Türk mühendislerin geliştirdiği yeni İHA Alesta uçuşa hazırlanıyor
Nurol BAE Systems Hava Sistemleri AŞ'nin, sabit ve döner kanatlı İHA'ların kabiliyetlerini barındıran insansız hava aracı Alesta'nın yer testlerinde sona gelindi. Yakın zamanda uçuş testlerine başlayacak dikine iniş kalkışlı ve dönebilen kanatlı Alesta, yıl sonunda göreve hazır hale gelecek.
Türkiye savunma sanayiindeki insansız hava aracı (İHA) çözümlerine dikine iniş kalkışlı ve dönebilen kanatlı Alesta eklendi. Güvenlik güçlerinin son dönemde etkin şekilde kullandığı İHA'lara ilişkin çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonundaki çalışmalarla güvenlik güçlerinin kullanımına farklı konseptlerde yeni araçlar sunulması hedefleniyor.
Bir süredir farklı bir İHA konsepti üzerinde çalışmalarını sürdüren Nurol BAE Systems Hava Sistemleri AŞ (BNA), yakın zamanda gerçekleştirilecek ilk uçuşa hazırlanıyor. BNA Genel Müdürü Eray Gökalp, 4 yıllık geçmişe sahip şirket bünyesinde, Türkiye ve dünyada havacılık sektöründeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.
İleride kullanımı faydalı olacak, farklılık yaratacağı düşünülen yeni teknolojilere yatırım yaptıklarını belirten Gökalp, bunları Türkiye'nin kabiliyetleri arasında almak istediklerini bildirdi. Gökalp, şöyle konuştu: "Sistem seviyesinde 'uçuş emniyet kritik' diye tarif edilen ve herhangi bir arıza ya da kaybında ölümcül kazalara sebep olacak sistemleri özgün olarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bunlar arasında uçuş ve motor kontrol sistemlerini, yakıt sistemlerini sayabiliriz. Bu kapsamda Milli Muharip Uçak, Hürjet, Özgün Helikopter programlarımız hedef alanımızda yer alıyor. Yenilikçi teknolojiler konularında da Ar-Ge faaliyetleri yürütüyoruz. Bir mühendislik yol haritası hazırladık. Geçen yıl sanal kokpit konusunda yaptığımız Ar-Ge çalışması İngiltere'de BAE Systems Teknoloji Yarışması'nda inovasyon ödülüne değer bulundu."
Göreve bağlı olarak havada şekil değiştiriyor
Eray Gökalp, mühendislik yol haritalarında yer alan projelerden Alesta İHA'nın kavramsal tasarımını ortaya koydukları bilgisini verdi. Türkiye'de İHA alanında büyük firmaların stratejik, taktik ve saldırı konseptlerinde görev yapabilen çok ciddi sistemler geliştirip kullanıma sunduklarını hatırlatan Gökalp, Alesta'nın diğer İHA'lardan farklı bir konfigürasyona sahip olduğunu dile getirdi. Gökalp, şu değerlendirmede bulundu: "Aracımız döner kanatlı yapıya sahip. Kanatların dik pozisyonunda dikine iniş-kalkış yapabiliyor. Düz uçuşa geçtiğinde ise kanatlar yatay pozisyona geçerek sabit kanatlı uçak modunda uçabiliyor. Avantajı, sabit kanatlı uçak ile helikopterin uçuşlarının avantajlarını bir arada görebiliyorsunuz. Sabit kanatlı bir aracın ihtiyaç duyduğu bir piste ihtiyacı yok. Aynı zamanda bir helikopter gibi iniş-kalkış yapabiliyor. Düz uçuş moduna geçtiği zaman sabit kanadın yarattığı kaldırma kuvvetinden faydalanarak helikopterlere göre daha uzun mesafelerde uçuş gerçekleştirebiliyor. Bu özel ve zor bir problem. Geçiş modları dediğimiz, kanadın dikeyden yataya geçişinde ve sert rüzgarlar altında uçağı stabil tutabilmek ve uçurabilmek çok ciddi mühendislik birikimi gerektiriyor. Firmamızda ortalama 16 yıllık tecrübeye sahip önemli bir kadromuz var. Onların kabiliyetleri neticesinde bu seviyelere gelebildik."
Daha büyük ve insanlı konsept de gündemde
Eray Gökalp, Alesta'nın tamamen çevre dostu elektrikli motor ve itki sistemine sahip olduğunu, tam otonom şekilde tüm görevleri icra edebildiğini anlattı. İleride Alesta’nın daha büyük versiyonlarını geliştirmeyi, hem insanlı hem insansız uçabilen bir araca dönüştürebilmeyi hedeflediklerini belirten Gökalp, "İleride hava taksiler de konuşuluyor. Meskun mahallerde İHA'ların uçuş kısıtlamaları var. Bunları da yenebilmek adına hem insanlı hem insansız uçabilecek özellikte araç olacak" dedi.
Alesta'nın yer testlerini 1-2 hafta içinde tamamlayacaklarını vurgulayan Gökalp, şu ifadeleri kullandı: "Proje bu ay sonu, ağustosun ilk haftalarında uçuş testlerine geçecek. Bu haliyle buna konsept versiyon adını veriyoruz. Nispeten ufak bir uçak. Burada amacımız konsepti potansiyel kullanıcılara tanıtmak ve daha büyük performanslı uçakları bu konfigürasyon temelinde geliştirebilmek. Uçuş testlerine önümüzdeki haftalarda başlayacağız. Bu konfigürasyon talep edilirse hizmete alınması en geç yıl sonuna kadar olabilir."
Gökalp, Alesta'nın değişik faydalı yükler ve sensörler entegre edilerek keşif-gözetleme, istihbarat, afet ve yangınla mücadele gibi görevleri yerine getirebileceğini söyledi. 8 kilogram faydalı yük taşıyabilen aracın, yeterli bulunması halinde 2021 başında seri üretime başlayabileceğini belirten Gökalp, "Müşterimiz daha büyük kapasiteli bir uçağa ihtiyaç duyuyorsa, mesela '30-50-100 kilogram faydalı yük taşımak istiyorum, kargo taşımak, farklı görev operasyonları yapmak istiyorum' derse daha büyüğü de ilave bir yıla kadar hazır olur'' diye konuştu.
Engelden kaçınma, sanal gerçeklikle kontrol
Eray Gökalp, SSB'nin gemiye iniş-kalkış yapabilen araçları da içeren farklı İHA konsept çalışmaları bulunduğunu, bunlar için de hazırlıklı olacaklarını dile getirdi. Alesta'nın görev sırasında önüne çıkan tanımsız bir engeli otomatik tespit edip kaçınma manevrası yapabileceğini anlatan Gökalp, "Bir sonraki versiyonunda sanal gerçeklikle aracın kontrolünü de devreye alacağız. Sanal kokpitle kazandığımız ödüle ilişkin projeyi geliştiriyoruz. O projeyi İHA kullanımında da gösterip, teknolojik yenilikleri bu araçla yakın zamanda tanıtacağız" dedi.
Aracın 20 kilometrelik uçuş menziline sahip olduğunu ve bu mesafenin artırılabildiğini, hızının da saatte 120 kilometreyi bulduğunu aktaran Gökalp, "Uçuş kontrol algoritmalarına sahip olduğunuz sürece daha büyük, daha hızlı, daha fazla faydalı yük kapasiteli araçları çok hızlı şekilde gerçekleştirebiliriz'' diye konuştu.
BNA'nın İngiliz ortağı BAE Systems'in bu araç ve teknolojiyle çok ilgilendiğine dikkat çeken Gökalp, şunları kaydetti: "İngiltere'de bu teknolojinin pazarlanması konusunda da birlikte çalışmayı bize teklif ettiler. Bu uçağın sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda Avrupa'da da satışı BAE Systems'in pazar ağı kullanılarak çok rahat mümkün olabilecek. Bu yıl büyük havacılık organizasyonlarına katılmayı hedeflemiştik ama salgın nedeniyle iptal edildiler. Sadece Avrupa değil, dünyanın birçok noktasında bu teknolojiyi tanıtabileceğiz. Döner kanatlı bu tür sistemleri geliştiren birkaç firma var. Hatta seri üretime de geçmiş değiller, geliştirme aşamasındalar. Sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da çok ciddi pazarı olacağını düşünüyoruz."