Üretici isyan etti: 20 liraya üretiyor 8 liraya satıyor!

Antalya’da en fazla üretilen ve ihraç edilen ürün olan domatesin fiyatı 8 liraya kadar düşerken, üretici 1 kilo domatesin maliyetinin yaklaşık 25 lira olduğunu söylüyor. İhracattaki düşüşle fiyatların da gerilediği belirtiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Üretici isyan etti: 20 liraya üretiyor 8 liraya satıyor!

Antalya Yaş Sebze ve Meyve Hali’nde çiftçiler ve aracılarla konuşan Cumhuriyet’ten Ece Güneş, önce halde ürününü birkaç saat içinde satıp evine dönen çiftçilerin artık alıcı beklediklerini aktarıyor.

25 liradan alımı başlayan domateslerin alıcı bulmakta zorlandığı belirtilirken, domatesin kilosunun 8 liraya kadar düştüğünü belirtti.

Antalya Yaş Sebze Meyve Toptancı Hali Komisyoncular Derneği (ANTKOMDER) Başkanı ve kendisi de bir domates üreticisi olan Nevzat Akcan, şu sözlerle durumu anlatıyor:

“Domates yerle yeksan oldu.  Domates öldü, cenazesini kaldırıyoruz. Domates şu an 5 TL – 8 TL -10 TL. 5 liraya bu ülkede ne var? 20 yıl önce turfanda üründü domates. Pahalıydı. Şimdi değil. 20- 22 lira üretim maliyeti var. 5 liraya 10 liraya satıyor böyle bir sektör ayakta kalabilir mi?”

“Hal kanunun gözden geçirilmesi gerekiyor”

Akcan, 2012 yılındaki hal kanunun, hal dışında meyve sebze ticareti yapılmasının önünü açtığını belirtirken, hal dışındaki ticaretin yıllar içinde büyüyerek kayıt dışılığı artırdığını ve sebze meyve fiyatlarını manipüle etmeye başladığını öne sürüyor. Akcan, “Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bugün hal hareketli ertesi gün ürün basıyor, fiyat düşüyor, ertesi gün dışarıdan mal çekiyor fiyat yükseliyor, piyasayı manipüle ediyor” diye anlatıyor.

“Pestisit haberleri bilinçli yapılan haberler”

Akcan pestisit haberlerinin de fiyatlar üzerinde manipülatif etkisi olduğunu, “Pestisit haberleri bilinçli yapılan haberler. İlaç kalıntısı işini aştık, gelin bizi denetleyin, ben de çiftçiyim, ruhsatsız ilaç kullanmıyoruz. Ne zaman bir ürün para ettiyse vay pestisit çıktı, kalıntı çıktı, iç piyasaya satılıyor ürünler deniyor. Bunlar manipülasyon mu? Derseniz, evet manipülasyon bana göre” sözleriyle öne sürüyor.

Geçtiğimiz günlerde basın toplantısı yapan Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu da, Akcan’ın tespitlerini destekleyen veriler sunmuş, 2024 yıl sonu itibariyle yaş sebze meyve ihracatında düşüşün yüzde 6’yı geçtiğini, Bulgaristan sınır kapısında Avrupa’ya giden ihracatın Bulgaristan sınır kapısı Kapıkule’de pek çok engelle karşılaştığını, dolar kurunun en az 40 – 45 TL bandına gelmediği sürece ihracatçının rekabet edemeyeceğini, pestisit konusunda önemli mesafeler kat edildiğini ve pestisit nedeniyle dönen tır oranının yüzde 3’ün altına düşürüldüğü bilgisini vermişti.

“Çiftçiler mallarını zararına satıyor”

Domates üreticisi Erol Ekici toprağının dedesinden kendisine kaldığını 2000’lerden itibaren de kendisinin serada domates ürettiğini belirterek, “Domatesi maliyetlerinin altında satıyoruz, bu da bizi zorluyor, ilerde bu işi yapacak kalmayacak. Bunu yapan son kişileriz. Bize pazar bulsunlar. Şu an domates 8 lira 10 lira 18 lira, maliyeti 25 lira olan domates 8 lira 10 liraya. Çiftçiler mallarını zararına satıyor. Baharda da böyle giderse kendi yeri olan yapar, icar yapan bırakır.” diyor.

Ekici de fiyatın düşmesinin sebebinin, ihracatta düşüş olması ve iç pazarda da marketlerin yeterince mal çekmemesi olduğunu söylüyor.

Ekici domatesinin satılması için son bir haftadır halde uzun saatler geçiren üreticilerden biri. Yaşadıklarını “Eskiden iki buçukta satılırdı, mal gidecek, ardiyede hesabımı kurardı, şu anda olmuyor. Geçen gün ben gece 11’de hale geldim, o gün bekledim, satılmadı, ardiyede işlenmedi, bir gün sonraya kaldı, bir gün daha kaldım ardiyede. İki gün kamyonette kaldım. Sıkıntı oldu” sözleriyle anlatıyor. Ekici, hükümetten yeni ihracat pazarları bulmasını istiyor.

“Mal satılmadığında da bekliyorsun”

5 dönüm serada domates üreten İsa Ören, "250 bin lira masraf ettim, daha 200 bin civarı kazandım. Borcum var, yapacak bir şey yok kredi çekeceğiz bir şey çekeceğiz döndüreceğiz, talep yok. Buradan domatesi alıyor İstanbul’da 50 lira oluyor. Anamdan doğalı domates üretiyorum. Bu gidiş ile bırakacağım, çocukların okulu bitsin bırakacağım” diyor.

Ören, halde ürününü satmak için geçirdiği saatleri “Psikoloji nasıl biliyor musun gece 11’de yatağından kalkıp geliyorsun. Gece arabada battaniye ile sarılıp yatıyorsun, saat 3’te kalkıyorsun. Mal satılmadığında da bekliyorsun. Halde mal kalmıyor, bekliyorsun, bir gün bekledikçe zarar. Bekledikçe ürün yumuşuyor, strese gidiyorsun. Topluyorsun, ediyorsun yevmiyeci tutuyorsun. 1200 TL bir yevmiye. Burada bekleyince işinden kalıyorsun. Mesela ben hiç vermesem gitsem seraya gübre vereceğim ama şu an burada bekliyorum. Akşama kadar da beş altıya bekleyeceğiz uykusuz. Zaten uyku tutmuyor. Piyasa kötü olunca, arabanın yanına gelen giden olmayınca" diye anlatıyor.

“Ziraat odaları başkanları halleri gezsinler”

Ören domatesin maliyeti ile satış fiyatı arasındaki farkı şu sözlerle değerlendiriyor:

“Şu an tadımız tuzumuz yok fidanını 15 lira 20 liraya aldığımız ürünü, ortalama fidan parası üzerinde satmamız lazım ki para kazanalım, en kötü 2 bin lira 3 lira ilaç. Domates ekimi fazla. Bizim Aksu’da 40 bin dekar seranın 20 bin dekarı domates. Bu kadar yarı yarıya olması akıl mantık işi değil. Geçen sene bugünkü komisyondan kesilen fişimize baktım, aynı cins domatesti. Ocak’ta 25 lira yazılmış.  Geçen senenin 10 lira altında. Geçen sene 35 liraya mazot almıştık bugün 50 liraya mazot aldık.  Ziraat Bankası’nda borcu olmayan yoktur. Hiç olmayan adamın ilaç gübre borcu vardır. Böyle giderse ödemem zor”.

Ören, Ziraat Odası Başkanları’na da sitemini “Onlar şimdi ofise gelmişlerdir, kahvaltılarını bitirmişlerdir.  Ziraat Odaları’na her gittiğimizde Çiftçi Kayıt Sistemi için, diğer belgeler için, kayıt için paraları veriyoruz. Şu an onların halde olmaları lazım. Sizin gezdiğiniz gibi ziraat odaları başkanları halleri gezsinler, orada oturmayla olmaz bu iş” sözleriyle iletiyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Tarım