İplikte ikinci zam dalgası
Bu yıl şubatta zirve yapan ve daha sonra durulan iplikte yeniden hareketlenme görülüyor. Fiyatlar son bir ayda yüzde 10 yükseldi. Sektör temsilcileri yükseliş trendinin devam edeceğini belirterek ithalata ek vergi uygulamasının geçici süre kaldırılmasını istedi.
Yener KARADENİZ
Salgının ilk dalgası sonrası artan talebe bağlı olarak yükselen iplik fiyatlarında yeni bir zam dalgası başladı. Kurda yaşanan düşüş fiyatlara yansıtılmadığı gibi, temmuz ayından bu yana iplik fiyatları yüzde 10’a yakın zamlandı. Sektör temsilcileri, çözüm olarak daha önce pek çok sektörde defaatle dile getirilen ithalata ek vergi uygulamasının geçici süre de olsa askıya alınması talebini yineledi. Söz konusu talep Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Fikri Kurt’tan da geldi. Kurt, şöyle konuştu:
Vadeler 3 aya kadar geriledi
“İplikçiler kur arttığında fiyatları anında yükseltirken düştüğünde aynı refl eksi göstermiyor. Şimdi kur aşağı da düşüyor ama kimse bu düşüşü fiyatlara yansıtmıyor. Üstelik fiyatlarda yukarı yönlü hareket devam ediyor. Temmuz ayından bu yana pamuk ipliğinde fiyat artışı yüzde 10’u geçti. 38 TL’den 42,5 TL’ye kadar çıktı. Üstelik vadeler de kısaldı. Peşin aldığımız ürünün fiyatı daha önce 35-36 TL iken şu anda peşini 38 TL’ye çıktı. 3 ay vadelisi de ise 42 TL’ye yükseldi. Daha önce iplik fabrikaları 5-6 ay vade ile mal satarken bugün bu vadeler 3 aya kadar geriledi.”
Ek vergi yüzde 20-30
Sistemin gittikçe daraldığını belirten Kurt, şu değerlendirmeyi yaptı: “Şu anda talep yüksek. Elyaf fiyatından daha fazla iplik fiyatlarında artış söz konusu. Pamuk elyafının yarıya yakınını ithal ediyoruz, sonra ipliğe çeviriyoruz ve ihraç ediyoruz. Biz ÖRSAD olarak şunu söylüyoruz. Pamuk elyafı dışardan vergisiz alınabiliyorsa iplikte neden ek vergi uygulanıyor. En azından talebin bu kadar arttığı bu dönemde vergisiz olarak alınabilsin. Böylece spekülatif hareketlerin de önüne geçilebilir. Şu an ithal iplikte yüzde 20-30 civarında ek vergi uygulanıyor. En çok istihdamı ve katma değeri hazır giyim ve dokuma sektörü sağlıyor. İpliğin ihracatta kg değeri 3,3 dolar. Dokumada 8,5-15 dolar, hazır giyimde ise 15 dolar ve üzeri. Türkiye bu şekilde nasıl katma değer geliştirecek ve ihracatını geliştirecek.”
Kurban öncesi ve sonrası
Biray Kumaş Genel Müdürü Gökmen Aydınlı, fiyat açısından Kurban Bayramı öncesi ve sonrası diye iki türlü fiyat ile karşılaştıklarını belirterek, artış oranının yüzde 10’u geçtiğini söyledi. Aydınlı, “En standart iplikte fiyat 35-36 TL iken bugün fiyat 39,5’e çıktı” dedi. Aydınlı, artışın sebebini hem Çin’in hammadde toplaması, hem de konteyner fiyatlarındaki artışa bağladı.
Dündar Çorap Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Topçu da ipliğin genelinde sıkıntı olduğunu dile getirdi. Topçu, “Tüm dünyada Çin hammadde çekiyor. 7-8 sene öncesinde de demirde aynısını yapmıştı. Şu an Çin’in hammadde stoklaması nedeniyle dünyada bir sıkıntı var. İki ay önceki korkumuz yok ama sorun hala devam ediyor. Biz kendi şirketimiz için panikle yüzde 15 artışa rağmen bağlantı yaptık. Bir haftaydı termin, şimdi 45 gün veriyorlar. 20 gündür pamukta böyle bir artış var. Daha da artacağı konuşuluyor” ifadelerini kullandı.
İhracat ve teşvikler arttı
Söz konusu sektör temsilcilerinin bir diğer iddiası da iplik ticaretinin ihracata yönelmesi yönünde. İhracat rakamları bu iddiaları destekler nitelikte. İç piyasada iplik ile ilgili sıkıntılar yaşanmasına karşın iplik ihracatında rekor kırılıyor. Bahse konu olan ve toplam iplik ihracatından yüzde 33,7 pay alan pamuk ipliği ihracatı bu yılın ocak-temmuz döneminde bir önceki yılın aynı döneminde göre yüzde 114,7 artarak 498 milyon dolara yükseldi. Sentetikten yüne, bitkisel iplikten pamuk ipliğine kadar tüm kategoride ise ihracat yine aynı dönemde yüzde 88 artarak 1.5 milyar dolar sınırına dayandı. Artan talep öte yandan yatırım ortamını da hareketlendirdi. Bu yılın başından bu yana teşvik belgeli iplik yatırımlarının tutarı 4 milyar TL’ye ulaştı.
“Çin’in stok sebebi 1950’de 10 milyon kişinin açlıktan öldüğü gıda krizi”
Yağmur Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kaya, penye ipliği örneğinden hareket ederek salgın öncesinde fiyatların 21-22 TL civarında olduğunu salgın ile birlikte söz konusu fiyatın düşen talep nedeni ile 18 TL’ye kadar gerilediğini hatırlattı. İlk dalga sonrası tüm dünyada hammadde fiyatlarında artışın başladığını anlatan Kaya, “Fiyat bu kez 22-23 TL’ye geldi. Sonra artışlar sürdü ve 37 TL’ye kadar çıktı. Türkiye’deki 3. dalganın görüldüğü nisan ayında kapanmalar nedeni ile fiyatlar bu kez belirsizliğin de etkisi ile 33-34 TL’ye kadar geriledi. Temmuz ayında fiyat 36,5 TL iken şu an söz konusu iplik fiyatı 39,5 TL civarında” dedi. Pamuk fiyatlarının da mayıs ayından bu yana yükseldiğini ve bundan sonraki dönemde de bu trendin süreceğini dile getiren Kaya şöyle devam etti: “Uluslararası piyasada kg fiyatı Ocak 2020’de 1,34 cent idi. Şubatta 1,94 cente çıktıktan sonra mayıs ayında 1,64 cent’e geriledi. Söz konusu rakam önceki gün itibari ile yeniden 2 dolar sınırına dayandı. Yön yukarı doğru gidecek gibi duruyor.”
7-8 ay işler iyi gidecek
Bundan sonraki dönemi hazır giyim sektörüne olan talebin belirleyeceğini dile getiren Kaya şu değerlendirmeyi yaptı: “Dünyada talep var. Önümüzdeki 7-8 ay işler iyi gidecek. Bu nedenle Uzakdoğu, özellikle Çin bu nedenle hammadde toplama eğilimini sürdürüyor. Çin’in bu davranışı 1950’lerde ülkede yaşanan gıda krizini hatırlatıyor. Ülke içindeki emtia stoğunu öğrenmek istiyor, öğreniyor ve fazlasını ihraç ediyor. Ancak sonra stok verilerinin yanlış girildiği fark ediliyor. İzleyen gıda kıtlığı döneminde 10 milyon insanın açlıktan öldüğü belirtiliyor. O travmayı yaşayan bir ülke 70 yıl sonra salgında neyle karşılaşacağını öngöremediği için stok yapmaya başladı ve hala devam ediyor bu davranışı. Tüm emtialar için geçerli bu. Dünya salgını yendiğinde bu davranışı bırakacak. Konteynerdeki artış da bununla ilgili.”