Hububatta prim desteği 20 kuruş olmalı

TMO’nun alım fiyatlarında yüzde 16 ila yüzde 24 arasında fiyat artışı olduğunu vurgulayan UHK Başkanı Özkan Taşpınar, destekleme priminin ise sabit kaldığını söyledi. Taşpınar, 10 kuruş olan prim desteğinin 20 kuruşa çıkarılmasının üreticiyi rahatlatacağını kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hububatta prim desteği 20 kuruş olmalı

Hasat dönemi öncesi açıklanan hububat müdahale alım fiyatından memnun olan üretici, prim desteklerini ise yetersiz buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan pazartesi Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) üreticiden ton başına kırmızı ve beyaz sert ekmeklik buğdayı 1.650 liradan, arpayı 1.275 liradan, makarnalık buğdayı 1.800 liradan, çavdar- yulaf-tritikaleyi 1.250 liradan alacağını açıklamıştı. Açıklanan fiyatlar geçen seneye göre; makarnalıkta yüzde 24.4, ekmeklik buğdayda yüzde 22.2, arpada yüzde 16 civarında artış gösterdi. Geçen sene kilo başına 5 kuruştan 10 kuruşa çıkarılan prim miktarında artış yapılmadı. 2020 ürünü için çiftçiye kilo başına 10 kuruş destekleme primi ödenecek. Bu fiyatlara ilave olarak çiftçimiz kiloda 10 kuruş ürün primi ile birlikte mazot, gübre, sertifikalı tohum ve diğer desteklemelerle toplam ton başına 230 lira ilave bir gelire kavuşacak.

Rekolte artışı görülüyor

Açıklanan fiyatların müdahil fiyatlar olduğuna dikkat çeken Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanı Özkan Taşpınar, bunun piyasaya verilen bir mesaj olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “İç piyasa ile dünya fiyatları dengelenmiştir. Mahsul, serbest piyasa ve borsalarda bu fiyatların üzerinde işlem görecektir. Dünyada ve Türkiye’de bir rekolte artışı görünüyor. Ayrıca ton başına verilecek 230 liralık ilave desteklerle buğday üreticimizin eline ton başına 1900- 2000 lira kadar para geçecektir. Açıklanan hububat müdahil alım fiyatlarının bu açıdan olumlu olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Geçen sene kiloda 5 kuruş olan prim desteğinin kiloda 10 kuruşa yükseltilmesi ve ilave destekler ile çiftçimizi buğday ekimine ısındırmaya başladığını belirten Taşpınar; “On yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının geçen yıla kadar 7 milyon hektara düşmesi en büyük tehlikedir. Türkiye, hammaddesi buğdaya dayalı un, makarna, bulgur gibi ürünlerin ihracatında dünyada önemli bir yere sahiptir. İthal ettiği buğdayı yurt içinde işleyerek mamul madde olarak ihraç etmekte ve bundan dolayı ülkemiz döviz kazanmaktadır. Biz istiyoruz ki ihraç ettiğimiz ürünlerin hammadde ihtiyacını en yüksek oranda yurt içinden karşılayalım, başka ülkelerin çiftçisini değil kendi çiftçimizi destekleyelim. Yeni sezonda çiftçinin girdilerle daha çok desteklenmesi ve stratejik öneme sahip buğdayın prim desteğinin en az 20 kuruşa yükseltilmesiyle birlikte ekim alanlarına bağlı olarak buğday rekoltemizi de arttıracaktır.”

Avrupa’dan paketli un talebi arttı

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, son iki yıldır buğdaya enflasyonun artışı üstünde fiyat verilmesinin ekim alanlarındaki daralmayı durdurarak genişlemesini sağlayacağını, buğday üretiminin artacağını ifade etti. COVID-19 salgını sürecinde Avrupa'dan yoğun bir şekilde paketli un talebi gelmeye başladığını kaydeden Ulusoy, "Buğday üretiminin artması, un sanayicisi açısından da olumlu bir gelişme. Hammadde üretimindeki güç, sanayicimizi dış piyasalarda daha güçlü hale getirecek. Tüm dünyada yüksek bir talep oluştu. Hem iç piyasada hem de ihracatta talebin COVID-19 etkisiyle ani artması, işletmelerimizin atıl durumda olan kapasitelerinin de faaliyete geçmesini ve bu süre içerisinde yüksek kapasite ile çalışmalarını sağladı” diye konuştu. Türkiye’nin buğday ithalatının, ihracatta ve iç piyasada gerçekleşen talep artışı nedeniyle 2019-2020 sezonunda 9 milyon tonun üstünde gerçekleşeceğini belirten Ulusoy, “Bu nedenle buğdaya verilen fiyat artışı, buğday üretimini artırıp ithalatı düşürmesi yönüyle de çok önemli” değerlendirmesinde bulundu. (Osman KILIÇ/İstanbul)

Tarım