“BES katılımcısına destek verilmeli uyarı mekanizması kurulmalı”
Adendum Danışmanlık kurucu ortağı Ali Haydar Elveren, emeklilik şirketlerinin, katılımcıyı doğru yönlendirerek piyasadaki yatırım araçlarının artışlarından pay alabilmesi için destek ve uyarı mekanizmaları oluşturması gerektiğini söyledi.
Selçuk ALTUN
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde birikimlerin hangi tür fonlarda değerlendirileceğine katılımcı karar veriyor. Dolayısıyla yatırım kompozisyonun riskini de getirisini de katılımcı belirliyor. Katılımcıların yılda 6 defa bu dağılımı değiştirme hakkı bulunuyor. Ancak, yakında 17’nci yılını tamamlayacak olan sistemde katılımcıların yüzde 82’si fon değişikliği yapmıyor veya hangi fonu seçeceğine karar veremiyor.
Hayat sigortaları ve emeklilik ürünleri konusunda sektörün duayen isimlerinden Adendum Danışmanlık kurucu ortağı Ali Haydar Elveren, “Katılımcıyı doğru yönlendirerek yatırım kararı vermesini sağlayacak mekanizmaları kurmada ve bunu sürdürülebilir hale getirmede önemli eksiklikler bulunuyor. Dolayısıyla, bir emeklilik yatırım fonu ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin, katılımcının birikiminde bu fondan bulunmuyorsa getiriden pay alamıyor. Örneğin, borsa çok yükseldiğinde katılımcının portföyünde hisse senedi fonu yoksa hiç bir önemi yok. Çünkü katılımcı hisse senedi fonunu ya almamış ya da doğru zamanda hisse senedi fonuna geçmemiş. BES’teki birikimini yabancı para cinsinden borçlanma araçlarına yatırmamış bir katılımcı için doların artması fayda sağlamıyor” dedi.
Emeklilik şirketlerinin piyasadaki yatırım araçlarının artışlarından katılımcının pay alabilmesi için yeterli destek ve uyarı mekanizmalarını oluşturması gerektiğini vurgulayan Elveren, “Piyasalardaki getiri trendlerini takip ederek katılımcıya yeterli bilgi ve yönlendirmede bulunulmadığı durumda toplumdaki ‘BES’te getiriler kötü’ algısından kurtulma şansımız ne yazık ki yok. Tavsiyelerinde sadece katılımcının sisteme girişteki risk getiri tercihine göre değil, Bireysel Emeklilik Sistemi içerisindeki tüm yatırım ve davranışlarına göre oluşturulması en doğru yaklaşımdır. Aksi halde yeni giren eski giren veya farklı dönemlerde fon değişikliği yapan ancak yatırım risk algısı aynı olan katılımcıya aynı tavsiye verilecektir ki bu sakıncalı olabilir. Bu bireyselleştirme ile günlük bazda katılımcının karar vermesini sağlayacak nitelikli bilgi kolay ve anlaşılır halde üretilebilecektir” ifadelerini kullandı.
“Profesyoneller yönetsin”
BES’teki birikimlerini yönetmek veya fon tercihinde bulunmak istemeyen katılımcıların emeklilik şirketine ve portföy yönetim şirketine yetki verebileceğini aktaran Ali Haydar Elveren, “Bu ihtiyaç için 2018’nin Aralık ayında gerekli mevzuat yayımlandı. Katılımcı, portföy yönetim şirketi ile bir sözleşme imzalayarak emeklilik hesabındaki birikimleri portföy yönetim şirketinin yönetmesine izin verebiliyor. Portföy yönetim şirketi ise bu katılımcının bireysel fon yönetimini yapabilmek için emeklilik şirketinin veri tabanındaki bireysel verisini kullanıyor. Bu sayede fon yönetimi tam anlamıyla bireyselleştirilirken portföy yönetim şirketlerinin de varlık yönetim tecrübesinden azami düzeyde faydalanılıyor” diye konuştu.
COVID-19 pandemi sürecinde yaşanan sosyo-ekonomik sıkıntılar nedeniyle finansal piyasalardaki hareketliliğin de arttığını kaydeden Elveren, şunları söyledi; “Piyasaların oldukça dalgalı bir yapı seyrettiği bu dönemde, katılımcıların paniğe kapılmadan fon karmalarını gözden geçirmeleri, kendi risk ve yatırım tercihlerine ve ekonomik beklentilerine uygun fonlara geçmeleri oldukça önemli. Katılımcıların ayrıca sistemdeki haklarını kullanarak emekliliğe yönelik birikimlerini alıp çıkmak yerine katkı payını azaltma veya durdurma seçeneklerini de değerlendirmesi, kısa vadeli nakit ihtiyaçları için emeklilik dönemine yönelik biriktirdiği BES tasarruflarını kullanmaması olumlu olacaktır.”
BES’te fon tutarı 6 ayda 19 milyar TL büyüdü
Emeklilik Gözetim Merkezi’nin yayınladığı verilere göre, 2020 yılının ilk yarısında gönüllü BES’teki katılımcı sayısı yaklaşık 30 bin kişi azalarak 6 milyon 840 bin oldu. Bu azalma daha çok pandeminin etkisini gösterdiği karantina dönemine denk gelen yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşti. “Burada Bireysel Emeklilik Sistemi’nde pandemi nedeniyle satış koşullarının uygun olmayışı, dolayısıyla azalan satışların çıkışlar ve emekli olanların sayısını karşılayamamasından kaynaklandığı görülmektedir” diyen Ali Haydar Elveren, şöyle devam etti: “Katılımcı sayısındaki azalmaya karşın, devlet katkısı hesaplarındaki fon tutarı yüzde 13,4’lük artışla 19,6 milyar TL’ye, katılımcı hesaplarındaki fon tutarı ise yüzde 16,6’lık artışla 118,8 milyar TL’ye ulaştı. Sonuç olarak, gönüllü BES’teki toplam fon tutarı yılsonuna göre 19,2 milyar TL artışla 138,4 milyar TL’ye ulaştı. Otomatik katılımlı sisteme baktığımızda, 2020 yılının ilk yarısında sistemdeki katılımcı sayısı yaklaşık 110 bin artışla 5,46 milyon kişiye ulaştı. Otomatik katılımlı sistemdeki fon tutarı ise yılın ilk yarısında 1,7 milyar TL artış göstererek 9,9 milyar TL’ye ulaştı.”