“İşlerimizin yavaşlatılmasını değil hızlanmasını istiyoruz”

TÜGİAD ve DÜNYA Gazetesi reel sektörün sorunlarını ele aldı. TÜGİAD Başkanı Nilüfer Çevikel’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ ve Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar da değerlendirmelerde bulundu. TUGİAD üyeleri TSE, gümrüklerdeki ve bürokrasideki sorunların dikkate alınmasını ve iş süreçlerini yavaşlatan sorunların çözülmesini istedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“İşlerimizin yavaşlatılmasını değil hızlanmasını istiyoruz”

Kuruluşundan bu yana 60’tan fazla sektördeki 800’den fazla üyesiyle yıllık 50 milyar dolarlık ticaret hacmi yaratan TÜGİAD’ın üyeleri ile DÜNYA Gazetesi, reel sektörü konuştu. Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel’in moderatör olduğu etkinlikte Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ ve Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar da yorumlarını ve çözüm önerilerini sundu. TUGİAD üyeleri TSE’nin süresinin uzunluğundan şikayet ederek, gümrüklerde ve bürokraside de çeşitli sorunlar yaşadıklarını dile getirdi. Bu sorunlar nedeniyle işlerinin yavaşladığını kaydeden TÜGİAD üyeleri sorunların dikkate alınmasını isteyerek iş süreçlerinin yavaşlatılmasına neden olan sorunların çözülmesini talep ederek, “İşlerimizin yavaşlatılmasını değil hızlanmasını istiyoruz” dedi.

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel konuşmasında yenilenebilir enerjinin iklim değişikliğini önlemek açısından önemli bir konu olduğunun altını çizerek, dünyanın önlem almaya başladığı iklim değişikliğine karşı Türkiye'nin yenilenebilir enerji açısından avantajlı bir ülke olduğunu kaydetti. Yenilenebilir enerjinin yeni binalar için çok avantajlı olduğunu da söyleyen Çevikel, eskilerinin de bu sisteme entegre olmaya çalıştığını dile getirdi. Çevikel, bu anlamda devletin desteklemesi gerektiğini belirtti.

Yerli üretimin önemine de dikkat çeken Genel Başkan Çevikel, "Pandemi süreci gösterdi ki kendine yetebilen ülkeler ayakta kalacak. Bu nedenle de başta savunma sanayi olmak üzere yerli üretimi desteklemeliyiz. Teknolojik, çağın gereklerine uygun, katma değerli üretim ile fark yaratacağımızı biliyoruz. 60'tan fazla sektörü temsil eden bir derneğin başkanı olarak üyelerimizin fark yaratması için çalışmalarımızı hızlandırmak istiyoruz" dedi.

"YEKDEM'deki değişiklikte yatırım sorunu olur"

Yenilenebilir enerji sektörünün Türkiye’de yüksek bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden TÜGİAD Bursa Şube Başkan Vekili Ahmet Parseker, “Türkiye yatırım olarak belki geç kaldı, ama geç sonra hızlı adımlar atıldı. Şu anda da belli bir kurulu güce ulaşıldı” dedi. Bunun ana payını hidroelektrik santrallerinin aldığını vurgulayan Parseker, “Türkiye 10 yıl boyunca yenilenebilir enerji konusunda alım garantisi veriyordu. Bu alım garantisi kredi bulma ve kredinin fiyatı konusunda ciddi bir artış sağlıyordu. 2021 itibariyle YEKDEM bundan sonra TL olarak alım garantisi verecek ve yüzde 20 oranında indirim uygulayacak. Bu YEKDEM’deki değişiklikle yatırımlarda büyük sorunlar olacaktır” diye konuştu.

Yönetmeliklerin eksik ve yetersiz olduğunu aktaran TÜGİAD 17. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Tolunay Yıldız ise “Mesela yakın zamanda hibrit yönetimi diye bir şey çıktı, yatırım olmadı çünkü kimse anlamadı” dedi.

Geçtiğimiz senelerde çatı konusunda yapılan bir mevzuatın da sektörü hızlandırdığını belirten Yıldız, yenilenebilir enerji sayesinde işletmelerin bedava bir enerji sağlamış olacağını ifade etti.

"Plastikte hammadde üreticisi bizi zora sokuyor"

Abdioğulları Plastik olarak Türkiye'nin en büyük plastik üreticilerinden biri olduklarını ifade eden TÜGİAD üyesi Neşe Sütçü, “Son 3 ayda polipropilen hammadde fiyatlarında yüksek artışlar görüldü. Yaklaşık yüzde 60'lık bir oran söz konusu. Pandemi döneminde istihdam ve yatırıma devam ederken hammadde üreticileri bize zora sokuyor. PETKİM de bize destek olmak yerine ihracata yönelmiş durumda. Bizim gibi üreticilerin beklentisi iç piyasaya kanalize olması” diye konuştu. Üretimlerinin yüzde 50’sini ihraç ettiklerini dile getiren Sütçü, “İhracatımızın büyük bir kısmını ise Suudi Arabistan'a yapıyoruz. Aramızdaki sıkıntılar nedeniyle oraya da artık üretim yapamıyoruz. İşin özü bu konuyla ilgili ne yapılabilir veya ne yapılacak bunu da merak ediyoruz” şeklinde konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ ise PETKİM’in ihracatını yarıya kadar azalttığı bilgisini aldığını kaydetti. Şirketin ihracatta belli taahhütlere sahip olduğunu söylediğini aktaran Güldağ, “Çok sayıda PETKİM’e ihtiyaç var” ifadesini kullandı. Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar da konuyla ilgili, “Ben gazeteciliğe başladığımdan beridir Türkiye'ye birçok PETKİM lazım deniyor. Ben bunun yapılmamasının artık birileri tarafından engellendiğini düşünüyorum” diye konuştu.

"Saçmalama atölyeleri kurulmalı"

Patent sektöründe faaliyet gösteren TÜGİAD üyesi Ömer Kocakuşak, “Ar-Ge acı çekmektir diye bir söz var. Biz başımıza bir badire gelince acı çekmeye başlıyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2020 yılı itibariyle en çok patent başvurusu yapan ülkelerden biri olduğunu bildiren Kocakuşak, “Bu kavramlar gelişmeye başladı. Mesela yetenek kuluçka merkezleri açılabilir. Saçmalama atölyeleri kurulmalı, çünkü inovasyonlar saçmalıklardan çıkıyor” diye konuştu.

Pandemide bilişim sektörünün de iş yükünün arttığını belirten TÜGİAD üyesi Oğuzhan Memiş ise “Bu dönemde online alışveriş tabir caizse patladı. Bilişim hiç olmadığı kadar yükseldi. Fakat dijitalleşme de sadece bilişim sektörüyle mümkün değil elbette diğer sektörler de bu sürece destek sağlamalı” şeklinde konuştu.

"Acil tedbirler almazsak ciddi sıkıntılar olabilir"

Şu anki asıl sıkıntının hizmet sektörünün içinde bulunduğu sancılı durum olduğunu kaydeden TÜGİAD 17. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Umut Önder Altıntaş, “Ya acil tedbirler alacağız, almazsak da büyük toplumsal sıkıntılar yaşayabiliriz” ifadelerini kullandı. Ekonominin gidişatının da tüm dünyada genel olarak kötüye gittiğini bildiren Altıntaş, her daldaki tedarik zincirleri tarafında da kırılmalar olduğunu dile getirdi.

Yerli malını desteklemek için ihaleleri düzenlemek gerektiğini belirten TÜGİAD üyesi Burak Başeğmezler ise “Yurtdışına açılmak isteniyor ama destekler pek yeterli değil. Yurtdışından firma satın alınmalı. Ayrıca markalaşmada da sıkıntımız var” şeklinde konuştu. “Müteahhitlikte dünyada ikinciyiz ama aslında taşeronuz” diyen Başeğmezler, burada düşük fiyatla iş alındığını söyledi. Başeğmezler ayrıca ihracatta da artışa rağmen fiyatların azaldığını dile getirdi. “Biz markalaşmaya önem vermediğimiz sürece diğer ülkelerden çok daha fazla çalışıyor olacağız” diyen TÜGİAD üyesi Burcu Serin ise bu durumun marka sahiplerine büyük bir avantaj sağlayacağını bildirdi.

"Mevzuatları aşabilirsek inşaatta Çin'i de geçeriz"

Yurtdışı taahhüt sektöründe hizmet veren TÜGİAD üyesi Ercan Çelik, “Yurtdışında devletle çalışıyoruz. Özel sektör artışları konuta yansıtabiliyor. Ama taahhüt sektörü devletten fiyat farkını yeterince alamıyor. Devletten aldığımız fiyat farkları bunu karşılamıyor” dedi. Firmaların belli büyüklüğe ulaştığında yurtdışından çıkmasının problemli bir durum olduğunu da aktaran Çelik, “Kefalet sigortası sisteminde de bir sorun var, sigorta firmaları bu konuda yeterince etkin değiller” şeklinde konuştu. Çıkarılan mevzuatlara da yetişemediklerini belirten Çelik, “Tam mevzuata hâkim olduk diyoruz başka bir şey çıkıyor. Üstelik ülkemizdeki mevzuatlarla yurtdışına iş yapamıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Teminat konusunda da yurtdışında eksik kaldıklarını bildiren Çelik, “Biz hacimli ama düşük gelirli işler yapıyoruz. Biz mevzuatları aşabilirsek inşaat sektörümüz, dünyada bir numarada yer alan Çin’i de geçer” diye konuştu.

İnşaat sektörünün bulunduğu durum ile ilgili konuşan TÜGİAD Ankara Şube Başkanı Zafer Yıldırım ise “İnşaatta hammaddelerin fiyatı hem demirde hem de betonda yükseldi” dedi. Bunun sektörlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Yıldırım, inşaat sektörünün bu gibi süreçlerden olumsuz durumlar yaşadığını aktardı.

Ne dediler?

"Lunapark sektörüne herhangi bir yardım yapılmadı"

“Lunapark Eğlence sektöründe lunapark üretimi ve işletmeciliği yapan TÜGİAD üyesi Melih Aydın, pandemi sürecinde çok büyük zorluklar yaşadıklarını ifade etti. Biz lunapark ve eğlence sektöründe faaliyet gösteriyoruz” dedi. Ara eleman konusunda da çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden Aydın, “Vergiler artarken lunapark sektörünün yüzde 1.7 olan gümrük vergisi yüzde 48 oldu. Bunu da anlayamadık. Yatırım maliyetleri çok yüksek bir sektör. Şirketin imalat tarafını bir kenara koyarsak bize pandemi sürecinde devlet tarafından da yapılan bir destek olmadı” dedi.

"Hibrit ofisler maliyet avantajları sağlıyor"

Ofis hizmetleri veren bir firma olarak güzel bir süreç geçirdiklerini söyleyen TÜGİAD üyesi Serap Köprülü Ayar, “Eskiden şirketlerin geniş çalışma alanları mevcuttu marttan bu yana hibrit ofis sistemiyle ilgili çalışmalar yaptık. Gördük ki epey bir maliyet avantajı sağlanıyor” diye konuştu. Hem dünya hem de Türkiye'de çok yeni bir sektör olduklarını dile getiren Ayar, “Bu işi her şeye rağmen iyi yapmaya çalışıyoruz. En temel sıkıntımız ise finansman, biz reel sektördeki kadar finansman ortamlarına ulaşamıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

"Pandemide yüzde 65 büyüdük"

“Biz ruhen ve bedenen pandemiden yorulmuş olsak da pandemi bize yaradı” diyen TÜGİAD üyesi Ogün Doğan, “Doğtaş ve Kelebek olarak mobilya alanında yüzde 65 büyüme gerçekleştirdik. Boşanmalar arttı yine mobilya alımları arttı. KDV kalıcı hale gelince de markalı mobilyalara ilgi artırdı” diye konuştu. Ham maddeler yurtdışından geliyor, bu nedenle fiyatlarda da sıkıntı yaşadık. Ayrıca b ir Afrika çıkarmamız var. Afrika'da en büyük sebze meyve halini yaptık oraya mobilya yapmaya karar verdik. Amerika pazarına da Senegal üzerinden geçeceğiz” açıklamasında bulundu.

"Üretim alanlarımız yetersiz"

32 ülkeye satış gerçekleştirdiklerini söyleyen TÜGİAD üyesi Hasan Keskin, otobüs satışı yaptıklarını ve ticari iraçların otomobillerden daha farklı olduğunu aktardı. Bursa'da ihracat oranları çok yüksek şirketler olduğu vurgusu yapan Keskin, “Bunlara yetecek fabrika alanları mevcut değil, üretim yapan ve ihracat ürünü yüksek olan serbest bölge teşvikinin olabilmesi mümkün olursa biz çok memnun oluruz” dedi.

"Kurumlar vergisi dünyada düşüyor bizde çıkıyor"

Vergilendirme alanında çeşitli değerlendirmeler yapan TÜGİAD üyesi Burçin Gözlüklü, geriye dönük vergi artırımının büyük bir sorun olduğunu söyleyerek “Dünya genelinde kurumlar vergisi düşerken bizde geriye doğru yükseldiğine şahit oluyoruz” dedi. Kanunların belli noktalarda sorunlar yaşadığını da ifade eden Gözlüklü, kanunların yapıldığını fakat pratikte pek de uygulanmadığını kaydetti.

"TSE süreçleri işleri zorlaştırıyor"

Firma olarak çelik sektöründe faaliyet gösterdiklerini aktaran TÜGİAD üyesi Elif Tülay, TSE mevzuatlarının iş süreçlerini oldukça olumsuz etkilediğini dile getirdi. TSE sürecinin aylarca sürdüğünü kaydeden Tülay, yurtiçinde ithal ettikleri ürünün üretimi olmadığını ve buna hemen her sektörün ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, “Ürünlerimiz TSE sürecinden dolayı paslanma tehlikesi yaşıyor. Üstelik ürünlerin gecikmesi diğer sektörlere de olumsuz şekilde yansıyor” şeklinde konuştu.

Sektör Haberleri