Bursa, tarımda atılım için Girişim Sermaye Fonu istiyor
Tarımın çiftçinin insiyatifine bırakılmayacak kadar önemli bir endüstri haline geldiğine işaret eden BTSO Dış Ticaret Konseyi Başkanı Dr. Murat Bayizit, Bursa’nın tarım alanında bir fon kurulması için öncülük etmesi gerektiğini söyledi. Bayizid sürdürülebilir ve katma değerli üretim ile ihracat için bu modelin gerekli olduğunu savundu.
ESRA ÖZARFAT
BURSA - Tarım sektöründe sürdürülebilir gelişim ve verimlilik için girişim sermaye fonlarının kurulması gerektiğini belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Dış Ticaret Konseyi Başkanı Dr. Murat Bayizit, tarımsal girişim sermaye fonlarının küçük bireysel yatırımları bir araya getirerek büyük tarım birliklerinin oluşmasına öncülük edebileceğini vurguladı. Bireysel girişimlerle tarımda istikrarlı bir ilerleme kaydedilemeyeceğini ifade eden Bayizid, “Bugün birçok kişi kendi imkanlarıyla küçük çaplı tarımsal faaliyetlerde bulunuyor. Bu çabalar değerli ama sürdürülebilir bir model değil. Küçük sermayeleri birleştirerek profesyonel yöneticilerle büyük tarım birlikleri kurmamız gerekiyor. Bu yaklaşım, bireysel çabaları daha verimli hale getirecek ve ülke tarımına ciddi bir katkı sağlayacaktır. Tarım çiftçinin insiyatifine bırakılmayacak kadar önemli bir endüstri haline gelmiştir. Büyük sermaye kuruluşlarının bu işi ele alması gerekiyor. Bursa tarımın merkezinde olduğu için tarım alanında da bir fon kurulması için öncülük etmelidir” diye konuştu.
Bayizit, tarımın yalnızca çiftçinin çabasıyla gelişemeyeceğini, büyük sermaye gruplarının da sektöre yatırım yapması gerektiğini belirtti. Örnek olarak Balıkesir Gönen’de kurulan termal su destekli sera organize sanayi bölgesini gösteren Bayizit, Bursa’nın da tarımsal sanayi organize sanayi bölgelerine ihtiyacı olduğunu söyledi.
“Uludağ, ‘Özel Tarımsal Endüstri Bölgesi’ ilan edilmeli”
Türkiye’de ahududu üretiminin artırılması ve tarım sektöründeki potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bayizit, Bursa’nın Türkiye’deki ahududu üretiminin yüzde 99’unu gerçekleştirdiğini belirterek, bu alanda özellikle Uludağ bölgesinin benzersiz bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. “Uludağ Bölgesi ‘Özel Tarımsal Endüstri Bölgesi’ ilan edilmelidir ve üzümsü meyveler ile alakalı yeni çeşitler ve yetiştirme metodları geliştiren “Tarım Mükemmelliyet Merkezi” ile birlikte tüm ülkeye rol model olacak yapı oluşturulmalıdır” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin ahududu üretimi, yaklaşık 4-5 bin ton seviyelerinde seyrederken, Sırbistan gibi tarım arazisi Türkiye’nin altıda biri büyüklüğünde olan bir ülkenin yılda 120 bin ton üretim yaptığına dikkat çeken Bayizit, bu farkın kapatılabileceğini söyledi. Bayizid, Uludağ gibi bir bölgede 15-20 bin ton ahududu üretmek mümkün. Dünyada ahududu için bundan daha uygun bir coğrafya çok az bulunur” dedi.
Murat Bayizit, Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle yapılan çalışmalar sonucunda yeni çeşitlerin ekilmesiyle üretimde 1-2 bin ton artış sağlandığına, ancak, üretimin daha da artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Ahududu ve diğer meyvelerin pazarlanmasında yapılan hatalara değinen Bayizit, yüksek fiyatların ürünün tüketiciye ulaşmasını zorlaştırdığını söyledi. Bayizid, “İki yıl önce Bursa’da taze ahududu 85 TL’den satılmaya çalışıldı. O dönem uyardım; bu fiyatlarla satmaya devam ederseniz, iki yıl sonra satacak yer ararsınız dedim. Şu an aynen bunu yaşıyoruz” diyerek fiyatlandırma stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Dondurulmuş ahududu satışlarında da ciddi düşüş yaşandığını belirten Bayizit, bu durumun hem üreticiyi hem de ticareti olumsuz etkilediğini söyledi.