Çin’de bulunan devasa nadir toprak elementi Türkiye'yle rekabeti etkiler mi?
Çin'in güneybatısındaki Yunnan eyaletinde, 1,15 milyon tonluk büyük bir nadir toprak elementi yatağı keşfedildi. 2022'de de Eskişehir'de 694 milyon tonluk nadir toprak elementleri rezervi bulunmuştu. Çin'le rekabet tartışmaları yeniden alevlendi.
Global Times'ın haberine göre, Çin'in Yunnan eyaletinde bulunan devasa nadir toprak elementi yatağının, en büyük orta ve ağır nadir toprak yatağı olması bekleniyor. 1,15 milyon tonluk potansiyel kaynağa sahip olan yeni rezervin 470 bin tonundan fazlası praseodim ve neodim gibi önemli nadir toprak elementlerinden oluşuyor.
Çin Jeoloji Araştırma Kurumu duyurusunda, "Bu keşif, Çin'in nadir toprak kaynaklarındaki avantajını güçlendirmek, nadir toprak endüstri zincirini geliştirmek ve Çin'in orta ve ağır nadir toprak kaynaklarındaki stratejik hakimiyetini daha da sağlamlaştırmak açısından oldukça önemli” denildi.
Teknolojide önemli elementler
Euronews’ten Çağla Üren’in aktardığına göre, toplamda 17 metalik elementten meydana gelen nadir toprak elementleri (NTE), birçok yüksek teknolojili cihazın önemli bir bileşenlerini oluşturuyor. Bunlar özellikle cep telefonları, sabit diskler, monitörler, elektrikli ve hibrit otomobiller de dahil olmak üzere 200'den fazla üründe kullanılıyor.
Diğer yandan mıknatıslar, lazerler, radar ve sonar sistemlerinde de kullanılan bu elementler, savunma sanayinde de önemli bir yer tutuyor.
Örneğin ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in geliştirdiği F-35 savaş jetlerinin her biri, gelişmiş hedefleme sistemlerinin kullanımı için yaklaşık 400 kilogram itriyum, terbiyum ve diğer nadir toprak elementlerini içeriyor.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'na göre Çin, 44 milyon tonluk rezerviyle nadir toprak elementlerinin dünyadaki en büyük üreticisi konumunda bulunuyor.
Çin'in nadir toprak elementleri ihracatı geçen yıl yüzde 6 artarak 55.431,1 tona çıkmıştı. Ancak ihracat değeri yüzde 36 azalarak 488,8 milyon ABD dolarına gerilemişti.
Eskişehir'de de devasa bir yatak keşfedilmişti
2022'de de Eskişehir'de 694 milyon tonluk nadir toprak elementleri rezervinin bulunmasının ardından ciddi bir tartışma başlamıştı. Tartışmanın odak noktası, Türkiye'nin bu yeni keşifle Çin'in hâkimiyetini sarsıp sarsamayacağıydı.
Türkiye, bu keşifle birlikte Çin'le birlikte dünyanın en büyük rezerv sahalarından biri haline gelmişti. Ancak Türkiye’nin Eskişehir-Beylikova sahasındaki rezervlerin bir kısmı düşük tenörlü olduğu, yani buradaki elementlerin işlenmesi ve ekonomik olarak değerlendirilebilmesinin daha zor olduğu biliniyor.
Çin’deki rezervler ise genellikle daha yüksek tenörlü ve ekonomik olarak işlenmesi daha kolay.
Çin işleme kapasitesini artırdı
Çin ayrıca, güçlenen tedarik zincirleri sayesinde yıllar içinde NTE işleme kapasitesini artırarak zirveye yerleşebildi.
1993'te NTE üretiminin yüzde 38'i Çin'de, yüzde 33'ü ABD'de, yüzde 12'si Avustralya'da ve yüzde 5'i de Malezya ve Hindistan'daydı.
Ancak 2008'de Çin, dünya NTE üretiminin yüzde 90'ından fazlasını oluşturur hale gelmişti. 2011'e kadar Çin, dünyada üretiminin yüzde 97'sini yapabiliyordu. Günümüzde bu oran dünya genelindeki NTE üretiminin yüzde 60-70'ini oluşturuyor.
İstatistikler Çin'in nadir toprak rezervlerinin, küresel rezervlerin yaklaşık yüzde 37'sini oluşturduğunu gösteriyor. Türkiye'deki keşfin öncesinde Vietnam, Brezilya ve Rusya da küresel rezervlerin sırasıyla yüzde 18,33, yüzde 17,5 ve yüzde 17,5'ini oluşturuyordu.
Çin'in gücü, tedarik zincirinden geliyor
Çin bugün nadir toprak elementleri üretmek için güçlü bir endüstriyel zincire sahip. Global Times'a göre nadir toprak tedarik zincirinde, Çin'i lider konuma getiren şey de ülkenin endüstriyel zincir kurmaktaki başarısı oluyor.
Ayrıca teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu elementler giderek önem kazanırken, birçok ülke tedarik zincirleri kurma çabalarını hızlandırıyor. Bu ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.