Türkiye, Alman Opel'in 'top 5' listesine girecek

Aysel YÜCEL

Stellantis bünyesindeki tek Alman marka Opel, Türkiye’de büyümesini hızlandırıyor. Talebin arttığı B-SUV pazarında yenilenen modelleriyle liderlik hedefl eyen marka, 2022’de Türkiye’yi Avrupa’daki en büyük 5 pazarından biri yapmayı amaçlıyor.

Opel Türkiye Genel Müdürü Alpagut Girgin, yenilenen modellerle Türkiye’de çok hızlı bir büyüme temposuna girdiklerine vurgu yaptı. Opel; Corsa ve Crossland'in ardından şimdi de yeni Mokka’yı pazara sundu. Yeni Astra da çok yakında geliyor. Opel, Türkiye’deki büyümesini SUV pazarı üzerinden hızlandıracak. Yeni Mokka, bu büyümede önemli bir rolü üsteleneck. Marka Türkiye SUV pazarında ilk 5’i hedeflerken, B-SUV’da ise liderliğe oynuyor.

Yeni Opel Mokka’nın lansmanında konuşan Alpagut Girgin, “B-SUV’u iki kuvvetli modelle temsil ediyoruz. Yeni Mokka ve Crossland ile birlikte B SUV segmentinde lider marka olmayı hedefl iyoruz ve toplam SUV pazarında da çok iddialı bir yere geleceğimizden eminiz. Bu segmentte kapsama alanımız çok genişledi. Bu da sonuçlarımıza yansıyacak. SUV pazarında önümüzdeki yıldan itibaren yüzde 12,5 gibi bir segment payı almayı kendimize hedef olarak belirledik” diye konuştu. Opel’in amacı, 2022 itibarıyla satacağı her iki otomobilden birinin SUV olması. Girgin, ana oyuncularının Mokka ve Crossland olacağını belirtti.

“10 yılda 14 kat büyüyen başka bir segment yok”

Alpagut Girgin, B-SUV segmentinin Türkiye’de rekor büyüme sağladığını ve özellikle yükselen fiyatlar nedeniyle bu segmentte doğru kayış olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“10 yıl içinde 14 kat büyüyen tek segment B-SUV olmuş. Hem B-SUV'un büyümesinden nemalanacağız hem de pazarın büyümesini Yeni Mokka’yla tetikleyeceğiz. Ama tabii ki eskimekte olan rakiplerimizden oldukça fazla geri dönüş alacağımızı düşünüyoruz. B-SUV'da çeşitlilik artıyor. Boyutlar farklılaştı, tasarımlar farklılaştı. Tüketici ihtiyaçları orada C hatchback’ten, B hatchback’ten ya da bazı C-SUV’lardan dönüşümle B-SUV’u büyüttü. Bugün olanlar ise şu; C-SUV’ların fiyatları; biraz daha üst skalaya çıktığı noktada, B-SUV’lar aslında birinci nesil diyebileceğimiz 2010-2015 yılları arasında pazara sunulan C-SUV’ların boyutlarına geldiği için insanları da boyutsal olarak tatmin ediyor. Dolayısıyla tüketici de boyutsal olarak tatmin olduğu noktada bu fiyatlarla B-SUV’ları tercih etmeye başlıyor. B-SUV’lar iki, üç kategoriden oluşuyor. Alt fiyat grubunda tamamen ana akım bazı ürünler var, burada zaten kırsalda aşırı miktarda kullanımlar yapılıyor. Orta grupta daha geleneksel, daha konvansiyonel tercihleri arayan, boyuta bakan ama bir yandan da dizel otomatik olsun, aile ihtiyaçlarının karşılandığı bir B-SUV kategorisi var. Bir de en üstte tasarım ile konuşan, tamamen farklı kitleleri hedefl eyen, şehirli, sıra dışı dediğimiz kişileri hedefl eyen bir kitle var. Dolayısıyla B-SUV o kadar zenginleşti ki; C-SUV’dan daha fazla ihtiyaçları karşılayabilir hale geldi. Dolayısıyla bu pazarın büyümesi belki de otomotivin kalbi olduğunu gösteriyor. Tabii ki sedanlar hariç. Burada büyüme B-SUV’da olacaktır diye düşünebiliriz.

“Türkiye, en büyük 4. pazar bile olabilir”

Opel dünyası içinde Türkiye önemli bir konumda. Bugüne kadar Türkiye’de 1 milyondan fazla opel marka araç satılmış. Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya’nın ardından Opel’in globalde en büyük 6’ncı pazarı Türkiye. Alman marka, 2022 yılında Türkiye’de tarihi satış rekorunu kırmayı hedefl iyor. Alpagut Girgin, “Ürün portföyümüz tamamlanıyor, gençleşiyor. Pazarın taleplerine hızlıca yanıt verebilecek durumdayız. 2022 yılı için 60 bin adetlik bir hedef koyduk. Bu hedefl eri gerçekleştirmemiz durumunda, ki bundan adım gibi eminim, 5’inci, hatta 4’üncü büyük pazar olma imkânımız olacak” açıklamasını yaptı.

Fiyatı açıklanmadan 250 adet sattı

Opel, bu yıl 5 bin, 2022’de ise 10 bin adet Mokka satışı hedefl iyor. Yeni Mokka’nın tüm Opel satışları içinde yüzde 15’lik bir pay alması ve bunun sürekli kılınması amaçlanıyor. Girgin, “Yeni Mokka’ya ilk andan itibaren çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Öyle ki, daha fiyatını açıklamadan, 15 günlük bir sürede, 250’den fazla Yeni Mokka sattık. Ay sonuna kadar bunun 500 adedi aşmasını bekliyoruz” dedi.

“Rakipte olmayan, bizde standart”

Opel, yeni Mokka’yı yüksek verimliliğe sahip benzinli motoru ve 3 farklı donanım seçeneğiyle Türkiye’de satışa sundu. Tamamen yenilenen tasarımıyla dikkat çeken model, Opel markası için birçok ilki temsil ediyor. Yeni Mokka, markanın gelecekteki yüzü Opel Vizör’e ve tamamen dijital Pure Panel kokpite sahip ilk model olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Elegance, GS Line ve Ultimate olmak üzere üç farklı donanım seçeneğini zengin renk ve jant seçenekleriyle buluşturan yeni Mokka’da ayrıca, Türkiye’de bir ilk olarak siyah renkli kaput opsiyonu da bulunuyor. 130 HP gücündeki 1.2 litrelik turbo beslemeli benzinli motor ve AT8 otomatik şanzıman kombinasyonuyla tercih edilebilen yeni Mokka, 365 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Segmentte opsiyon olarak bile sunulmayan birçok özelliğin Mokka’da standart olarak yer aldığını vurgulayan Girgin, “Biz Türkiye’ye bu otomobili benzinli otomatik olarak getirmeyi tercih ettik. Dizel manuel vites seçeneğini şu an pazara sunmayı planlamıyoruz. Benzinli otomatik seçeneğinin Türkiye’nin trafik ve kullanım koşullarına daha uygun bir ihtiyaç noktasında bulunduğunu düşünüyoruz. Yani yakıt ekonomisini tercih eden, geleneksel bir kesimin ihtiyacını karşılamak üzere orada Crossland var” dedi.

Yükselen fiyatlar otomobili yeniden yatırım aracı yaptı

Son bir yıldır otomobil fiyatlarında sürekli yukarı yönlü bir güncellenme olduğuna dikkat çeken Alpagut Girgin, bunun da majör nedeni malum kurdaki değişiklik, artış. Buna ek olarak da şu an eskisi kadar ateşli olmasa da bir COVID-19 krizinden geçiyoruz. COVID-19 krizi insanların toplu ulaşımdan bireysel ulaşıma geçişini tetikledi. İnsanların araca olan talebi bu yönden pozitif olarak arttı. İkincisi; kur artışını insanların alım gücü olarak, potansiyel müşterilerin alım gücü olarak değerlendirebiliriz, bu da bizi negatif bir sonuca götürür. Ama bir diğer açıdan bakarsak sürekli artan fiyatlar ve değişen kur ile birlikte araçlar tekrar bir yatırım aracı haline geldi. Yani insanlar bu ay satın aldığı otomobilinin fiyatının gelecek ay yükseldiğini gördüğünde bundan memnuniyet duyuyor. Araçlar, bir yatırım aracı kimliğine tekrar büründü. Bu anlamda talep şu an canlı. Özetle herhangi bir tedarik ve lojistik sıkıntısı olmasa pazar çok daha farklı yerlere gidebilir.”

Önce altyapıyı hazırlayacak, sonra elektriklileri getirecek

Opel, 2022 yılında bataryalı elektrikli modellerini Türkiye’de pazara sunmak için çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda, Mokka-e modelinin 2022’nin ikinci yarısından itibaren Türkiye’de olması planlanıyor. Alpagut Girgin, Avrupa pazarına sunulan elektrikli modellerin Türkiye'ye gecikmeli gelme nedenlerini şöyle özetliyor:

“Biz elektrikli araç planında teknolojik olarak hazırız. Hiçbir eksiğimiz yok. 2024 yılında tüm modellerimizin elektriklisi olacak. Elektrikli modellerimizi Türkiye’ye getirmek konusunda çok acele etmememizin temel bir nedeni var. Biz, burada adet peşinde değiliz. Daha pazarın tam anlamıyla elektrikli otomobile hem altyapı anlamında hem de müşteri anlamında hazır olmadığını görüyoruz. Atacağımız hiçbir adımda müşterilerimizin memnuniyetsiz olmasını veya bu araçta belirttiğim altyapı eksiklikleri nedeniyle aradığını bulmamasını kabul edemeyiz. Hali hazırda hazırlıklara başladık. Bayi ağımız genelinde eğitim programlarımız geçen hafta başladı. Bu konuda hızlıca çalışmalara başladık. Yeni açılan tüm bayilerimizde; elektrikli araç altyapısı ve şarj istasyonları şu an kuruluyor. 2022’de elektrikli Corsa’yı ve elektrikli Mokka’yı tüketicimizle buluşturacağız.”

Yıl sonu pazar öngörüsünü 780 bin adede düşürdü

Alpagut Girgin, toplam pazara yönelik yılsonu satış öngörülerini aşağı yönlü revize ettiklerini dile getirdi. Yılın ilk aylarında 850 bin adetlik pazar öngörüsü yapan marka, bu rakamı 780 bine düşürdü. Alpagut Girgin, bu durumun nedenlerini şöyle açıkladı: “Mayıs ayı sonu itibariyle 315 bin adetlik bir pazara ulaştık. Esasında normal şartlarda, normal bir pazara baktığımızda yılın ikinci yarısı için şu an öngördüğümüz 450-475 bin bandı. Toplam 780’e gitmek için son derece kabul edilebilir bir bant. Biz burada 850 binlik öngörümüzü 780 bine revize ederken tamamen tedarik ve lojistik dengelerin oturması için sektöre bir zaman tanıdık. Dördüncü çeyrek itibariyle şu an öngörememekle birlikte nispeten daha pozitif bir resim ile karşı karşıya olacağımızı ümit ediyoruz.