"Önlem alınmazsa üretim duracak"

Rusya-Ukrayna savaşından en fazla etkilenen 11 sektörün temsilcisi, önceki gün TOBB Sektör Meclisleri Müşterek Toplantısı’nda Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile bir araya geldi. İş insanları öncelikle kamu öncülüğünde kriz masası oluşturulmasını istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
"Önlem alınmazsa üretim duracak"

Yener KARADENİZ

Yaklaşık iki haftası geride kalan Rusya- Ukrayna savaşının tüm dünyaya olduğu gibi Türkiye ekonomisine de negatif etkileri devam ediyor. Başta para ve sermaye transferi olmak üzere lojistik ve dış ticarette sıkıntılara yol açan gelişme, önceki gün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Sektör Meclisleri Müşterek Toplantısı’nda, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk’ün katılımı ile ele alındı. Turizmden hazır giyime, müteahhitlikten demir- çeliğe, gıdadan perakendeye kadar savaştan en fazla etkilenen 11 sektörün meclis başkanları ve temsilcileri, hali hazırda yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini Bakan Muş ile paylaştı.

Sektör temsilcilerinden aldığımız bilgilere göre toplantı oldukça verimli geçti. Birçok soruna yönelik çözüm önerileri gerekli makamlara iletilmek üzere not alınırken, bazı sorunlar için de anlık çözümler üretildiği dile getirildi. Toplantıda perakendeciler kriz masası talebinde bulunurken, demir ve demir dışı metaller Rus limanlarının açık olması ve gemilerin sigortalanabilmesine yönelik talebini iletti. Kömürde ise yüzde 80-90 Rusya’ya bağlı olunduğu belirtilirken ticaretin durması ve fiyatların artması nedeniyle kömür fabrikalarının kapanma noktasına geldiği belirtildi.

Demirciler gemilere sigorta talep etti

Savaşın en fazla etkilediği alanlardan biri demir çelik sektörü. Önceki gün gerçekleştirilen toplantıya katılan TOBB Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel Yayan, özellikle kullandıkları girdiler olan hurda, cevher, kömür ve pik demiri ile ilgili olarak Rus limanlarının açık olmasını ve gemilerin oraya gidip gelebilmeleri için sigortalanma problemlerinin aşılması konusunda taleplerini ilettiklerini anlattı. Bakanlığın bu sorunlar üzerinde çalıştığını dile getiren Yayan, öte yandan ABD ve AB’nin uyguladığı koruma tedbirlerinin de Rusya ve Ukrayna olmadığında anlamını yitireceğini belirterek Türkiye’ye karşı uygulanan koruma tedbirlerinin de kaldırılması yönündeki girişimlerin yoğunlaştırılması yönünde talepte bulunduklarını dile getirdi.

Kömür fabrikaları durma noktasında

Toplantının oldukça verimli ve yapıcı bir atmosferde geçtiğini anlatan TOBB Türkiye Çimento ve Çimento Ürünleri Meclisi Başkanı Fatih Yücelik, yetkililerin çözüm odaklı yaklaşımı ve toplantı süresince verilen talimatlar ve alınacak önlemlere ilişkin açıklamalarının sektörü oldukça umutlandırdığını anlattı. Sektör olarak savaşın etkilerini çok ağır ve hızlı şekilde görmeye başladıklarını anlatan Yücelik’in verdiği bilgilere göre, 2021’de gerçekleşen 5,3 milyon ton kömür ithalatının yüzde 80-90’lık bölümü Rusya’dan karşılandı. Kömür fiyatlarının da bu nedenle son bir haftada yüzde 100’ün üzerinde arttığını belirten Yücelik, “Kömür endeksleri bir haftada 180 dolardan 500 dolar seviyesine çıktı. Fabrikalarımızda kömür tedarikinde zorluk yaşamaya başladık. Sektörümüzde üretim durma noktasına geldi. 2022 yılı Şubat ayında petrokok fiyatları geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 500 artış gösterirken, elektrik ve ithal kömür fiyatları sırasıyla yüzde 220 ve yüzde 400 artış gösterdi. Sektörün kömür stokları azaldığı için krizin daha uzun sürmesi durumunda ve alternatif enerji kaynaklarının ivedilikle devreye alınmaması halinde üretimimiz durma noktasına gelecek. İthal kömür tedarikçileri Rusya’daki kontakları ile iletişim sağlayamıyor, Karadeniz’deki kriz durumu gerekçe gösterilerek gemiler iptal ediliyor, tedarikçilerin depolarındaki mevcut kömür rezervleri tükeniyor. Kalan az miktardaki kömürü de rekabet ortamının ortadan kalkmasıyla daha yüksek fiyatlardan satmaya çalışmaları, ithal kömür tedarikindeki sıkıntıların temelini oluşturuyor. Öte yandan navlun maliyetlerinde hızla artış yaşandı. Karadeniz’e gemilerin gitmemesi dolayısıyla şu anda Akdeniz havzasındaki mevcut gemi bolluğunun aniden kesilmesi bekleniyor. 20-25 gün sürecek bu seyahatler, ihracat konusunda ülke olarak gücümüzü yavaşlatacak. Kömür tedariki güvence altına alınamazsa mecburi olarak fabrikalar durup stok maliyeti yerine operasyonu kesmek durumunda kalacaktır. Bu nedenle çok acil önlemler alınmalı. Bu gerekçeyle kuru bazda kükürt oranının termik santrallere uygulandığı gibi yüzde 3’e yükseltilmesi, alt ısıl değerin 4.800 kCal/kg’a çekilmesi ve yüzde 36 olan uçucu madde limitinin de yükseltilmesi, başka kaynaklardan kömür tedarik edilmesine imkan yaratacaktır. Bu olağan dışı dönem bitene kadar sektörümüze istisna sağlanırsa kömür ithalatında Kolombiya, Endonezya ve Güney Afrika gibi ülkeler alternatif seçenekler arasında olacaktır” dedi.

Uçuşları başlatacak yol bulunamıyor

Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile yapılan toplantıda sorunlarını dile getiren turizmciler, yaptırımların sektörün önünü tıkadığını söylediler. Sektör temsilcilerine göre en önemli sorun, yaptırımlar dolayısıyla turizme yönelik uçuşları başlatacak yolun bulunamaması. Edinilen bilgiye göre, turizm sektörünün temsilcileri, karşılaştıkları sorunları şöyle dile getirdiler: “En ciddi sorun uçak sorunu. ABD ve AB, yaptırımları Rusya’ya karşı koydu ama yaptırımlar Rusya’dan daha çok bu ülkeleri vurmaya başladı. Turizm şirketleri karşılıklı olarak bazı çözüm yolları üzerinde uzlaştılar. Ancak, İngiltere hükümeti devreye girerek, çözüm yolunu tıkadı. Uçuşları sigortalayan şirketler üzerinde baskı kuruldu. Sigorta şirketleri öylesine yüksek primler istedi ki, ödenmesi mümkün değil. Rusya ile bu ülkeler arasında sefer yapacak uçakların THY’ye kiralanması gündeme geldi. Ancak, İngiliz Hükümeti’nin baskısıyla sigortacılar bu konuda da engel çıkardı. ‘Kiralamanın yaptırımları delmek’ anlamına geleceğini söylüyorlar. Benzer şekilde Türk ve Rus turizm temsilcilerinin de kendi aralarında geliştirdikleri formül de, sigorta şirketlerinin engellemesiyle karşı karşıya. Şu andaki en büyük sorun, uçuşları başlatacak bir yolun uygulamaya konulamaması.”

Müteahhitlerde belirsizlik endişesi

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, toplantıda Ukrayna-Rusya arasındaki krizden nasıl etkilenecekle ri konusunda endişelerini paylaştıklarını söyledi. Ticaret Bakanlığıyla 20 Şubat’ta yaptıkları toplantıda çalışanlara ilişkin endişelerini dile getirdiklerini aktaran Eren, “Gelecekte mal derdine sonra geleceğimizi söylemiştik. Yapılan son toplantıda ise sıcak savaş ortamında henüz hiçbir can kaybı olmadan çalışanlarımızı Türkiye’ye getirme imkanı bulduğumuza sevindiğimizi söyledik. Ama şimdiden sonra savaşın daha ne kadar süreceği belli değil. Dolayısıyla oradaki işlerin sonucu ve orada kalan makine parklarımız ne olacak. Şantiyelerimize Libya’da olduğu gibi bir şey olacak mı gibi muhtemel endişelerimizi paylaştık” dedi. Ayrıca Rusya’da henüz ne olacağını bilmediklerini anlatan Eren, “Rusya projelerine devam edecek mi? Yoksa tasarrufa gidip donduracak mı? Dondurmayıp devam ettirirse ödemeleri nasıl yapacak gibi bilinmeyeni çok olan bir durumdayız. Dolayısıyla şimdi ne olacak diye konuştuk. Çünkü ne yapacaklarını bilmiyoruz. Ne yapacakları kesinleştiğinde sorunlar ortaya çıkacak. Şimdilik bunları anlattık. Bakanımız da kriz masası oluşturduklarını, bütün sektörlerin kendilerine kolaylıkla ulaştığını ve herhangi bir gelişme olduğunda tedbir alacaklarını, bu nedenle istişare içinde olacaklarını söyledi” diye konuştu.

Kriz masası talep ettiler

TOBB Perakende Meclis Üyesi Serhan Tınastepe, iki ülke arasında markaların yarattığı iş hacminin 3 milyar doları bulduğunu, sadece Ukrayna’da bulunan yatırımların değerinin 1 milyar dolara yaklaştığını söyledi. Serhan Tınastepe, “Ukrayna’da bulunan 267 mağazanın birçoğu Rusya’nın bombardımanına maruz kaldı. En büyük perakendecilerden birinin deposu füze saldırısı nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Rusya’da ise yabancı markaların ülkeden çekilmesi ve Ruble’nin yüzde 50’ye yakın devalüe olması nedeniyle Türk markaların satışları iki kat arttı. Ancak şu anda Rusya ile para, sermaye ve ürün ticaretinin devamlılığı ile ilgili kaygılar var. Bu nedenle STK değil, kamu öncülüğünde bir kriz masası oluşturulmalı. Kamu ve özel sektör daha yakın çalışırsa buradan Türk markaları için farklı fırsatlar da çıkabilir” dedi. Tınastepe, ayrıca iç talebin canlandırılması adına gıdada uygulanan ÖTV ve KDV indirimlerinin gıda dışı kategorilerde de devam etmesi ve nakliye tarafında konteyner maliyetlerini düşürecek uygulama değişikliği konusunda da taleplerini ilettiklerini anlattı.

Sektör Haberleri