Mobilyacıların talebi 'kısa çalışma istemeyene pozitif ayrım'

Ankara Sanayi Odası Orman Ürünleri Sanayi, Mobilya Sanayi ve Büro Ofis Mobilyaları Sanayii Komiteleri ile yapılan Yuvarlak Masa toplantısında, düğün sezonundan çok şey beklenmediği, ofis mobilyalarının krize bile girebileceği, ötelenen vergilerin 6-12 ay taksitlendirilmesi üzerinde duruldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mobilyacıların talebi 'kısa çalışma istemeyene pozitif ayrım'

Hüseyin GÖKÇE - YEŞİM ARDIÇ / ANKARA

Yuvarlak Masa toplantısının bu ayki katılımcıları ASO Orman Ürünleri Sanayi, Mobilya Sanayi ve Büro Ofis Mobilyaları Sanayii komiteleri oldu. Dünya genelinde sadece sağlık değil, ekonomiyi de ağır tahrip eden koronavirüs salgını, Türk mobilya sektörünü de olumsuz etkiledi. Yuvarlak Masa’ya konuk olan sektör temsilcileri, pandemi döneminde alınan ekonomik önlemleri önemsediklerini ancak ertelenen ödemelerin taksitle alınması gerektiğini bildirdi. Açılan düğün sezonundan çok büyük beklentileri olmadığını belirten temsilciler, yeni dönemde azalan talebe bağlı olarak ofis mobilyası sektöründe kriz olabileceği beklentilerini dile getirdi.

Temsilciler, sektörde hammadde ile nihai ürün KDV’si arasındaki farkın finansman yükü olarak sektörün üzerinde kaldığının altını çizerken, KDV’de tek oranlı sisteme geçilmesi önerisinde bulundu. Yerli sanayicinin korunması amacıyla gümrük vergilerinin artırılmasını destekleyen sektör temsilcileri, buna karşılık Türkiye’de üretilmeyen hammaddelerin ise vergilerinin artırılmaması gerektiğini savundular. Kısa çalışma ödeneği sisteminde revizyon beklentilerini dile getiren katılımcılar, sistemin biraz daha esnetilmesinin yanı sıra bundan yararlanamayan firmalara da pozitif ayrımcılık yapılmasını önerdi.

ERCAN ATA / ERSA MOBİLYA AŞ YÖNETİM KURUL BAŞKANVEKİLİ, ASO YÖNETİM KURULU ÜYESİ, TOBB MOBİLYA SEKTÖR MECLİSİ BAŞKANI:
“İthalat vergisiyle fiyat artarsa sektör zarar görür”

Sektör olarak, mücbir sebep kapsamına dahil edilmemiz ve KDV konusunda sağlanan kolaylıktan dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak bu noktada, devletin daha önce ötelediği vergileri, 6 veya 12 ay vadeye yayarak tahsil etmesi daha doğru olacak. Yerli sanayiciyi desteklemek adına getirilen gümrük vergilerini desteklemekle birlikte, Türkiye’de üretilmeyen ürünlere getirilen vergileri doğru bulmuyoruz. Ekonomi yönetimi, ithalat vergisini gerekçe gösterip fiyat artırımı yaparsa, bunun karşılıksız kalmayacağını söylüyor. Benim korkum, bu noktada maliyete bağlı olarak enflasyonun artması. İthalat vergisi kondu diye fiyatlar artarsa sektöre büyük zarar görür. Firmaların tahakkuk etmesine rağmen tahsil edemedikleri gelirleri nedeniyle de bankadan kredi almak suretiyle vergilerini ödeme yolunu seçmek zorunda kalmaları ayrı bir borçlanma sebebi olarak piyasanın gerçeği. Bu nedenle KOBİ’ler açısından geçici verginin kaldırılması gündeme alınmalı ve pozitif ve negatif etkileri bilimsel bir bakış açısıyla incelenerek kamu açısından iki tip vergi uygulamasının kar-zarar getirisi hesaplanmalı. Mobilya sektörüne özel olarak yıllık bazda gerek “fiili ihracat rakamını artıran” gerekse gerçekleştirdiği ihracatta “katma değerini” artıran firmalara nakdi ödül uygulamaları fikri değerlendirilmeli. Bir dönem başarıyla uygulanan navlun desteği ihraç pazarlarında önemli bir rekabet gücü kazandırdı, bu destek agresif biçimde tekrar gündeme gelmeli. Firmalarımız bu dönemde çok hızlı hareket edebilirse ABD ve AB pazarlarından ciddi oranda pay alabilecek model geliştirme ve üretme kapasitesine sahip. Bu gerekçelerden hareketle etkin bir “şirket birleşme girişimi” başlatılmalı. Orta ölçekli mobilya ihtisas sitelerinin kurulması da sektöre fayda sağlar.

İŞBİR SÜNGER-İŞBİR YATAK GENEL MÜDÜRÜ METİN GÜLTEPE:
“Ertelenmiş talep gün yüzüne çıkmaya başladı”

KDV meselesi hem ülkemizde, hem sektörümüzde bitmeyen yara. Mobilyada KDV yüzde 8’e indirildi ama sünger dahil temel girdilerde halen yüzde 18 uygulanıyor. Tek tip KDV’ye geçilmesi birçok sorunun çözümü olacak. Sektörün temel girdisi olan sünger üretiminde kullanılan hammaddelerde tamamen dışa bağımlıyız. Petrol türevi olan bu hammaddelerin bazılarının (POLYOL, TDI) bir kısmının Türkiye’de üretilmesi sektörün dışa bağımlılığını azaltacak. Bu konuda en iyi alt yapı PETKİM’de. Kamu-özel sektör işbirliğinde bu konularda yapılacak bir yatırım çok önemli.

Şu günlerde sektörde bir hareketlilik var. Ertelenmiş talep gün yüzüne çıkıyor gibi görünüyor. Kısa çalışmada bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Örneğin bugün kısa çalışma oranını azalttık ve tam üretime geçtik diyelim. Eğer kısa süre sonra işler tekrar düşerse, yeni dilekçe verip kısa çalışmaya geçemiyoruz. Bu konuda bir düzenleme işleri kolaylaştırır. COVID-19 nedeniyle Çin’in imaj kaybı, birçok sektörün yanı sıra sektörümüz için de bir şans ve fırsat. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde ihracat, en birinci önceliği olmalı. Son olarak, önümüzdeki dönemde, online ticaretin bizim sektörümüzde de artacağı aşikar. Biz, online ticaret payımızı beş yıl içinde yüzde 25’e çıkarmayı planlıyoruz.

MOPAŞ MOBİLYA YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI EYÜP AYHAN ALTINSOY:
“KDV’de tek oranlı sisteme geçilmeli”

KDV sorunu halen mobilyada çözüme kavuşmadı. Hammaddeyi yüzde 18 ile alıp, yüzde 8 KDV ile satıyoruz. Tek oranlı bir sisteme geçilirse, KDV kaynaklı sorunlar çözülecek. Pandemi döneminde ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz, mamul maliyetleri de yüksek kur dolayısıyla artıyor. Bir de ilave gümrük vergisi geldi. Ray, menteşe, makas gibi ana akşamlara yüzde 30’a varan ek vergi gelmesi, satışın zaten zor olduğu dönemde, çok hoş karşılanmaz.

Bunun, yerli sanayiciyi koruma gerekçesiyle yapılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü ray ve menteşede bilinen bir yerli firma var. Daha ucuz kredi paketleri açıklanıyor, bundan dolayı firmalar güncel kredilerini yeni faiz oranlarına göre yapılandırmaya gidiyor, ancak bankaların verdiği faiz oranları, yeni krediyi mantıklı olmaktan çıkarıyor. E-ticaret bazı sektörler için yeni bir açılım yarattı ama mutfak mobilyaları için çok söz konusu olamıyor.

BALIKÇIOĞLU MOBİLYA DEKORASYON SANAYİ TİCARET A.Ş GENEL MÜDÜR VE YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET BALIKÇIOĞLU:
"Ofis mobilyaları krize girebilir”

COVID öncesi biz gerekli önlemleri aldık fakat sektörümüzde aşırı bir daralma oldu. Kısa çalışmaya gittik yarı yarıya, ben firmamı 3 hafta kapatmak zorunda kaldım. Sonuçta şimdi süreç mobilyacılar için çok iyi gitmiyor. 4-5 sene önce 400 kişi çalıştırıyordum, şimdi 70 kişi bile fazla geliyor. İşten çıkarmak zorundayım ama yasaktan dolayı gerekli tedbiri alamıyorum. Sektörün sorunları çok fazla. Mobilya sektöründe, çalışanların kalifiye olmamasının yanında, bilgi görgü yetersizliği de söz konusu. Aile şirketlerinin yoğunluğu ve kurumsallaşamamak, organizasyon eksikliği, finans, yatırım, kalifiye eleman ve mesleki eğitim yetersizlikleri, tasarım eksikliği ve korunma kaygısının olmaması, uluslararası standartların seviyesine ulaşamamak, pazarlama ve pazarlama destek yetersizliği. Çin gibi üçüncü dünya ülkelerinde yapılan düşük maliyetli üretim, gerek malzeme gerek çalışan maliyetlerinin çok düşük olması ve devlet teşviklerinin yüksekliği kargo bedellerinin sübvanse edilmesi...

Tam düğün zamanı, önümüzdeki dönemin setin yıkılmasıyla coşan bir su gibi olacağını düşünüyorum. Ofis mobilyası zaten büyük ihtimalle krize bile girebilir. Çünkü artık evden çalışmalar var ve belki de bu durum birçok yer için kalıcı hale gelecek.

KOZA İMALAT ENDÜSTRİYEL MAKİNE'NİN SAHİBİ NİHAL ERMİŞ
“Satılmamış ürünlere geçici vergi doğru değil”

Bu dönem işlerimizde çok fazla düşme olmamakla birlikte, sokağa çıkma yasaklarından ister istemez etkilendik. Yasaklara uymaya çalıştık, iznimiz olduğu halde çalışmadık. Hiçbir çalışanımı işten çıkarmadım, maaşlarda kesinti yapmadım. İşveren olarak üzerime düşen her şeyi yapmış olmakla birlikte, daha satışı yapmadan, faturayı kesmeden, stokta bekleyen malzemenin geçici vergisini ödemeye devam etmek doğru değil. Benim sektörüm mücbir sebep kapsamına giremedi. Tahakkuk eden vergileri gerçekten çok zorlanarak ödüyoruz. Burada sistemsel bir hata olduğunu düşünüyorum. Öteleme, sektör ayrımı olmaksızın yapılmalıydı. Bir diğer konu ise ötelenen ödemelerin vadesi geldiğinde, cari dönemin ödemeleriyle birlikte çakışmasıdır. Burada inanılmaz bir yığılma olacak.

5 K YÜZEY TEKNOLOJİLERİ ORMAN ÜRÜNLERİ MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET AŞ YÖNETİM KURULU ÜYESİ ORHAN KAHRAMAN:
“Alternatif tedarikçi olduğumuzu anlatmalıyız”

Sektör olarak, mobilyanın ana tedarikçilerindeniz. Mobilyadaki tüm daralmalar, orman ürünlerini doğal olarak etkiliyor. Mobilya sektörü mücbir sebep kapsamına alındı ama orman ürünleri alınmadı. Orman ürünleri ve mobilya sektörünü pozitif etkileyecek kararlarından bir tanesi de ithalat vergileridir. Özellikle Uzakdoğu menşeli ürünlere uygulanan ek vergilerden sonra belki iç piyasada yerli üreticiler biraz daha rahat nefes alabilir.

Gerek müşterilerimiz, gerek sektör, gerek yurtdışı paydaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde 3. çeyrekten itibaren ufak kıpırdama olacağını öngörüyoruz. Özellikle kamu bankalarının iç pazar için kredi kartı komisyon oranlarını belli süreliğine sıfıra indirmesi ve artı taksit uygulaması piyasanın canlanmasında olumlu etki sağlayabilir.

Navlun maliyetleri çok yükseldi, üstelik yeterli navlunu da bulamıyoruz. İhracata verilecek desteğin yanı sıra, vergilerin taksitlendirilmesi de ciddi katkı sağlayacak. Sektör olarak bu sürecin getireceği satın alma alışkanlıklarındaki değişiklikleri çok yakın takip etmeliyiz, özellikle yakın coğrafyadaki yoğun Uzak Doğu ithalatı olan ülkeler tespit edilerek buralara yoğunlaşarak alternatif tedarikçi adayı olabileceğimizi iyi anlatmalıyız.

MODEMA ORMAN ÜRÜNLERİ MOBİLYA DEKORASYON YK BAŞKANI KEMAL BAYRAMOĞLU:
 “Çin ile rekabet için navlun desteği sağlanmalı”

Pandemi süreci bizim açımızdan da elbette zorlayıcıydı ancak her yıl düzenli oluşturulan stratejik planlamalar sayesinde, sürecin olumsuz etkilerine karşı güçlü kalmayı başardık. Sektör olarak daha önce Çin ile rekabet etmekten kaçındığımız bölgelere daha çok önem vermeye başladık. Devletin bize navlun desteği sağlaması, önemli bir çözüm olabilir. Sanal fuarlara katılımda 50 bin dolara kadar destek sağlayacağını açıklamasını son derece öncü bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Daha önce popüler olan fuar şehirlerinin artık eski etkisini yitireceğini düşünüyoruz. Sanal gerçeklik yazılımları ile firmalar artık ihracat müşterisine çok yakınlaşmış olup, ürünlerini daha iyi tanıtmış olacaklardır. Üstelik müşterinin isteklerine 7/24 açık olacaktır.

GAYE MOBİLYA MÜDÜRÜ HARUN YILDIRIM:
“Kronik rahatsızlığımız kurumsallaşamamak”

Malzeme tedarikindeki ek vergi, KDV, geçici vergi, kurumlar vergisi gibi konular, hepimizin ortak sorunu. Bunun dışında salgında bölgemizde de tedbirler alındı, ancak sokağa çıkma yasağında bile çalışanlar oldu. Piyasada ciddi bir daralma gözlemleniyor. Bir de firmalarımız yapıları gereği, devlet desteklerinden yararlanamadı çünkü ya teminat yok, ya kredi sicilleri bozuk. Aslında bu ucuz kredileri filan kullansak, çok daha iyi siparişler alabilirdik. Girişimcilerimiz, kendi başlarına uzman çalıştıramıyor. Biz süreci biraz ağır atlatıyoruz. Başka bir ifade ile bizim kronik rahatsızlığımız kurumsallaşamamak. Küçük ölçekli, 10 binlerce insanın çalıştığı sanayi bölgesiyiz. Organize sanayi sitesi de olamadığımız için, devlet desteklerinden yararlanamıyoruz. Ancak şunu söylemem gerekir ki bizler, sürece adapte olduk, bunun sonrasına da kolay adapte oluruz.

VİOLA OFİS MOBİLYALARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE ANKARA SANAYİ ODASI 34.KOMİTE BAŞKANI MURAT KARAKAŞ:
“Güçlü Türkiye için güçlü imalat sektörü şart”

Türkiye’de bulunan bir veya iki meslek dalı haricindeki tüm imalat sektörü bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilendi. Bu durum öncelikle biz iş insanlarını ve sonra tüm çalışanlarımızı zor durumda bıraktı. Bu olumsuz gelişmeler imalatımızda kullandığımız yedek parçaları imal etmeye, yerli üretim yapmaya zorladı, ithalatın yanı sıra ihracat yapan firmalar olmamız gerektiğini bize hatırlattı. Bizler Türk firmaları olarak tüm dünyanın her bir yerinde imalat ve ihracat yapmak için bir fırsat yakaladık, bunu iyi değerlendirmeliyiz. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir imalat sektörünün olması gerekmektedir.

ADORE VE SİSTEMA MOBİLYA ŞİRKETLERİNİN YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI VOLKAN ULUSOY: 
“Kalite-fiyat dengesizliği imajımıza zarar veriyor”

Ürün kalite ve fiyatlamalarındaki dengesizlikler, dolayısıyla son tüketicinin yaşadığı olumsuz tecrübeler genel olarak yurtiçinde ama özellikle yurtdışında Türk mobilyası markasına ve itibarına zarar veriyor. Sektörde son kullanıcı için KDV desteği verilmiş olsa da bunun arka planda hammadde, enerji, nakliye gibi alanlarda da genişletilerek sektöre özel olarak indirime gidilmemiş olması son tüketici fiyatlarında istenilen indirimin uygulanmasına bir engel. Mobilya sanayici ve üreticilerine özel ağaç mamülleri, kumaş, sünger, metal, elektrik ve nakliye giderlerinde KDV %8 sınırına çekilmeli.

RAPİDO MOBİLYA DEKORASYON A.Ş YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERALP ATA:
“Kısa çalışma istemeyene pozitif ayrımcılık yapılmalı”

Mobilya sektörü yeni dönemi ancak, devlet-reel sektör dayanışmasıyla atlatabilir. Devletin kaynaklarından bir bölümü, istihdamını koruyan, çalışmaya devam eden firmalara nakit destek olarak sağlanabilir. Pandemi sürecinde üretimi aksattırmadan sürdüren firmalar var. Bunlar yüksek kur baskısı ve artan maliyetler neticesinde zor zamanlar geçiriyor. Kısa çalışma ödeneğine geçmemiş, işçilerini ücretsiz izne çıkarmamış firmalara pozitif ayrımcılık yapılması çok önemli. Mobilya sektörünün en önemli alıcılarından birisi olan DMO’nun bu dönemde biraz daha destek olabileceğini düşünüyoruz. Siparişlerin devamı, kamu kurumlarının ihtiyaçlarının DMO üzerinden karşılanması önem arz etmektedir. DMO tarafından yıl sonunda alınan risturn bedellerinin bu yıl için alınmaması ve yüzde 10 hizmet bedelinin yüzde 5’e düşürülmesi sağlanabilir. TSE’ye ödenen yıllık bedelin bu yıl için alınmaması, test bedelinin indirilmesi, belge kullanım bedellerinin alınmaması destek kalemlerine dahil edilebilir. Türkiye’de üretilmeyen parçaların ilave gümrük vergisi kaldırılmalı. Bu durum, ihracata dayalı üretim yapan firmalar için ciddi sıkıntı yaratıyor.

Firmalara istihdamı korumaları şartı ile asgari ücret desteği artırılarak devam etmeli.

BİÇER KARDEŞLER MOBİLYA MÜDÜRÜ İSMAİL BİÇER: 
“İhracata dayalı üretimde stok birikti”

Bizim ölçeğimizde çalışan arkadaşların yüzde 70’i ilk bir ay işletmelerini kapattı. Son 1 aydır yüzde 50 kapasiteyle çalışıyoruz. Kaldı ki stoka üretim yapıyoruz. Daha çok ihracata üretim yaptığımız için ve gümrüklerimiz de uzun süre kapalı kaldığından, elimizde fazla stok birikimi oluştu. Ayrıca sokağa çıkma yasağından dolayı talepte. Üstelik bankalar, özel koşullarımızı dikkate almadan, bizim gibi firmalara sıkıntı yaşatıyor.

MASTER VIP MOBİLYA GENEL MÜDÜRÜ ŞENOL TOLUN:
“Sigorta ve asgari ücret desteği bekliyoruz”

Biz de yurtdışı ağırlıklı üretim yapıyoruz. Bu ara siparişlerde kısmen de olsa artış yaşandı, üretimimiz devam ediyor. Zaten butik işler yaptığımız için ürünlerimiz, yavaş çıkıyor. Üretimde bir iş kaybı olmadı. Perakende mağazamız da var, sektörümüz asıl olarak şu anda talep sorunu ile karşı karşıya. Ben açıkçası, düğün sezonundan çok şey beklemiyorum. Düğüncüler sokakta hareket sağlayacak alışveriş içine girmiyor, ekonomik ürünler üzerinden gidiyor. SGK, asgari ücret desteği çok önemli. Çünkü mobilya, genel gideri en çok olan sektörlerden biri ve bu bizim en büyük problemimiz. Bunları ne kadar aşağı çekebilirsek, bir miktar daha önümüzü görebiliriz. En azından, sigorta ve asgari ücret destekleri yararlı olacak .

Mobilya