ÇAYMER, sektör paydaşlarına destek sağlıyor
ÇAYMER, Ar-Ge, eğitim ve danışmanlık alanlarında çay sektörünün paydaşlarına hizmet veriyor.
HAKAN ÖZBEK / RİZE
Doğu Karadeniz bölgesinde yoğunlaşan çay endüstrisinde rekabet kapasitesini geliştirmesi amacıyla 2018 yılında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlanan 10 milyon Euro yatırımla kurulan Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇAYMER), Ar-Ge, eğitim ve danışmanlık alanlarında çay sektörünün paydaşlarına hizmet veriyor.
ÇAYMER Genel Müdürü Teoman Küçükmustafa, çay sektöründe faaliyet gösteren üretici ve girişimcilere sundukları destekleri EKONOMİ Gazetesi’ne anlattı.
Günlük 7 ton yaş çay işleme kapasitesine sahip olan ÇAYMER’in, ayda ortalama 180 tona yakın çay işlediğini söyleyen Teoman Küçükmustafa, üretim ve laboratuvar çalışanları dahil 32 personelle faaliyet gösterdiklerini ifade etti.
Çay sezonunda hem kendilerinin hem de sektörün en büyük sorunlarından birinin kalifiye eleman bulmak olduğunu dile getiren Küçükmustafa, “Mesela bir kazancı bulmak tüm fabrikaların ortak sorunu. Aynı zamanda kaynakçı, elektrikçi gibi teknik kadrolarda çalışacak personel bulmakta güçlük çekiyoruz. Bu noktada hem meslek liselerine hem de üniversitelere büyük iş düşüyor. Bize alaylı değil, diplomalı çalışan gerekiyor” dedi.
“Düşük bütçelerle kendi çayınızı üretmeniz mümkün”
ÇAYMER Genel Müdürü Küçükmustafa, bölgedeki girişimcilere ve sanayicilere çay üretiminden paketlemeye kadar pek çok konuda destek olduklarını söyledi.
Bölgede faaliyette olan tüm üreticileri ziyaret ettiklerini söyleyen Küçükmustafa, “Her yıl birim sorumlularımız ile birlikte ziyaret ediyoruz. ÇAYMER olarak geldik, yapabileceğimiz bir şey var mı? Diyorlar ki, laboratuvar yaptık ama deneyimli personelimiz yok. Biz onlardan ilgili personeli bulup bize eğitime göndermesini istiyoruz. Üstelik bununla ilgili maddi bir talebimiz de olmuyor. Zaman zaman personel gönderiyorlar. Ya da hangi cihazların alınacağı, hangi marka alınacağı konusunda destek istiyorlar. Biz de burada o işin birim sorumlusu kimse yönlendiriyoruz. Biz çay üretilen her bölgeye giderek destek olmaya çalışıyoruz” dedi.
Çay müstahsillerini kendi üretimlerini yapmak noktasında teşvik ettiklerini belirten Küçükmustafa, böylece üreticilerin ellerindeki hammaddeyi katma değerli hale getirebileceklerini ifade etti.
Butik üretim yapmak isteyen girişimcilere gerekli ekipmanların seçiminden siparişine, çayın hasat edilmesinden katma değerli ürüne dönüştürülmesi noktasına kadar her konuda yol gösterdiklerini söyleyen Teoman Küçükmustafa, “Kişi bu üretimi yapmak isterse düşük bütçelerle bir tesis kurabiliyor ve günde 2-3 kilogram üretim yapacak hale geliyor. Diyelim ki, bir kişi çayının hasadını yaptı ya da başka bir müstahsilden satın aldı. Hemen ardından kurutma, soldurma işlemlerini yapıp şoklamasını yaptıktan sonra akşam ürününü çıkarabiliyor. Bu şekilde elde ettiği ürünü isterse kendi ihtiyacı için kullanabiliyor, markalaşma yoluna giderse paketlemesini yaparak pazara sunabiliyor” dedi.
Kurulan özel üretim alanlarının konvansiyonel çay üretimi ya da üretilen ürünlerin paketlenmesi hizmetini de ÇAYMER’in girişimcilere sağladıklarını ifade eden Küçükmustafa, “Biz hem küçük ölçekli hem de daha büyük firmalara bu destekleri veriyoruz. 2 gramlık sallama çay, 3,2 gramlık demlik poşet çayları ve bir de 35-40 gramlık demlik poşet çayları yapıyoruz. Ayrıca yarım ve 1 kilogramlık quadro paketlemeleri de yapıyoruz” şeklinde konuştu.
ÇAYMER’den hizmet alınmasının girişimci açısından avantajına değinen Küçükmustafa, “Bizim Türk Akreditasyon Kurumundan (TÜRKAK) belgemiz var ve bu belge olmadan yurt dışına çay satamazsınız. Dünya çapında geçerli bir belge bu. Bizi hem Bakanlık, hem de TÜRKAK denetliyor. İkisinin kriterleri farklı. Ve dolumunu yaptığımız paketlerin tamamında TÜRKAK logosu oluyor. O belgenin alınması girişimci açısından maliyetli olabiliyor. Ancak biz analizlerini de yapıp dolumunu yapıyoruz, standarda uymayan ürünü paketlere koymuyoruz” dedi.
ÇAYMER'in sürdürülebilirliğinde Rize Ticaret Borsası'nın ciddi bir emeği olduğuna vurgu yapan Küçükmustafa, "Bu belgelerin alınmasında Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan'ın ciddi bir çabası oldu ve ÇAYMER'e sağladıkları olanaklarla gerekli şartları oluşturduk. Biz Rize Ticaret Borsası'na bağlıyız ancak burası kurulduğunda Avrupa Birliği geldi ve bütün cihazları, eğitimleri bize verip gitti. 5 yıl boyunca denetim yaptılar, sürdürülebilirliği kontrol ettiler ve sorun olmadı. O süreçlerdeki eksiklerimizi de Rize Ticaret Borsası karşıladı. Borsanın desteği olmasaydı ÇAYMER yoluna devam edemezdi" diye konuştu.
“Herkes kazanç elde etsin”
Butik üretim konusunda hevesli olan kişilere eğitimler verdiklerini belirten Küçükmustafa, ayrıca kadın kooperatiflerine kendi kazançlarını elde edebilmeleri adına eğitimler verdiklerini söyledi.
ÇAYMER Genel Müdürü Küçükmustafa, “Güneysu, Çayeli ve Ardeşen’de kadın kooperatiflerine eğitimler verdik. Herkes hanesine kazanç elde etsin istedik. Kimi zaman onları burada misafir ettik, kimi zaman ise biz onlara gittik ve butik yeşil çay yapımını öğrettik. Kadınlarımız günlük 1 kilogram üretim yapsın, biz onlardan bu üretimlerini 2 bin 500 Türk lirasına satın alıyoruz. Yani girişim kendini kısa sürede amorti ediyor. Tüm üreticilere şunu söylüyoruz; satabiliyorsanız kendiniz satın. Çünkü o durumda 1 kilogram çaydan elde edecekleri gelir 4 bin 500 Türk lirasına kadar çıkıyor ancak satamazlarsa biz buradayız. Onlardan alıp kendi paketlerimize dolduruyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çayda verimlilik için analiz şart”
Çay tarımında verimlilik ve kalitenin artırılması gerektiğine vurgu yapan Küçükmustafa, bunun yolunun ise toprak analizinden geçtiğini söyledi.
Küçükmustafa, “Doktora gittiğimizde tahlil yapıyor ve eksikleri ya da fazlalıkları belirliyor, ardından ona göre bir reçete yazıyor. Bu toprak için de böyle olmalı ancak kimse toprağın sesini dinlemiyor, toprağında neyin eksik olduğunu bilmiyor. Müstahsillerimiz yıllardır NPK gübre kullanıyor ancak yaptığımız maliyetin karşılığını her zaman alamıyoruz. Neden? Bunu sorgulamak ve ona göre hareket etmek gerek. Bizim burada çok güzel bir laboratuvarımız var. Çeşitli bölgelere gidiyorum ve bunu oradaki paydaşlara anlatıyorum. Buraya bir numune akışı olması gerekiyor. Herkes sıcak bakıyor ancak bir analiz yapılmıyor. Bunun bir yasal zemine oturtulması gerekiyor. Bu konuyu ÇAYKUR ile görüştük. Ayrıca Ankara Üniversitesi’nde toprak bilimi üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Ayten Namlı ile de görüştük ve 3 yılda bir bu analizlerin yapılması gerektiğini konuştuk. Bu analizin üretilecek ürüne göre yapılması ve sadece çay için değil, ne üretilecekse toprağın ihtiyacının belirlenmesi şart” dedi.
Üretimimizi artırmayı hedefliyoruz
Özellikle elle üretim konusunda Ar-Ge çalışmaları yapan ÇAYMER, kendi üretimi olan çayları Rize Çay Çarşısı’nda bulunan mağazasında tüketicilere sunuyor.
2023 yılında 250 kilograma yakın el yapımı yeşil çay üreten ÇAYMER, bu yıl üretimi artırmayı hedefliyor.
ÇAYMER, el üretimi olarak yeşil çayın yanı sıra oolong ve Zemheri adında bir kış çayı da üretiyor.
ÇAYMER Genel Müdürü Teoman Küçükmustafa, “Yeşil çay polifenoller açısından oldukça zengin. Bu yıl yeşil çay üretimimizi artırmak istiyoruz. Bunun yanında yarı fermente ve lezzet olarak siyah çaya yakın bir çay olan oolong çayımız var. Yine içinde siyah çay, kakule, tarçın ve zencefil bulunan Zemheri çayını üretiyoruz. Tüketicilerin en sevdikleri çaylarımızdan biri ve bu yıl yeni paketi ile raflara koymayı planlıyoruz” dedi.