Süpermarketlerde hırsızlık vakaları artıyor
Süpermarketlerin başı, bu aralar hırsızlık olaylarıyla dertte. Yıllardır var olan bu sorun, son dönemde, yüksek enflasyon sonucunda alım gücü düşen vatandaşlardan bazılarının buna yönelmesiyle, iyice artmış durumda.
Süpermarketlerin başı, bu aralar hırsızlık olaylarıyla dertte. Yıllardır var olan bu sorun, son dönemde, yüksek enflasyon sonucunda alım gücü düşen vatandaşlardan bazılarının bu yönteme başvurmasıyla, iyice artmış durumda. Kişisel bakım ürünlerinden sucuğa, kaymaktan diş macununa kadar hemen hemen tüm kalemlerde gerçekleşen hırsızlık olaylarına karşı, market yönetimleri de bazı önlemleri devreye almış. Reyonları izleyen kameraların yanı sıra mağazalarda müşteri gibi gezen güvenlik görevlilerini de istihdam etmeye başlayan yöneticiler, yine de tüm hırsızlık vakalarını tespit edemiyor. Bir market sahibi, ‘Günlük vaka sayısı 10 ise bunun ancak 1 ya da 2’sini tespit edebiliyoruz’ derken, hırsızlık sonucunda oluşan ciro kaybının ise her geçen gün arttığına dikkat çekiliyor. Kimi market yöneticileri hırsızları hemen polise teslim ederken, kimileri de kibar bir şekilde uyarıp ya ürünü bırakmasını ya da satın almasını istediklerini söylüyor.
Rakam; yüzde 50 arttı
Karadeniz PERDER’in Başkanı ve aynı zamanda Ordu’da faaliyet gösteren 12 şubelik Kalafatlar Marketleri’nin sahibi Osman Kalafat, ‘Hırsızlık olayları son dönemde çok arttı’ diyerek, gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: ‘Hırsızlar, markete giriyor ürünü cebine atıyor, kemerime sokuyor, çantasına atıp çıkıyor. Yüksek enflasyon bunda çok etkili oldu, insanlar aç. Hırsızlık vakaları geçmişe oranla yüzde 50-60 arttı. Hırsızdan şüphelendiysek, o anda kameralardan ya da reyon sorumluları ve kasiyerlerin yardımıyla, onu yakayabiliyoruz. Ama yakalayamıyorsak, hırsızı sonradan tespit ettiğimiz için, diğer mağazaları uyarıyoruz. Her şeyi çalıyorlar; bisküvi, çikolata, şampuan, sucuk, peynir, ne varsa… Hırsız, içerideyken fark edilirse vatandaşı uyarıyoruz, ya ürünü bırakmasını ya da satın almasını sağlamaya çalışıyoruz.” Peki, etiketlerde barkod uygulaması ne durumda? Kalafat, sorumu şöyle yanıtlıyor: “Barkod yapıştırdığımız etiketlerin maliyetleri çok yüksek oluyor. Zaten biz o ürünlerden yeterli kar yapamıyoruz ki, bir de etiket mi yapıştıralım? Eskiden günlük olarak bir mağazamızda bir vaka ya çıkar ya çıkmazdı. Şimdi 12 mağazamızın 7-8’inde hırsızlık olayları yaşanıyor. Aylık kaybımız, ciromuzun yüzde 3’üne çıktı.”
Fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık artıyor
Anpa Gross Marketleri’nin CEO’su Mehmet Yeğen de, gıda ve gıda dışı ürünlerde fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık vakalarının da arttığını söylüyor. Yeğen, şunları anlatıyor: “Mağazalarda kamera odaları, mağaza içerisinde de hareketli kameralar var. Şüpheli kişileri hemen takibe alıyoruz. Bu sefer, mağaza içerisinde sürekli o kişiyi izliyoruz. Yakaladığımız kişiler hakkında direkt idari işlem başlatıyoruz, biraz caydırıcı oluyor. Direkt polisi çağırıp şikayetçi oluyoruz. Ancak hırsız yakalama oranımız yüzde 10.” Kamera izleme odalarında istihdam ettikleri personel sayısını artırdıklarını açıklayan Mehmet Yeğen, “Eskiden bu kalemden tasarruf etmeye çalışırdık. Şimdi eleman alıyoruz. Bir de mağaza içerisinde sivil gezen güvenlik elemanları var” diyor.
‘Yakaladığımızı uyarıyoruz’
Onur Hipermarketleri Yönetim Kurulu Üyesi Murat Doğan, her şubelerinde günlük 2-3 vaka olduğunu açıklıyor. Gizli müşteri olarak mağazada dolaşan çalışanları istihdam ettiklerini söyleyen Doğan, “Bizde geçmişten beri hırsızlık vakaları vardı ama sayısı arttı. Bakıyoruz, insanlar şu anda gerçekten zor durumda, alım gücü düşüyor. Yakaladığımız hırsızları uyarıyoruz” diyor. Türkiye PERDER Başkanı Ömer Düzgün de, “Vatandaşın durumu iyi değil. Ama tabii bu, durumlarının iyi olmadığından mı kaynaklanıyor yoksa bu bir alışkanlık mı, onu bilemiyoruz. Kameralarla mağazayı izliyoruz, hırsızı yakaladığımız zaman, ‘Bunu ödemeyi unuttunuz’ gibi bir ifadeyle onu uyarıyoruz” diyor.