Sarıbal: “Et ve süt krizi artarak devam edecek”
Tarımsal üretimde hayvancılık konusunda da sıkıntıların her geçen gün büyüdüğünün altını çizen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Normalde 1,5 olması gereken süt/yem paritesi düşüyor. Meraları ıslah edemiyoruz. Ette ve sütte yaşanan kriz ne yazık ki artarak devam edecek” dedi.
ALİ ŞAHİN/BURSA
Cumhuriyet Halk Partisi Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı, Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye’nin 2022 yılındaki tarım karnesini değerlendirdi. Partisinin Bursa İl Başkanlığı’nda konuşan Sarıbal, dünyanın pandemi ve sonraki süreçte gıda güvenliği konusunda yerelleşmeye gittiğini ve yatırımlarını bu yönde artırdığını hatırlatırken, “Biz ülke olarak gıda enflasyonu konusunda dünyada 4., OECD ülkeleri arasında da 1. Sıradayız. 2022 yılında önceki 10 yıla oranla üretimimiz düşerken bu grafik sürecek gibi duruyor. Stratejik ürünlerde ise bu durum çok daha fazla hissedilir bir hal aldı. 1980’de 19 milyon ton buğday üreten Türkiye katlanan nüfusuna rağmen 2022’de 19,5 milyon ton üretim yaptı” dedi.
Türkiye’nin bir gıda ve tarımsal üretim krizi yaşadığını belirten Sarıbal, “Türkiye tarımda üretemediği gibi ithalatçı konumuna geldi. 2022’de 7,9 milyon ton buğday ithal edip karşılığında 3 milyar dolar ödedik. Mısır ve ayçiçeği gibi ürünlerde de durum aynı. Pamuk konusunda bu yıl rekor kırıyoruz. 1,1 milyon ton pamuk ithal edip 3 milyar dolar ödedik. Sadece pamuk ithalatı için ödediğimiz para bile çiftçiye yıl boyunca verilen desteklerin toplamının üzerinde. 96 milyar dolarlık tarım ihracatı yaparken 138 milyar dolarlık ithalatımız var. İthal edilip işlenip satılan ürünler var. Ülkemizde yetişmiyorsa bunları yine getirelim ama pamuk, buğday, mısır, çeltik almayalım. Boştaki arazilerin ekilmesini sağlayalım TÜİK verilerine göre bile tarımsal üretimde 42 milyar dolar içerdeyiz ve ilk defa cumhuriyet tarihinde tarımsal ithalat ihracatın iki katına çıktı” ifadelerini kullandı.
“Türkiye büyürken tarımsal üretim düşüyor”
Tarımsal üretimde hayvancılık konusunda da sıkıntıların her geçen gün büyüdüğünün altını çizen Orhan Sarıbal, “Süt üretimimiz aylıkta yüzde 3,3, 1 yılda yüzde 24 düştü. İçme sütü bu dönemde yüzde 10 azaldı. Normalde 1,5 olması gereken süt/yem paritesi 1’e kadar düşecek gibi görünüyor. Bir besici hayvanı kestiğinde de zarar eder hale geldi. 20 yılda 9,3 milyar dolarlık et, 176 milyon ton yem ham ve destek maddesi ithal ettik. Ayçiçeğinden üretilen küspe için cebimizden 12 milyar dolar çıktı. 146 milyon dönüm mera arazimiz aradan geçen 20 yılda değişmedi. Ama biz bu meraların yüzde 10’unu bile ıslah edemedik. Bu şekilde hayvancılığı sürdüremeyiz. Ette ve sütte yaşanan kriz ne yazık ki artarak devam edecek” diye konuştu.
Çiftçinin borçlanarak üretim yaptığını belirten Sarıbal, Türkiye’nin ilk 10 aydaki yüzde 6’lık büyümesine karşılık tarımsal üretimin yüzde 1,1 küçüldüğüne işaret etti. Çiftçi sayısının her geçen yıl geriye gittiğini ve sistemdeki üretici sayısının azaldığını da söyleyen Sarıbal, “1 yılda 500 bin dolayında çiftçi sistemden çıktı. Türkiye tarımsal üretimde yerelleşemedi. Gündemdeki tarım kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin resmi taslağa henüz ulaşamadık. Türkiye’de 2001’den bu yana tarım sayımı yapılmadı. Bu yasa da kapalı kapılar ardında konuşuluyor. Tarımsal üretim konusunda iyi yanlarını benimserken olumsuz taraflarının da söylenmesi gerekli” dedi.
“Kültür balıkçılığının kuralları net olmalı”
Türkiye’nin kültür balıkçılığında iyi bir seviyeye geldiğini söyleyen Sarıbal, “Kültür balıkçılığının nerede ve ne şartlarda yapılabileceğinin net kurallarla belirlenmesi gerekiyor. Bununla birlikte 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz balıkçılığında ciddi bir gerileme var ve bunun temel nedeni kirlilik. Bizim denizlerimizi bu kirlilikten kurtarıp yeniden deniz balıkçılığını da yeniden cazip hale getirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.