İklimlendirme hammade sorunu ve ithalatta ek vergi kıskacında
Üretimi durdurmayan ve artan talebi karşılamaya çalışan iklimlendirme sektörü, hammadde ve parça temin etmekte zorlanıyor. İthalata getirilen ek vergi nedeniyle üretimde güçlük yaşanıyor.
Yeşim ARDIÇ
Koronavirüsün pandemi haline gelmesiyle birlikte, başta hastaneler olmak üzere kapalı mekanlarda temiz hava ihtiyacının artması, iklimlendirme sektörü için yeni fırsatları da beraberinde getirdi. Yaklaşan yaz mevsimine bağlı olarak klima talebinde yaşanan artış ise Avrupa’da duran üretime karşın, üretimi durdurmayan Türk iklimlendirme sektörünü rakiplerinin birkaç adım önüne taşıdı. Buna karşın bazı hammadde ve parçaların temininde yaşanan güçlüklerle, ithalata getirilen ek vergi yükümlülükleri üretim sürecini olumsuz etkiledi. Lojistikte yaşanan sıkıntılar ise sektörü alternatif kanallara yöneltti ve bu süreçte demiryolu daha fazla kullanılmaya başlandı.
İklimlendirme sanayindeki gelişmeleri sektörün iki önemli ismi TOBB Türkiye İklimlendirme Meclisi Başkanı ve TİM Başkanvekili Zeki Poyraz ve İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Başkanı Mehmet Hakkı Şanal, DÜNYA’ya anlattı.
Zeki Poyraz: Ek vergiler sıkıntı yaratıyor
Pandeminin etkisinin azaltılması amacıyla uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması ve bunların bayramlara eklenmesiyle üretimin önünde engeller oluştu. Bu süreçte yüzde 5 küçülme yaşandı. Tüm olumsuzluklara rağmen sektör toparlanmaya başladı. Mevsimsel gelişmelerin yanı sıra salgın da sektöre talebi artırdı. Hastanelerde iç hava kalitesi çok önemli hale geldi. Hasta odalarında, ameliyathanelerde iklimlendirme ürünlerine yönelik ihtiyaç arttı. Gıda ve ilaç için soğuk hava depolarında, ürünlerin bozulmasını önleyici sistemlerin kurulması da önemli hale geldi.
Bu avantajlara rağmen, ithal hammaddeye getirilen ek vergiler sektörü olumsuz etkiledi. Maliyet artışının yanı sıra hammaddeyi bulmakta da güçlük çeken bazı firmalar, üretimi durdurma noktasına kadar geldi. Örneğin bakır boruda ciddi sıkıntı var. Hammadde temininde çekilen güçlükler, ihracatı da olumsuz etkiliyor. Avrupa’da üretim 4-5 hafta durdu. Türkiye’de üretimin hiç durmaması avantaj ve bu süreçte sipariş almaya devam ettik.
Mehmet Hakkı Şanal: Fırsatları değerlendiriyoruz
İklimlendirme sektörünün en önemli ihracat pazarı AB ülkeleri. Başta bu ülkelerde olmak üzere gelişmiş dünya ekonomilerinde yaşanan durgunluk nedeniyle oluşan bu atmosferde, fırsatları ve tehditleri en iyi biçimde değerlendirdik.
Koronavirüs, ihracatta sevkiyat ve lojistik anlamında sıkıntı yarattı. Hammadde ve parça alımında da sorunlar yaşanıyor. Sipariş iptalleri ve nakit sıkışıklığı da yaşandı. Alternatif çözümlerle bunları aşmaya çalışıyoruz. Yurtdışından sipariş almaya devam ediyoruz ve üretim bantları çalışıyor. Lojistik açıdan yaşan sorunları aşmak için taşımacılık hizmeti araçlarını çeşitlendirerek, daha yoğun şekilde demiryolunu kullanmaya başladık. Bu yıl sektörel daralma olsa da 2021 yılında yeniden eski konuma gelineceğini öngörüyoruz. Sektör olarak orta ve uzun vadede ise üretim ve iş geliştirme anlamında yeni stratejiler ve yeni yaklaşımları belirliyoruz. Ürünlerimizin Ar-Ge süreçlerinde enerji verimliliği gibi teknik unsurların dışında, artık dezenfeksiyon ve hijyen daha önemli kavramlar olacak.
Avantajlar:
● Hastanelerde temiz hava için filtreye ihtiyaç arttı
● Mevsimsel olarak klima talebi büyüyor
● Avrupa’da üretim tamamen durmasına rağmen Türkiye üretime devam etti
● İlaç ve gıda için soğuk hava deposu ve soğuk zincir ihtiyacı çoğaldı
● Hızlı hareket kabiliyeti üretimde değişimi kolaylaştırdı
Dezavantajlar
● Başta bakır boru olmak üzere hammadde bulunamıyor
● Hammadde ithalatına ek vergi maliyeti artırıyor
● Sevkiyat ve lojistik
● Sipariş iptalleri
● Nakit sıkışıklığı