Mahallenin optikçileri zincir markalara karşı!
Bundan yıllar önce bakkal-süpermarket ve nalbur-yapı market arasındaki tartışmalı süreç bugünlerde gözlük sektöründe yaşanıyor.
Yasemin SALİH
Yıllar önceki bakkal süpermarket, nalbur yapımarket süreci bugünlerde optik sektöründe yaşanıyor. Yaklaşık 100 bin kişinin ekmek yediği sektörde yerliler Atasun Optik gibi dev zincirleri “kartelleşmekle” suçlarken, kooperatifleşerek önlem alıyor. Markalı zincirler ise “Biz sektöre şeffaflık ve standart getirdik. Yatırım yapıyor, yereli destekliyoruz” diyorlar.
Optik sektörü, 7 bin mağaza ve dolaylı olarak etkilenen 100 bin kişilik ekosistemiyle yol ayrımında. Tıpkı eczaneler gibi kendi regüle sistemi içinde geleneksel olarak yoluna devam ederken sektörü kırılıma götüren süreç ise, yabancı markaların zincir mağazalarıyla pazara girmesinden sonra başladı. Hollanda merkezli global GrandVision’un 2007’de Atasun Optik’le pazara girmesiyle Türk optik sektöründe zincir mağazalar ve alışveriş merkezlerindeki (AVM) satış noktalarının devri başladı. Bugün gelinen noktada 7 bin mağazanın yüzde 8’i; Atasun, Opmar gibi yabancı marka zincirlerinin bir parçası. Sektörün yüzde 92’si ise bireysel optik mağazalarından oluşuyor.
Optik sektörü son yıllarda satış hareketleri bakımından pozitif değerlendirilse de geleneksel kanatta “Türk optik sektörü kartelleşme tehlikesi altında” sesleri yükseliyor. DÜNYA gazetesi Türk optik sektöründeki kartelleşme tartışmalarını masaya yatırdı. Sektörün geleneksel ve zincir marka temsilcileriyle görüştü. Bir taraf “Yabancılar Türkiye’de üretim değil ekmeğimizle oynama peşinde” derken, diğer taraf “Geleneksel optik mağazalarının tüketiciyi görmezden gelen iş modeline son veriyoruz, sektöre standart ve istihdam getirdik” diye kendini savunuyor.
Yerliler güç birliğine gidiyor!
Sektöründe 30 yıllık emeği olduğunu söyleyen Gözde Optik’in patronu İlker Ayaz, kuruluş süreci 2011’de İzmir’de başlayan OptiKoop’un Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Aynı zamanda Türkiye Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olan Ayaz, sektörde kartelleşme tehlikesi olduğunu düşünenlerden. “Geleneksel gözlükçünün yaşam alanı daralıyor. Bu yüzden kooperatif sisteminin tutacağına inanıyorum. Kendi işlerimi neredeyse askıya aldım, tüm enerjimi buna ayırıyorum” diyen Ayaz’ın yanında kooperatif projesine kendini adamış 10 kişilik bir ekip var.
İlker Ayaz’ın verdiği bilgiye göre OptiKoop’un şu anda 87 üyesi var. Ayaz ve arkadaşları Anadolu’da kooperatifi anlatarak ağı büyütmek için çalışıyor. Ayaz, “20 günlük bir ikna turuna çıkıyorum ve 50 yeni ortakla döneceğime inanıyorum. Bu işe baş koydum. Ortaklar çoğaldıkça gücümüz artacak. Hayalimiz 2020’de 500 ortağa ulaşmak. Essilor gözlük camı konusunda dünya devi ve o da kooperatif olarak başlamış hayatına. Biz de başka türlü yabancı sermaye ile ticari savaşta başarılı olamayız. Yerli şirketler tek tek satılıyor, sektör kartelleşiyor" diyor.
Türkiye’nin ilk gözlük fabrikası İnan Optik’i satın alan Billur Optik’in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Silelioğlu da eğer önlem alınamazsa optik esnafının yok olacağı tehlikesini dile getiriyor. Silelioğlu, “Türkiye’de optik sektörü güçlü bir sivil toplum yapılanması oluşturmaz ve yerli yatırımcıyı koruyan politikalar izlenmezse optik sektörü diye bir şey kalmaz. Optikte eczanelerdeki gibi bir operasyon yürütülmeye çalışılıyor” iddiasında.
‘Amacım Türkiye’yi hub yapmak’
Eleştirilerin hedefinde ise Türkiye’de 250 mağazasıyla en yaygın zincir konumunda olan Atasun Optik var. Atasun'un CEO’su Nihat Aydın da yerelden gelen “kartelleşme” iddialarını, yıllar önce yaşanan bakkal-süpermarket sürecine benzetiyor. Ve diyor ki, “Nasıl ki o dönemde kendini geliştiren, tüketiciyi anlayan bakkallar bugün ayakta kaldı, optik sektöründe de geleneksel optikçiler ölmeyecek. Bu rekabet ortamından tüketici kazanacak, sektör kazanacak.”
Kooperatifleşmeye karşı olmadıklarının da altını çizen Aydın, görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Sektörde bir çatı örgütü, kooperatifleşme olması normal. Bunlar Avrupa’da da var. Bunlar rekabeti geliştireceğine inandığımız olaylar ve olması gerekiyor. ”
GrandVision olarak Atasun ve Solaris markalarıyla optik perakendeciliğinde faaliyet gösterdiklerini anlatan Aydın, 40 milyon euroluk yatırım yaptıklarını vurguluyor. Aydın, "GrandVision ekosisteminde G4 denilen, 800 mağazanın olduğu ülkeler var. Hedefim Türkiye’yi bu listeye eklemek. Ayrıca Türkiye’yi Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu’nun optik hub’ı haline getirmek istiyorum” diyor.
Kartelleşme iddiaları nasıl doğdu?
Yabancı markaların Türkiye’ye yerli şirketleri satın alarak girmesi, sektör yetkililerine göre başlarda normal karşılandı. Kartelleşme tehlikesini doğuran unsurların ise 2015’te başladığı belirtiliyor. 2015’te dünya devi Essilor, Türkiye’nin en büyük gözlük camı üreticilerinden İşbir Cam’ı satın aldı. Aynı şirket Yeda Tora Optik’in yüzde 71’i, Opek Optik’in yüzde 51’ini aldıktan sonra Türkiye’nin en büyük yerli gözlük markası Osse’nin sahibi Merve Optik’in de yüzde 65’i için anlaşmaya varınca sektörden sesler yükseldi.
Öte yandan globalde Essilor Luxottica’nın Atasun Optik’in sahibi GrandVision’la birleşmesi Türk optik sektörü açısından “kartelleşme” tehlikesiyle ilgili iddiaları güçlendirdi. Sektörün çatı kuruluşları, birlikler, dernekler kartelleşme davası açtı. Dava altı ay önce sonuçlandı ve Essilor-Merve Optik birleşmesi bir yıl ertelendi. Bu arada yaklaşık iki ay önce Merve Optik’in sahibi olan Demirel ailesinin şirketi Essilor’dan geri aldığı belirtildi.
Geleneksel optikçinin iddiaları neler?
► Biz yabancının Türkiye’ye gelmesine karşı değiliz. Gelsin elbette ama üretim yapmaya gelsin. Oysa ne yapıyorlar? Atasun gibi bir markayı alarak düşük fiyatla satış yapıyor, algı yaratıyorlar. Sektördeki cironun yüzde 70’ini zincir mağazalar yapıyor.
► Zincir markalar AVM mağazacılığı yaparak haksız rekabet de oluşturuyor. Mahallelerdeki optikçiler eczaneler gibi belli saatte kapatırken, pazarları dükkan açmazken AVM’lerdeki mağazalar gece 22:00’ye kadar açık. Mesul müdür şartı her zaman yerine getirilmiyor. Mesai saatleri düzenlenmeli.
► Biz de birlik kuralım istiyoruz ama bu oluşumun gecikmesi için davalar açıyorlar. Yunanistan’da da aynı yöntemi denediler, yapamadılar. Çünkü orada kanunlar yerli firmalardan yana. Orada bir yabancının optik sektöründe mağaza açması için yüzde 51 yerli ortak şartı var.
► Önceki dernek başkanları Türk gözlükçüsünün mutfağını bunlara raporlamış. Bütün açıkları, boşlukları biliyorlar.
► Kooperatife karşı rakiplerimiz boş durmuyor, tedarikçilerine “Bu kooperatife mal vermeyin, iskonto yapmayın” diye baskı yapıyorlarmış. Ama biz bütün önlemleri alıyoruz. Anlaştığımız firmalar var. Avantajımız tahsilat gücümüz.
► Yabancı zincirler, Osse gibi yerli markaları mağazalarında geri plana atarak güçlenmesini engelliyorlar.
Zincir markalar ‘yerliyi güçlendirdik” diyor
Atasun Optik CEO’su Nihat Aydın, iddialara şöyle yanıt veriyor:
► Kartel iddialarına kesinlikle katılmıyoruz ki rakamlar da bizi destekler nitelikte. 2015’te 5 bin 600 optik mağazasının 120’si bizimdi. Bugün 7 bin mağazanın 250’si bizim. Sektörün yüzde 92’si hala bireysel optikçilerden oluşuyor.
► Bizim farkımız tamamen tüketici odaklı düşünmeyle ilgili. Atasun Optik hızlı büyüdü algısının arkasında pazarın geleneksel olması var. Pazarda rekabet toparlanma getirir. Atasun Optik sektöre şeffaflık, güven ve standart getirdi. Bunların benzeri bakkal ve nalburlarda da yaşandı. Optik sektörü aynı yolculuğu daha geç yaşamış oldu.
► Atasun olarak yereli de destekliyoruz. Aldığımız ürünlerin yüzde 50’si iç pazardan. Son üç yılda iç pazardan 180 milyon liralık mal aldık.