Tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısı yüzde 61 arttı
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli, tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısının son bir yılda yüzde 61 arttığını bildirdi.
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) genel kurulu sonrası belirlenen yeni yönetiminin tanıtıldığı, gelecek dönemde benimsenecek yaklaşımın ele alındığı toplantıda sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan TSB Başkanı Atilla Benli, birlik olarak Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine hizmet ettiklerini söyledi.
2022'nin, hem Türkiye hem de küresel ekonomi açısından zorlu bir yıl olacağına işaret eden Benli, “Nitekim IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşlar, 2022 yılı küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü olarak revize etmeye başladılar. Düşük büyümenin yanında tedarik zincirindeki aksamalar ile gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan artışlardan kaynaklı küresel enflasyon, devam eden uluslararası siyasi belirsizliklerin yarattığı bölgesel ve küresel riskler 2022 yılının küresel anlamda zorlu geçeceğinin diğer göstergeleri arasında sayılabilir." diye konuştu.
Yılın ilk üç ayında prim üretimi 43 milyar liraya ulaştı
Atilla Benli, sigorta sektörü olarak ekonomiye sağladıkları güvence ve verdikleri hizmetler sayesinde bu zorlu dönemde ekonomik büyümenin sürdürülmesine katkı sunduklarını kaydetti. Sektörün potansiyeline olan inançla her yıl yeni üyelerin aralarına katıldığını ve birlikte büyümeye devam ettiklerini aktaran Benli, "Son 3 yılda 8 yeni şirketimiz aramıza katılırken, sektör olarak 42'si hayat dışı, 6'sı hayat, 15'i hayat emeklilik ve 4'ü reasürans olmak üzere toplam 67 şirketle hizmet veriyoruz." dedi.
Benli, hem sigortacılık hem de emeklilik tarafında büyümeye devam ettiklerine işaret ederek, 2021 sonu itibarıyla aktif büyüklüğün 429 milyar lirayı, prim üretiminin 105 milyar lirayı, BES'te fon büyüklüğünün ise 244 milyar lirayı aştığını, sektör olarak 2021 yılında ülke ekonomisine sağladıkları teminatın 230 trilyon liraya ulaşırken, ödedikleri toplam tazminat tutarının da 64 milyar liraya yaklaştığını bildirdi.
Bu yılın ilk 3 ayında prim üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artışla 43 milyar liraya ulaştığını aktaran Benli, "Bu dönemde hayat dışı branşta prim üretimi yüzde 74 artışla 37 milyar lira olarak gerçekleşirken, hayat branşında prim üretimi yüzde 46 artışla 5,7 milyar lira oldu. Benzer şekilde BES ve OKS'de devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü de nisan ayı itibarıyla geçen yıla göre yüzde 61 artışla 281 milyar lirayı aştı." diye konuştu.
“530 bin sigortalımız için 5,2 milyar lira kredi borcu kapattık"
Sağlık sigortasında sigortalı sayısının yükselmeye devam ettiğine dikkat çeken Benli, tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısının son bir yılda yüzde 61 arttığını bildirdi.
Geçen yıl branş genelinde 8 milyar TL'nin üzerinde tazminat ödenerek kamunun üzerindeki yükün ciddi oranda paylaşıldığını aktaran Benli, "Ancak sağlık sigortası primleri de trafik ile benzer şekilde pek çok kalemdeki artış nedeniyle maliyetlerin altında kaldı. Bu konu bir süre daha gündemimizdeki yerini korumaya devam edecek gibi görünüyor." dedi.
Benli, hem sigortalıları hem bankaları olası riskler karşısında daha korunaklı kılan Kredi Hayat Sigortaları ürününün pek çok açıdan gerekli bir koruyucu olduğunun iyi anlaşılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Geçen yıl kredi bağlantılı sigorta poliçe sayısının 23,2 milyon adet olarak gerçekleştiğini aktaran Benli, "Bu poliçelerin 5,3 milyonu işsizlik teminatlı poliçelerden oluştu. Böylece tüketici kredilerinin yüzde 95'inde, konut kredilerinin de yüzde 78'inde müşterilerimize hayat sigortası güvencesi sağlamış olduk. Öte yandan, 2017-2021'de vefat eden 530 bin sigortalımız için 5,2 milyar lira kredi borcu kapattık. Bu tutarlar kredili hayat sigortasının ne kadar önemli olduğunun göstergesi." ifadelerini kullandı.
“Uzun vadeli tasarrufta artık ilk tercih BES olmaya başladı”
Atilla Benli, BES'in, Türkiye'nin finans sistemi içinde en önemli başarı hikayelerinden biri olduğuna işaret ederek, Türkiye'de son 2 yılda BES'te önemli bir safhaya geçildiğini söyledi.
Uzun vadeli tasarruf denildiğinde artık ilk tercihin BES olmaya başladığını aktaran Benli, şöyle devam etti: "Bu alanda en önemli adım, devlet katkısının yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılması oldu. 18 yaş altı genç ve çocuklarımızın sisteme dahil edilmesi bir başka önemli gelişme. Son yapılan düzenlemelerle 45 yaş üzeri çalışanların OKS'ye dahil edilmesi, BES birikimlerine kısmi çekiş ve teminat hakkı tanınması, devlet katkısının yıllara sari verilmesi sisteme ivme kazandıracak gelişmeler oldu. Bu gelişmelere paralel olarak fon dağılımı değişiklik hakkının artırılması, vakıf ve sandıkların sisteme aktarılması ve bütünleşik BES imkanının getirilmesi de BES'in bundan sonraki büyüme ivmesini artıracak."
Finansal sistemde bankacılıktan sonraki en önemli aktörün, sigorta sektörü olduğunu da belirten Benli, finansal sistem içerisinde sektörün payının yüzde 4,2 civarında olduğunu, gelişen bir ekonomiye sahip oldukları için uzun vadeli kaynak ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti.