Türkiye, gıda ve tarımda iyi bir yönetim gösterdi

Mehmet Hanifi GÜLEL

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt-Bölge Koordinatörü Dr. Viorel Gutu, COVID-19’un tarım ve gıda sektörü ile kırsal alandaki etkilerine ilişkin tespit ve değerlendirmelerini tamamladıklarını, önümüzdeki süreçte kamuoyuna açıklayacaklarını bildirdi. Gutu, “Türkiye, COVID-19 sürecinde gıda ve tarımı iyi yönetti. Salgında yaşanılabilecek zorluklara karşı gerekli tedbirleri zamanında aldı. Mevsimlik tarım işçilerine yönelik erken kararlar alarak tarımı destekledi, gıda marketçileriyle toplantılar yapılarak marketlerde rafların boşalmamasını sağladı. Pandemi sürecinde AVM’ler kapalı olmasına karşın gıda marketleri açıktı” diye konuştu.

Entegrasyon ve istihdama yönelik eğitim programı

FAO Türkiye Temsilcisi Gutu, İzmir’de Uygulamalı Çiftçi Okulu Projesi’nin açılışı öncesi bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Uygulamalı Çiftçi Okulları projesiyle Türk ve Suriyeli çiftçilere yönelik başlattıkları projeye ilişkin bilgi veren Gutu, “Projelerle Suriyelilerin hem entegrasyonlarını, istihdam olanaklarını, Türk halkıyla uyumlarını arttırmak hem de ülkelerine geri döndüklerinde üretime katılabilmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Döndüğünde de bu işi yapacağını söyleyenleri programımıza kabul ediyoruz. Söz konusu projeye Avrupa Birliği 10 milyon Euro’luk finansman desteği sağlıyor. Uygulamalı Çiftçi Okullarını; Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kilis, Manisa, Şanlıurfa ve Van’da hayata geçirdik. Her ilde tarımın farklı alanına destek veriyoruz” dedi.

Türkiye mültecilere kalbini açtı

Suriye’den Türkiye’ye mülteci akınının başladığı ilk yıllarda kırsaldaki durumları yakından izlediklerini ileten Gutu, Suriyelilerin mevsimlik tarım işçileri olarak çalışmaya başlaması ardından da Türkiye’nin mevsimlik tarım işçilerine yönelik sorunlarını çözmek, kalifiye eleman açığını doldurmak, Türk ve Suriyelilerin uyumunu sağlamak, teknoloji transferi sağlamak amacıyla projeyi başlattıklarını kaydetti.

Türkiye dışında başka ülkelere de Suriye’den mülteci gittiğini anımsatan Gutu, “Biz Türkiye’ye yönelik mülteci göçünden bahsederken, 4 milyondan bahsediyoruz. Ürdün ve Lübnan’da da göç sorunu var ama bu kadar baskı hissetmediler. Mültecilerin Türkiye’de karşılanması da farklıydı. Türkiye, Suriyeli mültecilere kalbini açtı. Dolayısıyla devletlere gösterilen çabalar da farklı olmalı” ifadelerini kullandı.

Mülteciler döndüklerinde tarım üretimine katılacak

FAO olarak Türkiye ile Orta Asya ülkeleri arasında bilgi alışverişi de yaptıkları bilgisini veren Gutu, Orta Asya’da istihdam için ülkelerinden ayrılan halklara odaklandıklarını, bu ülkelerin ekonomisinin yurtdışına giden vatandaşların evlerine gönderdikleri paralarla ayakta durduğunu vurguladı. Gutu, şöyle devam etti: “Bu sorunun yaşandığı Tacikistan, Özbekistan gibi ülkelerde uyguladığımız program, göçü geri çevirmek. İnsanların geri döndürerek kendi ülkelerinde istihdam bulabilmelerini sağlamak. Şimdi aynı modeli Suriyeli mülteciler için de uygulamaktayız. Burada eğitim alanlar geri döndüklerinde üretime katılabilecekler. Onlar geri döndüklerinde belki ilk etapta ihtiyaçları öğretmen ya da mühendis değil, tarım olacak. Biz onlara bir fırsat veriyoruz. Evlerine döndüklerinde bu becerilerini hayatlarına uygulayabilmeleri için destek veriyoruz.”

10 ilde 60 çiftçi okulu açılacak

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Suriyeli mültecilere yönelik yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. Türk çiftçilerin ve Suriyelilerin eşit oranda yararlandırıldığı proje kapsamında mültecilere tarımsal eğitim, kültürel uyum, iş sağlığı eğitimi yanı sıra Suriyeli mültecilere yönelik beslenme, Türkçe gibi konularda eğitim verildiğini anlatan Selışık, şu açıklamayı yaptı:

“Bu eğitimleri, özel sektör ile işbirliği yaparak sahada veriyoruz. Kursiyerlere, mevsimlik tarım işçilerine ödenen ücretlere yakın bir teşvik veriyoruz, öğle yemeği ve ulaşım masraflarını karşılıyoruz. Sahadaki başarıyı görünce daha da genişletmek istedik. Cumhurbaşkanlığı, kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması konusundaki çabalarımızı çok ciddi bir şekilde desteklediler. AB’den fon sağlanması sürecinde Cumhurbaşkanlığı büyük destek verdi. Yine proje kapsamında özel sektör tarafından işe alınanların 6 ay boyunca sigortalarını karşılamak suretiyle özel sektöre de destek veriyoruz. Suriyeliler, burada aldıkları eğitimle, ülkelerine geri döndüklerinde üretime katılabilecekler. Proje faydalanıcıları olarak çiftçileri, tarlası olanları, bu işi yapmak isteyenleri tercih ediyoruz. Suriyeliler arasından da yine ‘döndüğümde bu işi yapacağım’ diyenleri tercih ediyoruz. Proje kapsamında 10 ilde 60 uygulamalı çiftçi okulu açmayı planlıyoruz.”