“Sigorta şirketleri altyapı yatırımlarında kilit rol alacak”
Salgın sonrasında özellikle altyapı yatırımlarındaki durgunluğa işaret eden Gürkan, sigorta şirketlerinin bundan sonraki süreçte sağlayacakları risk yönetim hizmetleri ve teminatlar ile yatırımcı ve kamu arasında önemli bir rol üstlenebileceğini söyledi.
SELÇUK ALTUN
Büyük finansman ihtiyacı duyan altyapı yatırımlarının COVID-19 nedeniyle sekteye uğradığını dile getiren sigorta sektörünün duayen isimlerinden Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Gürkan, bundan sonraki süreçte bu altyapı yatırımlarını üstlenen yatırımcıların kendilerini korumak için sigorta sektöründen daha fazla talepleri olacağını öngördü.
COVID-19’un sadece sigortacılık sektörü için değil, tüm dünya için bir dönüm noktası olduğunu belirten Gürkan, salgının sigorta sektörüne etkilerini derinlemesine değerlendirmek için öncelikle salgının hangi sektör ve iş kollarını daha çok etkilediğini incelemek gerektiğini vurguladı. COVID-19’un Türkiye’de en çok altyapı projelerini etkilediğini kaydeden Gürkan, “Çünkü bu işler büyük finansman ihtiyacı duyan projeler. Salgın, şüphesiz altyapı projelerinin risk profilini de etkilemekte, hem sponsorları hem de finansörleri daha temkinli davranır hale getirmektedir. Sağlam iyi yapılandırılmış altyapı projelerinin ekonominin toparlanma aşamasının kilit bir bileşeni olarak ilerlemesi beklense de, şimdilik büyük ölçekli altyapı projeleri kriz nedeniyle ya beklemede ya da çok yavaş ilerliyor. Bu anlamda dünyanın büyük kentleri, kentsel altyapı yatırımlarının da durması veya ertelenmesiyle gelirlerinde önemli bir düşüş yaşıyorlar. Bu da şüphesiz sigorta sektörünü de etkiliyor ve sektör önemli bir prim getirisinden mahrum bırakıyor” dedi.
Ekonomi için kritik önemde
Salgının uzun vadeli etkisini değerlendirmek için henüz erken olduğunu ifade eden Gürkan, “Buna rağmen altyapı ve özel yatırımlar Türkiye ekonomisi için kritik önemini koruyor ve yeni projelerin ortaya çıkmasıyla ekonomi de daha hızlı iyileşebilecektir. Pandemi sırasında öğrenilen deneyim ve derslerin, özellikle talep riski olan varlıklar ve uzun vadeli yatırımlar için bundan sonra daha muhafazakar anlaşma yapılarına yol açması muhtemeldir. Devletin, Türkiye’de çok ihtiyaç duyulan altyapı yatırımını sağlamada kritik öneme sahip özel yatırımcıların yatırımlarına destek talepleri ile karşı karşıya kalması beklenmelidir. Burada sigorta şirketleri de sağlayacakları risk yönetim hizmetleri ve teminatlar ile önemli rol oynayabilir ve devlet ile özel yatırımcılar arasındaki ortaklığın önemli bir parçası olmaları da mümkündür ve beklenmelidir” açıklamasında bulundu.
Lojistik, kilit rol aldı
Salgınla birlikte nakliye, ihracat, ithalat, kredi, mal stoğu ve bunun gibi konularda sigorta taleplerinin azaldığına dikkat çeken Servet Gürkan, “Bu da sigorta sektörü için bir tür gelir kaybı yarattı. Bu nedenle COVID-19 salgını sonrası tüm sektörlerde ve sigorta sektöründe yeniden bir toparlanma dönemi kaçınılmaz olarak başlayacak. Ama bunun çok yakın tarihte olacağını bugün için düşünmek zor. Uzmanların açıklamalarına göre bu noktada en önemli şey artık ‘optimizasyon’ hedefi yerine ‘statükoya dönmek’ hedefi olacak. Bir diğer deyişle COVID-19 öncesi bulunulan noktaya dönmek bile büyük bir başarı olacak” ifadelerini kullandı.
COVID-19 ile yaşanan en büyük zorluklardan bir diğerine ulaştırmada karşılaşıldığına değinen Servet Gürkan, “Küresel seyahat kısıtlamaları, hava yollarını, hava alanlarını, demiryolu işletmecilerini ve ücretli yol işletmecilerini zor durumda bıraktı. Likidite desteğine veya finansal yeniden yapılandırmaya ihtiyacı olan ulaştırma sektörünün tüm alanlarında en şiddetli şekilde hissedilen gelirlerdeki çarpıcı düşüş sigorta sektörünün de prim girişini göreceli olarak azalttı” açıklamasında bulundu.
Diğer taraftan, pandemi döneminde, lojistik hizmet sağlayıcılarının küresel ve yerel tedarik zincirlerinde aksamaların önlenmesinde kilit rol oynayan önemli bir iş kolu haline geldiğini kaydeden Gürkan, “Lojistik hizmetlere olan talep artmış olsa da, kriz döneminde sadece kısa vadeli likiditenin mevcudiyeti bu operasyonların devamı için hayati önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.