Yeni rapor: Elektrikli araç pazarının, engellere rağmen önü açık

Yeni bir rapora göre, otomobil endüstrisine yönelik tehditler ve engeller devam etse de, motorsuzlaşma genel olarak zengin ve kentsel bir olgu. Bu ise pazarın önünün açık olduğunu ortaya koyuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yeni rapor: Elektrikli araç pazarının, engellere rağmen önü açık

Danışmanlık firması Arthur D. Little tarafından Salı günü yayınlanan rapora göre, iklim tehditlerine rağmen otomobil kullanımı küresel ölçekte artmaya devam ediyor.

25 ülkede 16.000 sürücüden oluşan bir örneklem üzerinde yapılan çalışmada, çok sayıda kullanıcının arabalarından vazgeçme konusunda isteksiz olduğu sonucuna varıldı. Bu durum, özellikle düşük gelirli gruplar ve toplu taşımanın sınırlı olduğu kırsal bölgeler için geçerli.

Buna karşılık, nüfusu 5 milyonun üzerinde olan Avrupa şehirlerinde yaşayanların dörtte üçü (yüzde 76) arabalarından vazgeçmeye hazır. Bu oran 250.000'in altında nüfusa sahip Avrupa kentlerinde ise yüzde 62.

Bölge ve yaşa göre arabaya bağlılık

Euronews'in aktardığı rapora göre, farklı ülkelerden sürücülerden 10 yıl sonra kendi araçlarına sahip olmanın bugüne kıyasla ne kadar önemli olacağını tahmin etmeleri istendi.

İspanya, Fransa, İtalya, Belçika, Norveç ve Singapur'daki katılımcılar nispeten daha düşük puanlar vererek bunun kendileri için daha az önemli olacağını belirtti.

Öte yandan, Meksika, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerdeki sürücüler, 10 yıl sonra bir araba sahibi olmanın kendileri için nispeten daha önemli olacağını ifade etti.

Çalışma ayrıca, yanıtları yaşa göre de gruplandırdı. Bu yaş eşiğinin altındaki sürücüler, 45 yaşından büyük olanlara kıyasla, gelecekteki alışkanlıklarını öngörürken arabalarına daha bağlı görünüyor.

Avrupa, Kuzey Amerika ve Çin'de, yaşlı sürücülerden ziyade daha fazla genç, 10 yıl sonra arabalarının kendileri için önemli olacağını öngördü.

Kişisel araçtan vazgeçirecek seçenekler

Kendilerini kişisel araçlarından vazgeçmeye neyin ikna edeceği sorulduğunda, katılımcılar yeni, daha düşük maliyetli mobilite hizmetlerinden (yüzde 50) ve bu tür hizmetlerin yüksek erişilebilirliğinden (yüzde 38) bahsetti.

Bu alternatif mobilite hizmetleri arasında toplu taşıma, özel araç çağırma ve araç paylaşımı yer alıyor.

Yeni mobilite hizmetlerini neden tercih ettikleri sorulduğunda, katılımcılar esneklik (yüzde 62), maliyet (yüzde 52) ve çevreyi (yüzde 44) ilk üç neden olarak sıraladı.

Elektrikli araçlara geçiş

Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, bataryalı elektrikli araçların ve tamamen elektrikli ve harici bir güç kaynağından şarj edilebilen, yüksek gerilimli bir bataryaya sahip plug-in hibrit elektrikli araçların 2023 yılında 14 milyona ulaşan kayıtları dünya genelinde artmaya devam ediyor.

Öte yandan Arthur D. Little tarafından hazırlanan rapor, elektrikli araç pazarının genişlemesinin önünde hala bir dizi engel bulunduğunu belirtiyor.

En önemli engellerden biri fiyat; zira elektrikli araçların ön fiyatları birçok pazarda geleneksel otomobillerden daha yüksek. Birçok ülkede devlet sübvansiyonları da bu duruma yardımcı olmuyor.

Bunun da ötesinde çalışma, elektrikli araçların benimsenmesinin önündeki en önemli engelin "yeni olana karşı duyulan korku" olduğunu, zira alıcıların elektrikli araçlar hakkında "önyargılara ve peşin hükümlere" sahip olabileceğini ileri sürüyor. Diğer endişeler arasında ise şarj altyapısının düzensizliği, şarj süresinin uzunluğu ve pil ömrü ile ilgili endişeler yer alıyor.

Bir sonraki aracını elektrikli tercih etmeyenlerin neredeyse yarısı (yüzde 49) bunun nedeni olarak batarya ömrünü gösteriyor.

Rapor, halihazırda bir bataryalı elektrikli araca (BEV) sahip olanların 76'sının araçlarını başka bir BEV ile değiştirmeyi düşündüğünü göstererek, kullanıcıların yüksek düzey sadakatini ortaya koydu.

Jeopolitik rekabetler kârlılığı tehdit ediyor

Raporda ayrıca, büyük otomobil üreticileri arasındaki rekabetin küresel ölçekte operasyonlara nasıl zarar verdiği de vurgulandı.

Arthur D. Little, "Şirketler... ABD, Avrupa ve Çin arasında artan jeopolitik rekabeti yönetmek zorunda ve bu da operasyonları, özellikle de küresel tedarik zincirlerini etkiliyor," dedi.

Şu anda bu zorluklarla mücadele eden firmalar arasında, yakın zamanda kâr uyarıları yayınlayan Stellantis ve Volkswagen de yer alıyor.
Bu noktada ciddi tehditlerden biri, Avrupalı üreticilerin Asyalı rakiplerine yenilmesi ile Çin'deki zayıf talep.

Çin'deki otomobil üreticileri sofistike elektrikli araçları hızlı ve ucuz bir şekilde geliştirerek tüketicilerin ilgisini çekmeyi başarıyor.

Bu dengesizlik, Avrupa Komisyonu'nun geçen yıl Pekin'in pazar uygulamalarına yönelik bir soruşturma başlatmasının ardından iki blok arasında bir ticaret savaşı tehdidi oluşturuyor.

Komisyon'a göre Çinli üreticilerin başarısı, elektrikli araç firmalarının fiyatlarını yapay olarak düşük tutmalarına olanak tanıyan haksız devlet sübvansiyonlarından kaynaklanıyor.

Pekin ise sektörün doğal yollardan geliştiğini savunarak karşılık verdi.

Otomotiv