BES’ten BİST’e 10 milyar lira destek
SEDDK, BES’te devlet katkı payı fonlarında Hazine kağıtları payını düşürürken, hisse senetlerine ayrılabilecek payları yükseltti. Bu değişiklik sonrasında BİST’te 10 milyar TL civarında taze para girişi olacak.
Selçuk ALTUN
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı fonlarının hisse senedine yapacağı yatırımlarda asgari yüzde 10 olan oran asgari yüzde 30 olacak şekilde değiştirildi. Borsa İstanbul’a 10 milyar civarında destek sağlayacak olan değişiklik, orta – uzun vadede yatırımcı açısından faydalı olarak değerlendirilirken, piyasa talebi ile BES’e müdahale edildiği ve yeni taleplerin önünün açıldığı çe kincesi ifade edildi.
Deprem felaketi sonrasında bir yandan saha çalışmaları devam ederken, diğer taraftan da finansal piyasalara, özellikle de Borsa İstanbul’a (BİST) etkisini sınırlayacak yeni tedbirler devreye alınıyor. Bu adımlardan birisini de Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) attı. Kurum, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı fonlarının tahvil alma yükümlülüklerini azalttı, hisse senedi alma yükümlülüklerini artırdı. Düzenlemeye göre, nakden ödenen devlet katkılarının yüzde 70’inin Türk Lirası cinsinden borçlanma araçlarında, gelir ortaklığı senetlerinde veya kira sertifikalarında kullanılması zorunluluğu yüzde 50’ye indirildi. Devlet katkısı fonlarının Borsa İstanbul’da yapacağı yatırımlarda alabilecekleri hisse senetlerinin dahil olması gerektiği endekslere BİST 30, BİST Likit Banka, BİST Banka Dışı Likit 10 ve BİST Katılım 30 da eklenirken, “asgari yüzde 10’u” olan yatırım oranı “asgari yüzde 30’u” olacak şekilde değiştirildi. Böylece devlet katkısı fonlarının Borsa İstanbul’daki yatırımlarında alabileceği hisse senetlerinin dahil olması gereken endeksler, BİST 100, BİST Sürdürülebilirlik, BİST Kurumsal Yönetim ve Katılım Endeksleri, BİST 30, BİST Likit Banka, BİST Banka Dışı Likit 10 ve BİST Katılım 30 olarak güncellenmiş oldu.
Ek olarak, tek bir hisse senedine fon portföyünden yatırım yapma limiti yüzde 1’inden yüzde 5’e çıkartılırken, geçici madde ile fonların portföy sınırlamalarına 10 gün içerisinde uyma şartı eklendi.
Sisteme girecek rakam 10 milyar TL
Bilindiği üzere BES’e devlet katkısı 2013 yılında geldi. İlk başta yüzde 25 olan devlet katkısı, geçen yıl yapılan değişiklikle birlikte yüzde 30’a çıkartıldı. Yani, bugün itibariyle BES katılımcıları her ödediği 100 lira katkı payı tutarına ek olarak 30 lira da devlet katkısı alıyor. Diğer taraftan, Otomatik Katılım Sistemi ile çalışanlar da sisteme dahil edildi.
3 Şubat 2023 itibariyle sistemde (BES + OKS) toplam katılımcı 14 milyon 693 bin 312 kişi oldu. Toplam fon büyüklüğü ise 438 milyar 226 milyon liraya geldi. BES’te biriken devlet katkısı tutarı 50 milyar lirayı aştı, OKS’deki devlet katkısı tutarı da 1,5 milyar liranın üzerine çıktı.
Bu rakamları dikkate aldığımız zaman; yeni düzenleme ile birlikte 50 milyarın yüzde 15-20’si kadar paranın BİST’e yönlendirileceği düşünüldüğünde 10 milyar civarında taze paranın BİST’e yönlendirileceği görülüyor.
Katılımcıya da orta uzun vadede destek olur
Yeni düzenlemeyle ilgili EKONOMİ’ye açıklamada bulunan AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, “Yeni düzenlemeyi mevcut durum açısından ve uzun vadeli olarak önemli ve faydalı buluyorum. Hem katılımcılara orta- uzun vadede fayda sağlar hem de sermaye piyasalarına destek olur. Kamu kağıtlarına olan bağımlılığı azaltır, sermaye piyasasındaki rekabetçiliği destekler” dedi.
Düzenlemenin ‘sisteme müdahale’ anlamı taşımadığını kaydeden Kuruca, şöyle devam etti:
“Toplam BES’te devlet katkısının payı yüzde 12,5. Buradaki hisse oranı yüzde 15 artsa toplam sistemdeki hisse oranı aşağı yukarı yüzde 2 oynar. Sistemik bir risk şeklinde değerlendirilemez. Altın bile sistemde yüzde 30’a varmış durumda. Hisse ağırlığı yüzde 15’lerden yüzde 20’lere çıksa bir şey olmaz. 50 milyar devlet katkısının yüzde 15-20’si kadar para BİST’e yönlendirilse, bu da 10 milyar TL yapar.”
Algı açısından özünde iyi bir düzenleme
Adendum Aktüerya Emeklilik Danışmanlık Yönetici Ortağı ve Aktüer Ali Haydar Elveren ise, devlet katkılarının kısmen hisse senetlerine (ileride belki yeni düzenlemeler ile daha farklı yatırım araçlarına) yatırılmasının katılımcının devlet katkılarının ortalama getirilerini artıracak bir unsur olduğunu söyledi. “Sadece Hazine Bonosu getiri ile sınırlandırılmasının da belirli bir mantığı vardı. Kamu erken ayrılanlardan kısmen veya tamamen bu katkıları geri alıyordu. Bununla birlikte kalan ve hak edilen tutarların getirisi sadece Hazine Bonosu getiri kadar olmaktaydı. Farklı yatırım araçlarının belirli limitler dahilinde devlet katkısı içine alınması ile ortalama getiri Hazine Bonosu getirisinden farklılaşacaktır” diyen Elveren, özellikle hisse senetlerinin emeklilik yatırım fonlarına uygun bir portföy yönetimi anlayışı ile portföylere dahil edilmesi halinde katılımcı ortalama getirilerinin dolayısıyla da birikimlerinin artacağını vurguladı. Bununla birlikte depremin henüz güncel sorun ve boyutunun tam bilinmediğinin altını çizen Elveren, “Borsa da işlemlere kapalı. Depremden sonra işlemlerin iptal edilip edilmemesi vb. bazı konular tartışılırken bu düzenlemenin avantaj ve dezavantajlarının sağlıklı bir şekilde tartışılması olası görünmüyor. Algı açısından özünde iyi bir düzenleme. Kamuoyu tarafından nasıl algılanacağına da dikkate bakmak gerekir” ifadelerini kullandı.
“Piyasa talebi ile BES’e müdahale oldu”
Deprem günü borsanın kapatılmaması nedeniyle afetin finansal piyasalara yayıldığını söyleyen Bireysel Emeklilik Uzmanı Zeynep Candan Aktaş ise, “Arka arkaya düşen borsada, üçüncü gün hisse senedi işlemleri kapatıldı ama can derdindeki halkın borsadaki hesapları eridi. Ön planda depremzedeleri, arka planda ise piyasa yatırımcılarını kurtarmak için fon arayışıyla gözler sermaye piyasalarının gözbebeği olan BES fonlarına dikildi” şeklinde konuştu. Devlet katkısı fonlarından piyasaya sağlanan kaynakla birlikte fonların riskinin artacağına işaret eden Aktaş, şöyle devam etti: “BES’te katılımcı fonlarını dilediği yatırım araçlarına göre şekillendirebiliyor. Dolayısıyla yatırımcının tercihlerine müdahale edilemediği için sisteme sağlanan devlet katkısının yönlendirildiği ‘katkı fonlarında’ düzenleme yapıldı. Bu düzenlemenin en önemli dezavantajı, piyasa talebi ile BES’e müdahaleye izin vermesidir. Aynen imar afl arı gibi. Bunun arkasından yeni taleplerin gelmesi olasıdır. İkinci olarak katılımcının değişim hakkı bulunmayan devlet katkısı fonlarında riskin artması, genelde temkinli yatırımı tercih eden katılımcıları ürkütebilir. Devlet katkısında 10 yılı ve 56 yaşını dolduranların sayısının artmasının yanında, deprem nedeniyle sistemden erken çıkacak olanlarla birlikte, sistem bu yıldan itibaren birikim aşamasından dağıtım aşamasına doğru geçebilir.”
Katılımcıların, ilave hisse alımından memnun olduğunu da belirten Aktaş, uzun vadede hisse alımının devlet katkısı fonlarının getirisinde fark yaratacağını söyledi.
SEDDK: FON PERFORMANSINI OLUMLU ETKİLEYECEK
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, yönetmelik değişikliğinin ardından şu açıklamada bulundu: "Devlet katkısı, ayrı fonlarda (katkı fonu) yatırıma yönlendirilmekte ve katılımcının çıkış/emeklilik hakkını kullanması durumunda hak ediş oranına göre katılımcıya ödenmektedir. Devlet katkısı fonlarının yatırım yapabileceği araçların belirlenmesinde, sistemin uzun vadeli yapısına uyumlu bir yaklaşımın izlenmesi önem arz etmektedir. Zira, bu fonların makul bir risk seviyesinde reel getiri sağlaması katılımcının sisteme güveninin korunması ve devlet katkısının değer kaybetmemesi bakımından dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, bu fonların yatırım yapabilecekleri araçların çeşitliliği kritik bir husustur. Bu çerçevede, gerek sektör gerekse de katılımcılarımızdan kurumumuza ulaşan talepler dikkate alınarak, devlet katkısı fon portföyünde asgari yüzde 70 olarak belirlenmiş olan kamu borçlanma araçları oranının azaltılması ve hisse senedi oranının artırılmasının fon performansını olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, hem fon performanslarını artıracak hem de ülkemiz fi nansal piyasalarının derinliğine ve üretim odaklı ekonomi politikasının desteklenmesine katkı sağlayacak bu değişikliğin hayata geçirilmesi için katkı fonlarının portföy sınırlandırmasında değişikliğe gidilerek kamu borçlanma araçlarının asgari oranı yüzde 70’ten yüzde 50’ye indirilmiş, hisse senedi oranları ise yüzde 10’dan yüzde 30’a çıkarılmıştır. Hisse senedi yatırımları ise ikiye ayrılarak belirli endeksleri takip eden borsa yatırım fonlarına, fon portföyünün asgari yüzde 10’u oranında yatırım yapılması temin edilmiştir."