Fındıkta fiyatı “kur” belirleyecek
Fındıkta hasat yaklaşırken gözler rekolte tahmini ve taban fiyata çevrildi. Geçen yıla göre maliyetlerinin iki kat arttığını üstelik verimin düştüğüne dikkat çeken üretici, fiyatın rekolteden bağımsız açıklanmasını istiyor. İhracatçı ise fiyatın yanı sıra asıl olarak finansmana erişememekten yakınıyor.
VEYSEL AĞDAR
Fındıkta üretici ve sanayici arasında uzun yıllardır devam eden rekolte ve fiyat tartışması, hasada sayılı günler kala yine gündemde. Üretici, sanayici ve ihracatçı; açıklanacak rekolte tahminine ve serbest piyasada oluşacak fiyata odaklanmış durumda. EKONOMİ’nin Tarım Bakanlığı’na yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen rekolte tahmini 717 bin 931 ton ile geçen yılın yaklaşık 47 bin ton altında. Tarım Bakanlığı dışında Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KİB) ve TÜİK’in de tahmin çalışmaları bulunuyor. TÜİK’in tahmini 730 bin ile Bakanlığınkine yakın olsa da ihracatçılar yaklaşık 90 bin ton fazlasıyla 810 bin ton civarında bir üretim bekliyor.
Rekoltedeki düşüş ile birlikte bu yıl işçilik, gübre ve ilaç olmak üzere girdi maliyetlerinde yüksek artışlar yaşayan üreticinin fiyat beklentisi yüksek. Ziraat odaları tarafından yapılan çalışmaya göre 1 kg fındığın ortalama üretim maliyeti 71 liranın üzerinde. Bu tutar Doğu Karadeniz’de daha da yükseliyor. Bu aşamada gözler açıklanacak taban fiyat ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) izleyeceği politikaya çevriliyor. Geçen yıl TMO’nun açıkladığı 52-54 TL taban fiyata rağmen serbest piyasada fiyatlar uzun süre 43 TL bandında seyretmiş, tepkiler üzerine yapılan müdahalelerle 48-56 TL arasında seyreden fiyat ancak sezon sonuna doğru 60 TL’ye çıkmıştı. EKONOMİ gazetesine bilgi veren sektör temsilcileri, hem üreticinin hem de sanayicinin kabulleneceği bir serbest piyasa fiyatının oluşmasını bekliyor.
“Fiyat rekolteden bağımsız açıklanmalı”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Soydan Arslan, farklı rekolte tahmin çalışmalarına dikkat çekiyor ve açıklanacak fiyatın rekolteden bağımsız olması gerektiğini savunuyor. Arslan’ın dikkat çektiği bir başka konu da taban fiyatın fındık pazara inmeden önce açıklanması gerektiği. Son bir yılda üreticinin girdi maliyetlerinin en az 2 kat arttığını dile getiren Arslan, geçen yıl 750 lira olan bahçe temizleme yevmiyesinin bu yıl 2 bin liraya, 300 lira olan toplama yevmiyesinin de 700 liraya yükseldiğini hatırlatarak “Bu nedenle üretici ne alacağını bilmeli” yorumunu yapıyor. Arslan, son 5 sezon taban fiyatının 3-3,5 dolar/kg civarında olduğunu ve TMO’nun alımlara devam etmesi gerektiğinin de altını çiziyor.
“Afetler rekolteyi de verimi de düşürdü”
Artan girdi maliyetleri yanında üreticinin yüksek fiyat beklentisinin bir başka nedeni de son dönemde önemli üretim bölgelerinde yaşanan doğal afetler. Üreticiye göre afetlerden önce yapılan rekolte tahmin çalışmalarının sağlıklı bir sonuç vermesini beklemek doğru değil. Fındık komisyoncusu Osman Çakmak, bu yıl dolu, yağmur ve bunun yol açtığı heyelanlar nedeniyle fındık bahçelerinin zarar gördüğünü, bu nedenle rekoltenin tahminlerden düşük olacağını belirtiyor. Çakmak’ın işaret ettiği bir diğer olumsuz gelişme de fındığın olgunlaşma döneminde yağan yağmurların yol açtığı hastalıkların neden olduğu verim kaybı. Çakmak’a göre Ordu’da geçen yıl 220-240 bin ton civarında olan rekolte bu yıl 155 bin ton civarında gerçekleşecek. Serbest piyasada 2022-2023 ürünü 50 randıman fındığın kilosunun 61-62 liradan işlem gördüğünü kaydeden Çakmak’ın taban fiyat beklentisi ise 3-3,5 dolar arasında. Son yıllarda taban fiyatın bu seviyelerde açıklandığını kaydeden Çakmak’a göre, kura bağlı olarak taban fiyat da 90 lira civarında olacak.
“3 dolar üretici için iyi bir fiyat”
Fındık piyasasının iç ve dış dinamiklerden oluştuğunu vurgulayan Ulusal Fındık Konseyi ve Giresun Ticaret Borsası Başkanı Hamza Bölük ise son 5 yılık ortalama rekoltenin 750 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Fiyat da son 5 yılda olduğu gibi 3 dolar çıpasında. Dolar/TL kuru baz alındığında 75-80 TL civarında. Bu üretici için de iyi rakam. TMO’nun alımlara devam etmesi serbest piyasa koşullarını iyileştirir” diyor. İç ve dış tüketimle birlikte Türkiye’nin yıllık 800 bin ton kabuklu fındığa ihtiyacı olduğunu kaydeden Bölük’ün hesabına göre TMO stoklarındaki 125 bin ton devir ile birlikte bu yılki rekolte bu ihtiyacı karşılayacak düzeyde. Buna bir de piyasada bulunan 40 bin ton eklendiğinde 890 bin tona yakın üretime işaret eden Bölük, bu yıl 320-340 bin ton iç fındık ihracatı öngörüyor.
“İhracatçının sorunu finansmana erişim”
Dolar çıpasına dikkat çeken bir başka isim de İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Başkanı Muzaffer Taviloğlu. TMO’nun bu yıl da istikrarlı bir politika izleyeceği görüşünü dile getiren Taviloğlu’na göre üretici de ihracatçı da sezon başlamadan fiyatın ne olacağını aşağı yukarı biliyor. “Son 5 yıldır fiyat çıpası 3 dolar” görüşünü paylaşan Taviloğlu, fiyatı belirleyecek asıl unsurun ise sezon başlangıcındaki Dolar/TL kuru olacağını vurguluyor. Taviloğlu’nun dikkat çektiği esas konu ise finansmana erişim. Bankalardan sezona girerken gereken hassasiyeti göstermelerini isteyen Taviloğlu “Geçen sezon limit sorunu vardı, ağustos başlangıcında finans kuruluşları şartları biraz gevşettiler. İhracatçıya destek oldular. Bu yılda aynısı olabilir” sözleriyle karar vericilere mesajını iletiyor.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Fındık Komitesi Başkanı Sabahattin Arslantürk de hem üretici hem de ihracatçının kazanacağı bir sezon yaşanacağı görüşünü paylaşıyor. Piyasada beklentinin 75-80 lira civarında olduğunu belirten Arslantürk’a göre serbest piyasada oluşacak fiyatta belirleyici olan ve Dolar/TL kuru. Arslantürk, ürünün pazara arzının da piyasada oluşacak fiyatta etkili olacağını vurguluyor.