Özbekistan’da tekstil için fırsatlar kadar riskler de var

Tekstil ve hazır giyim sanayicileri, rekabet güçlerini artırmak amacıyla farklı pazarlardaki fırsatları araştırıyor. Özbekistan’ı mercek altına alan sektör temsilcilerine göre, bu ülkede iş gücü maliyetleri uygun görünse de lojistik dezavantajlı, enerji fiyatları ise yüksek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Özbekistan’da tekstil için fırsatlar kadar riskler de var

Sadi ÖZDEMİR

Türkiye’de ‘sanayinin yurt dışında yatırım yapması’ genellikle olumsuz algılansa da küresel rekabette başarılı ülkeler, farklı pazarlarda yüksek pay sahibi olması için kendi sanayicilerinin ‘yerinde üretim yeteneğini’ destekliyor. Bu, o ülkeler için sanayide küresel rekabet gücünü korumaya da büyük katkı sağlıyor. Tekstil ve hazır giyimde dünyanın en büyük üretici ve tedarikçileri arasında zirveyi zorlayan Türkiye, gücünü daha uzun yıllar korumakta kararlı. 2006’dan itibaren hem maliyet avantajları hem de ABD’ye gümrüksüz ihracat için Mısır’da önemli yatırımlar yapan sektör, Özbekistan’daki gelişmeleri de yakından izliyor.

8-10 Eylül tarihleri arasında Özbekistan’ın Semerkant şehrinde gerçekleşen Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF), Uluslararası Tekstil Konferansı’nda 280’i dünya genelinden olmak üzere 400’e yakın katılımcı tekstil teknolojilerinde yeni gelişmeleri, sürdürülebilirlik uygulamalarını, düşük talep kaynaklı küresel darboğazı konuştu. Büyük bir pamuk üreticisi olan Özbekistan’da sektör adına ortaya çıkan fırsatlar tartışıldı.

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenler Sendikası (TTSİS) Yönetim Kurulu Üyesi ve ITMF Başkan Yardımcısı Mustafa Denizer, “Özbekistan, ITMF organizasyonu için çok çalıştı. Güzel bir organizasyon oldu, devletin desteği de arkalarındaydı. Bu ülkede son yıllarda güzel gelişmeler oluyor. Bazı küresel yatırımcılar orada yatırımlar yaptı. Tabii ki markaların Özbekistan’a alışması zaman alacak ama ülkenin ihracatına bakınca pamuktan, çırçıra, ipliğe ve konfeksiyona kadar iyi ilerliyorlar. Kendileri de en büyük problemin kalite ve tasarımda olduğunu düşünüyor. Bunun için de yabancı yatırımcılara ihtiyaçları var” dedi.

İhracatta başarılılar ama lojistik konum iyi değil

Denizer şöyle devam etti: “Şu anda Rusya pazarına kolayca ihracat yapıyorlar. Çünkü Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle her türlü ürünü bu ülkeye satabiliyorlar. Toplamda 4 milyar dolara yakın ihracatları var ki bu Mısır’ın ve Tunus’un ihracatlarından daha fazla. Demek ki bir şeyleri de doğru yapıyorlar. Ancak Özbekistan’dan Avrupa’ya lojistik kolay değil. Bir de devlet, her zaman ön planda ve politik risklerle ilgili kaygılar halen var. Türkiye için

üretimde Özbekistan, Mısır gibi arka bahçe olur mu? Bence bu kolay değil. Geçmişte Türk cumhuriyetlerinden başka örnekler yaşandı. Hızlı hizmet ve hızlı lojistik çok önemlidir. Özbekistan’dan Avrupa’ya lojistik ortalama 15 günü bulurken, ürünler Kuzey Afrika’dan 3-4 günde Avrupa’nın içine kadar girebiliyor. Özbekistan, hammadde avantajı ile bir miktar avantaj sağlıyor.”

Yeni tekstil devi olabilir mi?

ITMF Uluslararası Tekstil Konferansında Özbekistan’ın sektördeki yeri gündemin en önemli maddelerinden biriydi. Gherzi’den Karim Shafei, ‘Özbekistan yeni tekstil devi olabilir mi’ sorusunu özetle “Evet, Özbekistan son 8-10 yıldır çok hızlı ilerledi, hem sanayi hem çalışma koşulları bakımından büyük yol katetti fakat başta uluslararası repütasyon olmak üzere düzeltmesi gereken çok nokta var” diye yanıtladı. Yılda 1 milyon tonun üzerindeki üretimiyle dünyanın altıncı büyük pamuk üreticisi olan ve bu alanda 2 milyondan fazla kişinin çalıştığı Özbekistan, yakın zamana kadar pamuğunu uluslararası markaların tedarikçilerine satamıyordu. Çevresindeki Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle Çin’e düşük değerlerle satabiliyordu. Bunun en önemli nedeni çiftliklerin ve sanayi tesislerinin tümünün devlete ait olmasıydı. Hasat için sistemik olarak çocuk işçiliğin ve zorla işçiliğin (örneğin devlet memurlarının hasat zamanı zorla pamuk toplamaya gönderilmesi gibi uygulamalar) kullanılmasıydı. Pamuk alıcıları ve uluslararası markalar, sosyal uygunluk politikaları gereği Özbekistan pamuğunu değer zincirlerine katmıyor ve ambargo uyguluyordu.

Reformlar 2017 yılında başladı

Özbekistan’da, 2017 yılında devlet başkanı seçilen Şevket Mirziyoyev, para, sanayi politikaları, insan hakları gibi pek çok alanda yapısal reformlar gerçekleştirerek uluslararası piyasalara uyumlu olmayı amaçladı. Önemli adımlardan biri Kümelenme (Cluster) Rejimi adını verdikleri, pamuk üretiminin devlet tekelinden özel iştiraklere geçmesiydi. Böylece alıcılar pamuğu direkt çiftçilerden ya da şirketlerden piyasa koşullarında alabilmeye başladı.

Özbekistan’da çok tartışmalı çalışma koşulları konusunda ise Uluslararası Çalışma Örgütü ILO ve Uluslararası Finans Kuruluşu IFC’nin ortak programı olan ve insana yakışır işleri teşvik eden Better Work’ü işbirliği için Özbekistan’da davet ettiler. Çalışma koşullarını uluslararası standartlara yükseltmeyi ve sosyal diyaloğu iyileştirmeyi hedefleyen Better Work Programı kapsamında 2022’de, ILO, Özbekistan pamuk sektöründe sistemik zorla işçilik ve çocuk işçiliğinin kalktığını anons etti. Bunun üzerine Cotton Campaign, Özbek pamuğu ve pamuklu ürünlerine uygulanan uluslararası ambargoyu kaldırdığını açıkladı. Pamukta hem çevre hem sosyal standartlar açısından iyi üretim için çiftçilere ve çırçır fabrikalarına eğitim programları düzenleyen uluslararası organizasyon Better Cotton, Özbekistan’da çalışmaya başladı. 2022/2023 sezonunda şartları yerine getiren çiftçilere Better Cotton sertifikası verilmeye başlandı.

Reformlar yapıldı, yatırımlar anayasa güvencesine alındı

Türkiye-Özbekistan İş Konseyi Başkanı Özgür Onur Özgüven, 2018’den itibaren Özbekistan’a doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının hızla arttığını belirtiyor. Özgüven, “Sayın Şevket Mirziyoyev 2017’de cumhurbaşkanı seçildikten sonra reformlar yaptı ve ülkenin kapılarını dünyaya açtı. Bütün sektörlerden yabancı firmalar gelip yatırım yapmaya başladı. Özellikle enerji alanında yatırımlar sürüyor. Bazı Türk firmaları doğalgaz çevrim santralları inşa ettiler” dedi. Özgür Onur Özgüven şöyle konuştu: “Bir lider geldi ve ‘ülkeyi dünyaya açıyorum’ dedi. 2022’de referandum da yapıldı. Referandum ile ‘yatırımcıların hakları anayasal güvenceye’ alınmış oldu. Başkan Mirziyoyev, referandumun hemen sonrasında başkanlık seçimini de erkene alıp yeniledi. Halkın büyük teveccühü ile 2023’te yüzde 87 oyla tekrar seçildi. Özbekistan’da, tüm sektörlerde ticaret ve yatırım fırsatları var. Çok yoğun bir özelleştirme süreci de devam ediyor. Türk iş insanlarının buraya gelip şirket kurması, üretime yatırım yapması çok önemli. İşçilik giderlerinde avantaj var ama enerji halen pahalı. Tabii lojistik sorunu da var. Ülkenin hiçbir denize kıyısı yok. Nüfus 36 milyon ama yakın pazarları dikkate alırsak 80 milyon nüfusa hitap ediliyor. Ülke, altın ve bakır madenleri bakımından da çok zengin. Özbekistan’da önceden gelmiş çok sayıda tekstil firmalarımız var. Rusya pazarı ağırlıklı çalışıyorlar ve iplik, kumaş, konfeksiyon üretimleri büyüyerek devam ediyor. Buradan küresel markalara üretim yapmayı çok istiyorlar. Kalite standartlarını yükseltmeye çalışıyorlar” dedi.

ITMF Başkanlığı Türkiye’nin olacak

ITMF yıllık uluslararası konferansları, her yıl sonbahar döneminde önemli bir tekstil ülkesinde gerçekleşiyor. Kökleri, Zürih merkezli Uluslararası Pamuk İpliği Üreticileri Federasyonu’na dayanan ITMF, üye profilini hem sayı hem faaliyet çeşitliliği açısından çok genişletti. Bugün tüm dünyadan makine, baskıdan yazılıma tekstil teknolojileri, elyafiplik-kumaş-boya-apre dahil tüm değer zincirinden üreticiler olmak üzere onlarca üyesiyle tekstil endüstrisinin hemen hemen hepsini temsil ediyor.

TTSİS, 1974’ten bu yana ITMF’te Türkiye’yi temsil ediyor. Daha önceki yıllarda Hervé Giraud ve Halit Narin, ITMF’de başkanlık koltuğuna oturdu. 1985’te, ITMF Yıllık Konferansı TTSİS ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlendi. Katılımcılar arasında Vitali Hakko’dan, Hacı Sabancı’ya, Ömer Dinçkök’den, Osman Boyner’e dönemin en önemli sanayicilerinin yanı sıra dönemin Başbakanı Turgut Özal ve pek çok Bakan yer almıştı. Bugün Türkiye, ITMF Yönetim Kurulu’nda, Muharrem Kayhan’ın (Söktaş Tekstil) yanı sıra Mustafa Denizer (Diktaş İplik) ile aktif biçimde yer alıyor. Geçen yıl Çin’in Keqiao şehrindeki Yönetim Kurulu toplantısında ITMF Başkan Yardımcılığına getirilen Mustafa Denizer bu konuda şöyle konuşuyor: “ITMF’de Türkiye olarak üçüncü kez başkanlık koltuğuna oturacağız. 2027’de başkanlığı alacağız ve 2029’da devredeceğiz. Avrupa’da, önemli müşterilerimizin durgunluğu ve ülkemizdeki maliyetlerin artmaya devam etmesi nedeniyle şu anda zor bir dönem yaşıyoruz. Türkiye daha katma değerli daha özel işler yapmak zorunda. Harcıalem işlerin Türkiye’de kalmayacağı aşikâr belki de kalmaması daha iyidir. Sonuçta perakendeciliğimiz, modamız, tasarımımız var her türlü üretim tesisine de sahibiz. İplikten kumaşa, modaya kadar her zinciri kurmuş durumdayız. Dolayısıyla önümüzdeki iki üç sene içinde Türkiye’yi daha üst seviyede konuşlandırmak için çalışacağız. ITMF’in içinde de ABD ve Avrupa tekstili etkileyen iki önemli kanun yapıcı ve buralarda söz sahibi olmaya çalışacağız. ITMF’i Türkiye’ye getireceğiz. Türkiye dünyanın en büyük 5’inci tekstil ülkesi ve bu başarının bir tesadüf olmadığını göstereceğiz.”

Avantajlar ve riskler neler?

Semerkand ve Fergana Vadisi’nde vergi muafiyeti, sertifikasyon maliyeti, enerji desteği gibi teşvikler sunan organize sanayi bölgeleri inşa edilmeye başlandı. Sonuç olarak Özbekistan için şu tespitlerde bulunuluyor:

▶ 142 tekstil kümelenmesi gerçekleşti (pamuk üreticisi özel iştirakler olarak düşünülebilir). 3.9 milyona ulaşan iğ sayısına ulaşıldı.

▶Kendi pamuğunu kendisinin işlemesini sağlayan yeni endüstriyel tesisler kuruldu. ▶GSP+ tercihli ticaret statüsüyle AB ülkelerine pek çok üründe vergisiz ihracat imkanı bulunuyor.

▶ 1,5 milyonu tekstil-hazır giyimden olmak üzere 4 milyar doları geçen ihracat rakamına ulaşıldı.

▶ Better Work, Better Cotton,

SLCP gibi çevresel ve sosyal uygunluk konularında çalışan organizasyonların varlığı önemli adımlar oldu.

▶Dünyada 5.4 milyon metrik ton üretilen İyi Pamuk (Better Cotton) programına dahil oldu.

▶ 150 Dolar’dan başlayan ücret seviyeleri gibi pek çok avantajı sunmakla birlikte riskler de bulunuyor.

▶Uluslararası alıcıların gözünde hâlâ şüpheli bir imaja sahip olması, markaların Özbekistan pamuğuna temkinli yaklaşmasına neden oluyor.

▶Ticaretinin yarısından fazlasını BDT ülkeleriyle yapıyor olması, ihracat pazarlarını çeşitlendiremediğini gösteriyor. ▶ Uluslararası yatırımcılara pek çok vaat sunmasına karşın, güvenilirlik noktasında hâlâ eksiklikler ve siyasi riskler bulunduğu söyleniyor.

▶ İşgücünde görünen maliyet düşük olmakla birlikte, eğitim ve çalışma kültüründeki eksiklikler, gizli maliyetler çıkarabiliyor.

Rakamlarla Özbekistan

▶Özbekistan’ın nüfusu 36 milyon, 14,3 milyonu iş gücü konumunda. İşsizlik oranı yüzde 4,5 ve genç işsizlik yüzde 11. ▶Satın Alma Paritesine Göre Toplam Milli Gelir 320 milyar dolar, kişi başına milli gelir 8 bin 800 dolar. Ekonomi 2023’te yüzde 6 büyüdü.

Yıllık enflasyon yüzde 11,5 oldu. ▶İhracat 24,5 milyar doları aştı. İhracatın yüzde 25’i İsviçre’ye, yüzde 15’i Rusya’ya, yüzde 12’si Çin’e, yüzde 9’u Türkiye’ye, yüzde 7’si Kazakistan’a yapıldı.

▶ Özbekistan’ın en fazla ihraç ettiği ilk 5 ürün, altın, pamuk ipliği, hazır giyim, doğal gaz ve rafine bakır. Dünyanın 5’inci büyük altın rezervine sahip.

▶İthalat, 42 milyar dolara ulaştı. İthalatın, yüzde 24 Çin’den, yüzde 19’u Rusya’dan, yüzde 12’si Kazakistan’dan, yüzde 8’i G. Kore’den ve yüzde 6’sı da Türkiye’den yapılıyor. ▶ En çok ithal edilen ilk 5 ürün, oto yedek parçaları ve aksesuarları, ilaçlar, taşıt araçları, buğday ve rafine edilmiş petrol ürünleri.

▶ Özbekistan’ın toplam dış ticaret hacmi 2023 yılında yüzde 23,9’luk artışla 62,5 milyar doları aştı.

Özbekistan ile dış ticaretimiz ne durumda?

▶ 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’nin Özbekistan’a ihracatı 1 milyar 440 milyon dolar oldu. Aynı dönemde ithalatımız 755 milyon dolar.

▶ 2023’te yıllık ithalat ve ihracat rakamlarımız, sırasıyla 1 milyar

248 milyon dolar ve 1 milyar 853 milyon dolar olmuştu.

▶8 ayda Özbekistan’a, Tekstil ve Hammaddeleri ihracatımız yüzde 9,3’lük gerilemeyle 85,6 milyon dolara indi. Halı ihracatımız, yüzde 17,9’luk artışla 4,1 milyon dolar oldu.

▶Aynı dönemde Özbekistan’a yüzde 248,9’luk artışla 96,3 milyon dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yaptık.

 

Sektör Haberleri