İnşaat sektörü ihalelerde sabit fiyat politikasından şikayetçi

TUBA CANPOLAT/GAZİANTEP

Öncelikli gündemlerinin kamu müteahhitlerinin mevcut ekonomik şartlar altında karşılaştıkları zorlukları analiz etmek ve çözüm yolları üretmek olduğunu belirten Adıgüzel, “Son iki yıldır süren yüksek enflasyon ve krediye erişimde yaşanan sıkıntılar kamu projelerinin sürdürülebilirliğini zora sokuyor. Bu olumsuzlukları gidermek için; fiyat farkı hesaplarının reel saha verilerine uygun hale getirilmesi gibi bazı mevzuat düzenlemelerinin revize edilmesi, ihale bedellerinin güncel maliyetlere uygun hale getirilmesi, kamu projelerinde ödeme vadelerinin hızlandırılması, kamu-özel sektör iş birliklerinin artırılması, daha düşük faizli ve uzun vadeli finansman modellerinin geliştirilmesi gibi önerilerimiz var. Ayrıca, yerli üretim ve tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi, ithalata bağımlılığı azaltarak maliyet baskısını hafifletebilir” dedi.

“Küresel hammadde krizi yapı malzemelerinin fiyatlarını artırdı”

İnşaat sektörünün üretim maliyetleri konusunda zorlandığını kaydeden Adıgüzel, müteahhitlerin sabit fiyatlı ihale sisteminde zarar ettiğine dikkat çekerek, “2024 yılı boyunca yüksek maliyet artışlarıyla karşı karşıya kaldık. Demir fiyatları, döviz kuruna bağlı olarak dalgalanmaya devam ediyor ve inşaat maliyetlerinin yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor. Çimento sektörü, enerji maliyetlerindeki artış ve arz-talep dengesizlikleri nedeniyle fiyatlarını yükseltmiş durumda. Diğer yapı malzemeleri (beton, seramik, yalıtım malzemeleri, cam vb.) ise hem küresel hammadde krizinden hem de iç piyasadaki enflasyonist baskıdan etkilenerek ciddi fiyat artışlarına maruz kaldı. Bu süreçte müteahhitler sabit fiyatlı ihale sistemlerinde zarar ediyor ve projelerin tamamlanma süreleri uzayabiliyor. Sektör temsilcileri olarak ihale sisteminin güncellenmesi ve fiyat farkı düzenlemelerinin daha kapsamlı hale getirilmesi için kamu kurumlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor” şeklinde konuştu.

“Gaziantep’te inşaat sektöründe çalışanların yüzde 25’i Suriyeli”

Adıgüzel, Suriyelilerin olası göçü ile birlikte, üretimde sıkıntı yaşanmaması adına yerli işgücünün yetiştirilmesi ve inşaat sektörüne teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Suriyelilerin ülkelerine dönmelerinin emlak piyasasını doğrudan etkileyeceğini aktaran Adıgüzel, “Gaziantep’te inşaat sektöründe çalışan işçilerin yaklaşık %20-25’inin Suriyeli olduğu tahmin ediliyor. Özellikle kalıp ustası, sıva, demir bağlama, seramik gibi işlerde yoğun şekilde çalışıyorlar. Eğer bu iş gücü piyasadan çekilirse, sektörde nitelikli işgücü açığı doğabilir” dedi.