Sanayici buğday ihracatının önünün açılmasından rahatsız
Buğday ihracatının büyük hata olduğunu söyleyen sanayiciler, iki yıl önce şekerde yaşandığı gibi Türkiye’nin önümüzdeki döneme çok yüksek fiyattan buğday ithal etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundular.
HÜSEYİN GÖKÇE
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday ihracatının önünü açacak yönde karar alması sanayiciyi rahatsız etti. Rekolte ve önümüzdeki yılın ekim durumu görülmeden buğday ihracatının büyük hata olduğunu söyleyen sanayiciler, iki yıl önce şekerde yaşandığı gibi Türkiye’nin önümüzdeki döneme çok yüksek fiyattan buğday ithal etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundular. Sanayiciler, dünya fiyatı 450 dolar civarında seyrederken, İtalyanların Mersin Limanı’ndan 400 dolara buğday toplamaya başladığını kaydettiler.
“Almaya hazırız ama kredi muslukları kapalı”
EKONOMİ’ye bilgi veren sanayiciler, Türkiye’nin buğday ihracatına başlamasının sanayiye darbe vuracağını öne sürdüler. Geçen yıl fazla ithalat yapıldığı için ofisin depolarının yüzde 65 oranında dolu olduğunu kaydeden sanayiciler, bu yıl ise TMO’nun üreticiye randevu vermekte zorlandığını bildirdiler.
“İtalyanlar piyasaya agresif giriş yaptı, ucuza ürün topluyorlar”
TMO’nun alım yapmakta zorlanınca sanayiciye baskı yaparak, “siz girip piyasadan almazsanız, ben fiyatı yükselteceğim” dediğini ifade eden sanayiciler, buğday almaya hazır olduklarını ancak, bunu sağlayacak finansman bulamadıklarını vurguladılar.
Dünyanın en önemli makarna üreticilerinden İtalya’nın Türkiye’den ciddi ölçüde makarnalık buğday toplamaya başladığını ifade eden sanayiciler, dünya fiyatı 450 dolar civarında olduğunu belirttiler. Dünya fiyatları bu seviyede olmasına rağmen İtalyanlara 385-400 dolar aralığında buğday satışı yapıldığının altını çizen sanayiciler, “Aynı İtalyanlar Kazak buğdayına 500 dolar veriyor” diye konuştular.
■ “Tahıl koridoru da kapandı büyük risk yaşarız, şeker bize ders olsun”
TMO’nun şu an elinde yeterli buğday olduğunu düşündüğü için ihracata karışmadığını söyleyen sanayiciler, “Tahminlere göre şu an Türkiye’nin elinde 3.7 milyon ton civarında makarnalık buğday var. Keşke TMO böyle bir karar almadan önce önümüzdeki yılın buğdaylarının ekileceği döneme de bekleseydi. Bu yıl kuraklık sıkıntısı var. Yani seneye buğdayın olup olmayacağı bilinmiyor, üstelik çiftçinin ekip ekmeyeceği de net değil” dediler. Yanı sıra asıl büyük sorunun tahıl koridorunun kapanması olduğunu ifade eden sanayiciler, “Bütün olumsuz senaryolar gerçekleşirse Türkiye bugün 385 dolara ihraç ettiği buğdayı 500 dolara hatta iki katına ithal etmek zorunda kalabilir” ifadelerini kullandılar.
Şekerde önceki yıllarda yaşanan sorunu hatırlatan sanayiciler, “Türkiye o dönem çok ucuza ihraç ettiği şekeri, ürün sıkıntısı yaşanınca iki katına ithal etmek zorunda kalmıştı” değerlendirmesinde bulundular.
■ “Mevcut stok 2 yıl yetmez”
Tahıl Koridoru Anlaşması’nın durdurulmasının ardından açıklamalarda bulunan Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir, yakın zamanda panik oluşturacak bir durum beklenmemekle birlikte, tahıl ticaretinin yeterli miktar ve hacimlerdeki ticareti için koridorun öneminin altını çizdi. Gıda güvenliği kavramının önemine de değinen Demir, “Ukrayna ve Rusya’nın tahıl ve diğer gıda ürünlerini dünya pazarlarına sunması için imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması, bu güvenliğe katkı sunan, tahılın yeterli miktarda dünyaya dağılımını sağlayan yegane unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu. Demir, tahıl üretiminin devamlılığının esas olduğunun da altını çizdiği açıklamalarında, “Konuyu ayrıca sürdürülebilirlik açsından da ele aldığımızda, karşımıza sürekli üretilebilir olması gereken bir ürün görüyoruz. Küresel açıdan baktığımızda, gıdaya ulaşamayan birçok ülke ve insanı göz önüne alırsak buğday üretiminin sürekliliğinin gıda güvenliği kapsamında elzem olduğunu görürüz. Dünya bize her yıl hasat zamanı tahıl ürünlerini veriyor. Ancak küresel olarak üretimin durduğunu düşündüğümüzde, dünyanın mevcut stoku 1 yıldan fazla, 2 yıldan ise azdır. Yani buğday spekülatif bir ürün değildir. Dolayısıyla dünyayı uzun süreler idame edilebilecek kritik stoklar bulunmuyor. Ancak elbette yakın zamanda panik yapacak bir durum görünmemekle birlikte, küresel tahıl ticareti akışının sağlıklı bir biçimde yapılmasında önemli bir rol oynayan tahıl koridorunun açık kalmasını önemsiyoruz” şeklinde konuştu.