ABD hipersonik yarışta insan kaynağı sorunuyla karşı karşıya
Arizona Üniversitesi’nden Doçent Stuart Alex Craig, hipersonik teknolojiler üzerine değerlendirmelerde bulunarak yol haritasına ilişkin önerilerde bulundu.
Hipersonik teknoloji, küresel güvenlik dinamiklerini değiştirmiş ve modern savaş stratejilerini köklü bir şekilde etkilemiştir. Pentagon’un 2023 raporunda belirtildiği üzere; Rusya’nın Ukrayna’ya karşı hipersonik seyir füzelerini kullanması ve Çin’in git gide hızla artan hipersonik füze cephaneliği, büyük devletler arasındaki güç dengesinin sarsılmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda ABD de bu yeni tehditlere karşı hipersonik silah sistemleri ve savunma mekanizmaları geliştirmeye yoğun bir şekilde odaklanmaktadır.
ABD Hükümet Sorumluluk Ofisi raporuna göre, ABD Savunma Bakanlığı’nın hipersonik silahlar ve teknolojilere yönelik harcamalarının 2015 mali yılından 2024 yılına kadar neredeyse 15 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Buna ek olarak Pentagon, 2025 yılı bütçe talebinde; ABD’nin füze savunma yeteneklerini güçlendirmek için 28.4 milyar dolar ve ordunun uzun menzilli hipersonik sistemler ihtiyacı için yaklaşık 1.3 milyar dolar olmak üzere hipersonik araştırma ve geliştirme fonlarını artırmıştır.Arizona Üniversitesi’nde havacılık ve makine mühendisliği bölümlerinde görev yapan Doçent Stuart Alex Craig, National Defense Magazine kanalı üzerinden konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak çeşitli öneriler sundu. Bu bağlamda Hipersonik teknoloji, modern savaşta stratejik önemi artırmış olsa da bu alanda büyük ölçekli üretim için gerekli yetenekli iş gücünün eksikliği büyük bir zorluk olarak kalmaktadır.
Pentagon’un “Hipersonik Kalkınma Stratejisi” raporunda vurgulandığı gibi, bu eksikliği gidermek için sağlam eğitim programları ve üniversite-sanayi iş birliklerine ihtiyaç vardır. Bu çerçevede temel araştırmalar için ayrılan fonlarda dalgalanmalar yaşanırken ABD Hava Kuvvetleri yatırım finanasmanını artırmış, Deniz Kuvvetleri ise kesintiye gitmiştir. Hipersonik yarışta başarılı olunabilmesi için nitelikli bir iş gücünün geliştirilmesi hızlandırılmalıdır. Bu durum ise temel araştırmalara ve bu araştırmaları yürüten akademik kurumlara kongre desteği ile mümkün olmaktadır.Craig’e göre 2010’lu yılların ortasında Kongre, hipersonik teknolojilerin stratejik önemini kabul etmişti. Merhum Senatör John McCain, bu alandaki gelişmelerin hızlandırılmasına öncülük ederek hipersonik silahların Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na dahil edilmesinde etkili olmuştur. Bu destek, hipersonik gelişim için politika ve yatırım direktiflerini şekillendirmiştir. Bu kapsamda Craig, Savunma Bakanlığı’nın hipersonik teknolojilerde ilerlemeyi sürdürmek için iş gücü gelişimini temel araştırma yatırımlarıyla iç içe geçirmesi gerektiğini belirtmektedir. Uygulamalı Hipersonik Konsorsiyumu gibi programlar, öğrencilere sanayiyle ilgili deneyimler sağlayarak yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunurken temel araştırmaların da bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır.
Craig, ABD’nin hipersonik silah sistemlerini ölçekli olarak sahaya sürme hedefine ulaşmak için iş gücü gelişimine yönelik acil ve kapsamlı adımlar atması gerektiğini ifade etmekte. Ek olarak Kongre’nin temel hipersonik araştırmalara desteğini artırması gerektiği ve Pentagon’un iş gücü gelişim inisiyatiflerini yeniden değerlendirmesi ve harekete geçmesi gerektiği aktarılmakta. Keza üniversiteler ile endüstri ve hükümet arasındaki uygulamalı araştırmaların dengede tutulması gerektiği ve böylece hipersonik teknolojilerin ilerlemesi sağlanırken küresel rakiplerle rekabetin sürdürülmesi için mühendislerin yeni nesli yetiştirilmesinin gerekliliği vurgulanmakta.Havacılık ve savunma sektöründe, özellikle hipersonik alanda, şu anda her türden profesyonel eksikliği bulunmaktadır. ABD Ulusal Savunma Sanayi Derneği’nin Gelişen Teknolojiler Enstitüsü, bu açığı kapatmak amacıyla akademik kurumların, ilgili alanlarda orta düzeydeki yetenekleri eğitmesi gerektiğini önermektedir. Bu bağlamda, hipersonik teknoloji alanında uzmanlaşmış araştırma üniversiteleri, mühendis ve teknisyenlerin yetiştirilmesi için kritik bir rol oynamaktadır. Bu üniversiteler, öğrencilere gerekli becerileri kazandırmak için araştırma desteği sağlamakta, Ulusal Savunma Bilim ve Mühendislik Lisansüstü Bursu ve Savunma Bakanlığı SMART Bursu gibi programlar kapsamında rehberlik hizmeti sunmakta ve STEM iş gücünün büyütülmesi ve çeşitlendirilmesine yönelik çeşitli girişimlerle katkıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak Craig, ABD’nin hipersonik silah sistemlerini geniş çapta sahaya sürme hedefine ulaşmak için iş gücü gelişimi konusunda acil ve kapsamlı adımlar atması gerektiğini belirtmekte. Ek olarak Kongre’nin temel hipersonik araştırmalara desteğini artırması gerektiği Pentagon’un ise iş gücü gelişim girişimlerini yeniden değerlendirmesi gerektiği aktarılmakta.