimi için de son hazırlıklarımızı yapıyoruz” diye konuştu.
İtalya macerası sosyal medyadan gelen mesajla başladı
İtalyan iş ortakları ile 2021 yılında başladıkları ihracat hikayelerini de anlatan Sinan Kutlu, şöyle devam etti: “Şuanda iş ortağımız olan İtalyan peynir üreticisi Peppi Fadda, ürünlerimizi sosyal medya üzerinden görüp bizimle iletişime geçti. Görüşmelerimizin ardından kendilerini Şanlıurfa’da ağırladık. İtalyan peynir ustamız Gerardo Virligo ekibimize dahil oldu ve pecorino peyniri üretim sürecimiz başladı. Ustamız Gerardo, 2 yıl boyunca burada kalıp üretim ve Ar-Ge sürecimizi yürüttü. Bu süre zarfında firmamız bünyesindeki genç peynir ustalarını yetiştirdi. 4 yıldır devam eden işbirliğimizde artık net ihracatçı firma konumundayız. Pecorino peyniri özel aroması ile hem soslarda hem makarnalarda hem de pizzalarda kullanılıyor. Ülkemizde ise tüketimi hızla yaygınlaşıyor.”
“Koyun sütünde kooperatifleşme elzem hale geldi”
Şanlıurfa’daki koyun yetiştiriciliğinin daha sürdürülebilir bir seviye yakalaması için yetiştiricilerin kurulacak bir birlik bünyesinde bir araya gelmesinin elzem olduğunu belirten Sinan Kutlu, “Şuanda ürünlerimizin pazar sorunu yok. Tek sorunumuz daha fazla miktarlarda kaliteli ham maddeye erişim sağlamak. Fabrikamız günlük 250 ton koyun sütünü işleyecek şekilde kuruldu. Bu nedenle ivesi koyun popülasyonunu artıracak profesyonel girişimlere ihtiyacımız var. TİGEM Ceylanpınar işletmesinde mevcutta 50 bin olan sağmal ivesi koyun sayısının 125 bine çıkarmayı planlıyor olması bölge için çok olumlu. Aynı zamanda küçük aile işletmelerinin de desteklenmesi lazım. Özellikle yetiştiricilerimize soğutma tankı sağlanmalı. Eğer bu tanklar kurulursa kalite kontrol süreçlerini daha profesyonel bir şekilde yönetebilir çiftçilere daha yüksek katma değer yaratabiliriz. Bu nedenle özellikle ivesi koyun yetiştiricilerimize yönelik sağım makineleri ve soğutucu tank desteğine ihtiyacımız var. Bu teknolojik ekipmanlar yetiştiricilerimize sağlanırsa 4 yıllık bir emek sürecinde ortaya çıkan koyun sütü ekosistemimiz daha hızlı gelişebilir. Bu alanda Şanlıurfa Valiliği, Harran Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Şanlıurfa Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, GAPTAEM ve TİGEM nezdinde girişimlerimiz devam ediyor” dedi.
Acar: Amerika peynir pazarının yüzde 5’ini kontrolümüze aldık
Üretimlerinin yüzde 90’ını ihraç ettiklerini ifade eden Urfarm İhracat ve Pazarlama Müdürü Mustafa Acar ise lokomotif pazarlarının Amerika ve Ortadoğu olduğunu kaydetti. Amerika’nın peynir ürünlerinde büyük bir pazar olduğunu vurgulayan Mustafa Acar, “4 yıl önce giriş yaptığımız Amerika’da yıllık 22 bin tonluk peynir pazarı var. Bu pazar hacmi her yıl daha da genişliyor. Amerika’da yüzde 5’lik pazar hâkimiyetimiz var. Pazardaki lokomotif ürünlerimiz ise sade yağ ve pecorino peyniri olarak öne çıkıyor. Küresel pazarlarda daha ekonomik ürünler için alternatif süt ürünleri piyasaya sunan şirketlere karşı en önemli rekabet gücümüzü güvenilir ve geleneksel ürün portföyümüz oluşturuyor. Biz geleneksel değerlerimizden vazgeçmeyerek yüzde 100 koyun sütünden ürünleri piyasaya sunuyoruz. Lezzet avantajımız ile rakiplerimizin 3 adım önündeyiz” dedi.
Ürün portföyündeki çeşitler süper foods olarak kabul ediliyor
Pecorino peynirinde yakaladıkları ihracat başarısını yeni ürünlerle zenginleştirmek istediklerini ifade eden Mustafa Acar, kısa bir süre sonra koyun yoğurdunu da hem iç pazara hem de yurt dışı pazarlara sunacaklarını kaydetti. Acar, “Yaptığımız ilk koyun yoğurdu ürünlerimiz deneyenler tarafından oldukça beğenildi. Koyun sütündeki yüksek protein ve yağ oranıyla dünya pazarına yeni super foods çeşitleri kazandırmayı hedefliyoruz. En önemli misyonlarımızdan birisi de yerel lezzetlerimize sahip çıkmaktır. Urfa Peyniri, Urfa sade yağdan sonra urfa koyun yoğurdunu da yurtdışı pazarlarda tanıtmak istiyoruz” diye konuştu.
“15 ocakta e-ticaret satışlarına başlıyoruz”
Tüketicilere ilk elden ulaşmak adına e-ticaret altyapısı oluşturduklarını belirten Mustafa Acar, şöyle devam etti: “www.urfarm.com.tr adresi üzerinden satışlarımız 15 Ocak 2025’ten itibaren başlıyor. Soğuk zincire uygun lojistik altyapımız kuruldu. E-ticaret kanallarının yanı sıra üst segment zincir market raflarında yer almak üzere girişimlerimiz devam ediyor. Ülkemizde koyun sütünden yapılan peynir, yoğurt çeşitleri bulmak zorlaştığı için zincir marketler işbirliğine sıcak bakıyor. Ürünlerimiz kısa bir süre içinde market raflarında da erişilebilir durumda olacak. Biz hem kendi tüketicilerimize hem de işbirliği yaptığımız tüm ortaklarımıza yılın 12 ayı ürün tedarik edecek bir üretim zinciri oluşturmayı başardık.”
Prof. Dr. Atasoy: Hammadde ne kadar artırılsa çeşit sayısı da o oranda artar
Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ferit Atasoy Şanlıurfa’da hayvancılığın uzun bir geçmişinin bulunduğunu ve kentin süt ve süt ürünlerinde ciddi bir tarihsel birikime sahip olduğunu söyledi. Ayrıca Urfa’da koyun sütünden üretilen ürünlerin Türkiye’nin her yerine yayıldığını ve ticari bir değer yakaladığını belirten Prof. Dr. Atasoy, “Urfa’da süt ürünleri üzerinde Ar-Ge çalışmalarının yapılması ve çalışmalarda en önemli odak noktasının pazar değeri yüksek ürünlerin üretilmesini sağlama hedefiyle ilerliyoruz. Üniversite ile özel sektörünün daha çok işbirliği yapması gerekiyor. Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümü olarak üzerimize düşen her türlü akademik katkıyı vermeye hazırız” dedi.
Urfa sadeyağın kalitede bir rakibi yok
Urfa sadeyağının sahip olduğu özellikleriyle, sadece Türkiye’de değil dünyada üretilen sadeyağ benzeri ürünlerden farklı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Ferit Atasoy, “Sadeyağın yoğun olarak üretildiği bölgelerde kullanılan proseslerde sıcaklık 100 derecenin üzerine çıkartılıyor. Urfa’da daha düşük sıcaklık 100 oC’nin altında üretim gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla yüksek sıcaklık nedeniyle sadeyağda meydana gelebilecek zararlı maddeler Urfa sadeyağında oluşmuyor. Bu aynı zamanda yağın aromasını koruduğu için Urfa sadeyağında lezzet faktörünü de ön plana çıkarıyor. Ayrıca kentte yaygın olarak yetiştirilen ivesi koyun ırkından elde edilen sütün kullanılması sadeyağın yüksek kaliteli olmasını ve ürünün tercih edilmesini sağlıyor” diye konuştu.
Küresel peynir pazarının 2024 hacmi 80 milyar Euro
İtalyan Peynir Üreticisi Peppi Fadda, Avrupa ve Amerika’daki peynir piyasasının hızlı bir büyüme ivmesi yakaladığını söyledi. İtalya’daki peynir pazarının toplam hacminin bu yıl 25 milyar euro olarak gerçekleştiğini belirten Peppi Fadda, şöyle konuştu: “İtalya’da enflasyon oranları şuanda yüzde 4 seviyesine çıktı. İnsanlarımızın alım gücü düşüyor. Bu durum fiyat kırılganlığının yoğun hissedildiği peynirdeki tüketim oranlarına da hızlı etki etti. Ancak hükumetimiz önümüzdeki yıl enflasyondaki artışın duracağı 2026 yılı itibariyle gerileyeceğine yönelik açıklamalar yapıyor. Enflasyon ne kadar hızlı gerilerse peynir sektöründeki talepler de o hıza artış eğilimine girecek. Bu durumda bile İtalya’nın kendi iç pazarındaki peynir sektörünün toplam hacmi 25 milyar euroya ulaştı. Küresel peynir pazarının hacmi de bu yıl 80 milyar euro olarak gerçekleşmesi öngörülüyor. Dünyanın en büyük peynir ihracatçısı olarak da Amerika Birleşik Devletleri ön plana çıkıyor.”
Amerika’da pecorino tüketimi daha da yaygınlaşacak
İtalyan peynirinde farkındalık oluşturmak için sivil toplum kuruluşları, gastronomi okulları ve şeflerin Amerika’daki kamu, restoran ve kafe işletmelerine yönelik özel farkındalık artırıcı çalışmalar yürüttüklerini belirten Peppi Fadda, “Ülkemizde ciddi büyüklükte peynir kooperatifleri var. Peynirde ciddi büyüklükte bir ekonomik model oluşmuş durumda. Üretilen ürünler satılmadığı durumlarda devletimiz stokların eritilmesi konusunda üreticileri desteklemek zorunda kalıyor. Sektörün tüm bileşenleri bir araya gelerek pecorino peynirinin kullanım alanlarını yeniden dizayn etmeye uğraşıyor. Amerika’da yapılan özel çalışmalarda pecorinonun farklı makarnalarda ve tüketim alanlarında kullanılmasını sağladık. Yeni reçeteler ve menüler oluşturduk, oluşturmaya da devam ediyoruz. Bu çalışmalar sayesinde Amerika’daki restoranlarda İtalyan peynirinin kullanılmasına yönelik ciddi bir değişim var. Dolayısıyla Amerika’dan aldığımız taleplerde ciddi bir artış var. Bundan 5 yıl önceye kadar pecorino peyniri sadece soslarda kullanılıyordu. Yaptığımız çalışmaların ardından pecorino peyniri artık direkt olarak menülere de girdi” dedi.
Kısa vadede ihracat hedefi 100 konteynere ulaşmak
Urfa’dan tedarik edilen pecorino peynirinin yüzde 60’nın soslarda kullanıldığını belirten Peppi Fadda, “Urfa’dan tedarik ettiğimiz ürünleri aşamalar halinde menülerde kullanılan peynirler haline getirme hedefimiz var. Yani Urfa peyniri ile daha katma değerli alanlara giriş yapmamaya hazırlanıyoruz. Bu alanda ciddi tanıtım çalışmaları yürütüyoruz. 2021 yılında Urfarm Şirketi ile 8 konteyner olarak başladığımız ticaret hacmimiz bugün 40 konteynere ulaştı. Bu sayıyı 2025 yılında 50 konteynere çıkarmayı planlıyoruz. Ancak asıl hedefimiz ise kısa vadede 100 konteyner barajını aşmaktır. Pecorino’nun yanı sıra yeni çeşitlerle ilgili firmamızın sürdürdüğü Ar-Ge çalışmaları bu alandaki hedeflerimize daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak. Urfarm, profesyonel organizasyonu ve nitelikli personel ve kaliteli süt ile önümüzdeki 5 yıl içerisinde pecorinoda ciddi bir marka haline gelecek. Bundan kuşkumuz yok. Urfa’da bu girişimler sayesinde peynirde dünyanın sayılı bölgelerinden biri haline gelecek” değerlendirmesi yaptı.
Virligo: “Mera hayvancılığı koyun sütünün kalitesini artırıyor”
Amerika’dan 2 Altın lezzet madalyası bulunan 82 yaşındaki İtalyan Peynir Ustası Gerardo Virligo, Urfa’daki koyun sütünün peynir üretimi için gerekli tüm kalite şartlarını sağladığını belirtti. Urfadaki koyun sütünün kalitesinin en önemli nedeninin ise bölgede İtalya’da olduğu gibi mera hayvancılığının yaygın olması olduğunu dile getiren Gerardo Virligo, “Pecorino, rendede kullanıldığı için sert bir peynir olarak üretiliyor. Yaklaşık 70 gün boyunca ahşap raflarda olgunlaştırılıyor. Olgunlaşma sürecini sahip olduğumuz bir özel bıçak ile sürekli olarak izliyoruz. En önemli etmenler koyun sütünün kalitesi ve peynirin sahip olduğu nem ve tuz oranıdır” diye konuştu.