MİB Başkanı Emre Gencer: “Yatırımlar ve yerli üretim ağır tehdit altında”
MİB Başkanı Emre Gencer, makine ve teçhizat yatırımlarının arka arkaya daraldığına ve ihracattaki büyümenin negatife döndüğüne dikkati çekerek, sektörünün daha fazla daralma yaşamaması için acil adımlar atılması gerektiğini, hem finansman hem de ticaret politikaları savunma mekanizmalarının hızlıca devreye alınması gerektiğini söyledi.
ESRA ÖZARFAT
BURSA - Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Emre Gencer, sektörün 2025 yılına zorlu bir tabloyla girdiğini, Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörlerinden biri olan makine sektöründe yatırımlar ve üretim düşerken, dampingli ithalatın piyasada yol açtığı haksız rekabetin giderek arttığını söyledi. Gencer, iç talepteki daralmanın ve dış pazar sorunlarının sektörü tarihinin en zor dönemlerinden biriyle karşı karşıya bıraktığını vurguladı. 2024'ün ikinci ve üçüncü çeyreklerinde makine ve teçhizat yatırımlarının yıllık yüzde 8,6 ve yüzde 5,4 oranında daraldığını, sektör üretiminin Ekim ayı itibarıyla yüzde 7,5 azaldığını kaydeden Gencer, en büyük 10 ihracat pazarında yaşanan yüksek kayıplar nedeniyle yılsonunda ihracatın 28 milyar doların altında kalmasını beklediklerini açıkladı. Gencer, bu durumun salgın dönemi dışında uzun yıllar sonra ilk kez ihracatın negatif büyüme göstermesi anlamına geldiğini vurguladı.
Yatırımların devamlılığına finansman engeli
Makine sektörünün teknolojik gelişim ve yenilikçi çözümlerle uluslararası rekabette varlığını sürdürebilmesi için yatırımların devam etmesi gerektiğine işaret eden Emre Gencer, mevcut kredi maliyetleriyle bu yatırımların finansmanının neredeyse imkansız olduğunu belirtti. Gencer, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programında makine sektörü için özel bir alt program oluşturulması çağrısında bulundu.
Gencer, “Son 20 yılda uygulamaya konulan tüm ekonomik programlarda, makine sektörünün teknoloji, inovasyon ve ihracata dayalı büyümesi stratejik hedef olarak belirlenmiş; uygulamalar da bu yönde yapılmıştır. Ancak, ana pazarlarımızın neredeyse tamamında ağır ekonomik sorunların yaşandığı bir dönemde, ihracata dayalı büyümeye devam edemeyiz. Her şeyden önce, dış pazar risklerimizin arttığı ve artmaya devam edeceği bir dönemden geçiyoruz. Bu riskler arasında, Çin’in giderek agresifleşen üretim ve ihracat teşviklerinin, iç ve dış pazarlarımızda artan ölçüde kayıplara yol açması ön plana çıkmaktadır. Buna, yeni ABD yönetiminin uygulaması muhtemel korumacı politikalarının neden olacağı gerginlikleri ve AB’nin yeni rekabet stratejisinin ortaya çıkardığı belirsizlikleri de ilave edebiliriz” diye konuştu.
“Dampingli ithalat yerli üretimi tehdit ediyor”
Başkan Gencer, Çin'in haksız ticaret pratiklerinin yerli üretimi giderek daha fazla tehdit ettiğini ifade etti. Forkliftlerden lazer kesme makinelerine kadar birçok ürün grubunda dampingli satışların yerli üretime zarar verdiğine işaret eden Emre Gencer, sadece 2023 yılında Çin'den ithal edilen forklift sayısının 20 bin adeti geçtiğini ve bu ürünlerin yüzde 95’inin teknik mevzuata uygun olmadığının tespit edildiğini kaydetti. Gencer, damping tehdidi altındaki diğer bir ürün grubunun lazer kesme, markalama ve kaynak makineleri olduğunu vurguladı. Bu ürünler için piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin artırılması gerektiğini söyleyen Emre Gencer, damping soruşturmalarının bir an önce başlatılması gerektiğinin altını çizdi. MİB Başkanı, ayrıca Yerli Malı belgelerinin kamu otoritesince denetlenmesine yönelik somut düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu. Yerli üretimin korunması adına daha güçlü piyasa denetimi, nitelikli personel istihdamı ve etkin bir dijital ihbar sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi.
Gencer, şöyle konuştu: “Piyasa dinamiklerinin bozulması tehdidi altında olduğunu belirlediğimiz 135 kalem makine ve teçhizata, DTÖ taahhütlerimizin elverdiği en üst seviyeden ilave gümrük vergisi uygulanması gerektiği görüşündeyiz. Bu konuda hazırladığımız listeyi geçtiğimiz günlerde ilgili Bakanlığımıza ilettik.”