İklimlendirme sektörü, 5 milyar doları aşkın ihracat hedefliyor

İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Şanal, online olarak düzenlediği basın toplantısında Türk iklimlendirme sektörünün 2020 yılı performansı ile 2021 yılı hedeflerine dair açıklamalarda buşundu.

2020 yılında bir önceki yıla göre ihracat kayıplarının olmadığını belirten Şanal, şunları söyledi: “Türk İklimlendirme Sektörü olarak 2020 yılını yaklaşık 4,66 milyar dolarlık ihracat büyüklüğü ile kapattık. Sektör Aralık ayında 489 milyon dolar ile ihracatta aylık bazda tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamına ulaştı. Alt sektör kırılımlarımız da ise sırasıyla Isıtma sistem ve elemanları alt sektörümüzüz 1,1 milyar dolar, soğutma sistem ve elemanları alt sektörümüzü yaklaşık 640 milyon dolar, klima sistem ve elemanları alt sektörümüzü yaklaşık 500 milyon dolar, tesisat sistem ve elemanları alt sektörümüzü yaklaşık 1,8 milyar dolar, havalandırma sistem ve elemanları alt sektörümüzü yaklaşık 477 milyon dolar, yalıtım malzemeleri alt sektörümüz ise yaklaşık 93 milyon dolar büyüklük ile kapattık. Sektörün kilogram başına ihracat birim fiyatı 4,3 dolar olarak gerçekleşti.”

Geçen yıl sektörün en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk beş ülkeyi Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, Irak ve Fransa olarak sıralayan Şanal, “Isıtma alanındaki ihracatımız dünya pazarının pandemiden kaynaklı olarak daralması sebebi ile bir önceki yıla göre düşüş göstermiş fakat dünya ticaretinden aldığımız payı artırmış durumdayız. Bununla birlikte bu yıl yine kombi, radyatör, ticari tip soğutucular, polietilen boru ve ekipmanları ihracatı rakamsal baz da yine ilk sırada yer aldı. Bu yıl özellikle hava filtreleri başta olmak üzere, havalandırma sistemleri, klimalar alanında ihracatımızda bir önceki yıla göre önemli derece artış gösterdi.” dedi.

"209 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik"

Sektör olarak pandemiyle beraber ticaretin yön değiştirdiği ülkelerdeki fırsatları doğru analiz ederek yılı planladıklarını anlatan Şanal, özellikle klima ve havalandırma alanında dünyanın talep ettiği ürünlere hızlı bir şekilde yanıt verdiklerine dikkat çekti.

Bekleyen ve süreç içinde askıya alınan tüm yatırımları hayata geçirmeye başladıklarını söyleyen Şanal, şunları kaydetti: "Yeni virüs tehtidine karşı iklimlendirme sistemlerinde yeni dizaynların, yeni ürünlerin ve yüzde 100 taze havalı iklimlendirme sistemlerin kullanımının artacağını gösterdi. Biz de Ar-Ge ve inovasyon vizyonumuzla yeni ürün geliştirme konusunda çalışmalarımıza hız verdik. 2021 yılı ilk yarısında da fiziki olarak uluslararası ticari aktivitelerin olmayacağını öngörerek 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Kazakistan, Katar, Ukrayna ve Kolombiya dijital heyet organizasyonlarının devamı olarak 2021 yılında da 16 tane daha dijital ticari heyet organizasyonu planlama kararı aldık. 209 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik. Daha önceden sıfıra yakın ihracatımız olan Barbados, Honduras, Gabon, Liberya gibi pazarlara 2020 yılı itibariyle giriş yaptık."

"Avrupa'da pazar payımızı daha da artırmak istiyoruz"

Pandemi kaynaklı tedirginliğin 2021'in ilk yarısında devam edeceğini belirten Şanal, dünya dış ticaret hacminin bu yıl minimum yüzde 10 büyüyeceğinin tahmin edildiğini aktardı.

COVID-19 sonrasında özellikle artan talebi karşılamak için ülkeler arasında bir üretim rekabetinin yaşanacağı öngörüsünde bulunan Şanal, "Sektörümüz için ihracatta birinci sırada yer alan Avrupa Birliği ülkeleri ve diğer Avrupa ülkelerinde pazar payımızı daha da artırmak ve sağlamlaştırmak istiyoruz. Pandeminin ilk dalgası ile yoğun hasar alan Avrupa ülkelerinde pek çok üreticinin bu süreç sonrasında kapanacağı ve bu durumun mevcut pozisyonunu koruyan Türk imalatçısı için bir fırsat doğuracağını düşünüyoruz. Son dönemde deniz yolu taşımacılığında yaşanan aşırı fiyat artışı sonrasında özellikle Uzak Doğu menşeili ürünlerin lojistik maliyeti artışlarından kaynaklı süreçler kısa sürede çözülmez ise sektör olarak özellikle Avrupa ülkelerine yönelik rekabet gücümüz artacak. Bu konuyu mercek altına alarak yeni stratejik planlar yapacağız. Afrika ve Güney Amerika ülkelerin de öncelikli ihracat payımızı artırmak planlarımız için de yer alıyor. Brexit sonrası İngiltere üzerine yoğun çalışma yapacağız.” şeklinde konuştu.

Verimlilik değeri yüksek ürün kullanımını zorunlu hale geldi

Karbon salınımı ve yeni ürünler hakkında bilgi veren Şanal, “Avrupa Birliği ülkelerinin karbon salınımını düşürmek için koyduğu hedefler doğrultusunda soğutma alanında daha çevreci gazların kullanımı, cihaz verimlilik performanslarının yükseltilmesi (EESER, SEER, COP) olarak adlandırdığımız verimlilik değeri yüksek ürünlerin kullanımını zorunlu hale geldi. Bununla birlikte özellikle ısıtma alanında yeni nesil çevreci ısı pompası gibi ürünlerin kullanılması teşvik edilmekte, mümkün oldukça doğalgaz kaynaklı ısı üreticilerinden uzaklaşmaya hazırlıkları başladı. Örneğin Hollanda, bu yıldan itibaren yeni yapılacak konutlarda doğalgaz kullanımına izin vermeyecek. Bu gelişmeler doğrultusunda iklimlendirme sektörü firmalarımız da Avrupa’daki mevcut pazarını korumak için ürünlerimizi yeni kriterlere (ekodizayn kriterlerine) uygun hale getirecek şekilde çalışmalarını yoğunlaştırdı." diye konuştu.

Isı pompası sistemlerinde yeni yatırımlara ihtiyaç var

İlerleyen yıllarda heatpump sistemleri, yani ısı pompası sistemleri pazarının daha da büyüyeceğine dikkat çeken Şanal, "Bu alanlarda sektör olarak yeni yatırımlar yapmaya ihtiyacımız var. Ancak bu ürünlerin ilk yatırım maliyeti yüksek olduğu için Türkiye pazarı henüz çok küçük. Büyük yatırımlar için iç pazarın büyümesi gerekiyor. Devletimizin bu ürünlerin kullanımı için yatırım teşvik mekanizmasını hayata geçirmesi gerekiyor. Avrupa’daki bir çok ülke, bu ürünleri kullanımını önemli ölçüde finansal olarak destekleniyor. Ayrıca bu yıl içinde yaşadığımız pandemi süreci bizlere gösterdi ki artık yeni iklimlendirme sistemlerinde yüzde 100 taze havalı sistemlerin kullanımı çok önemli oranda artış gösterecek. Bu doğrultuda yeni tasarımlar ve ürünler geliştiriyoruz.” dedi.

"Sektör olarak Sağlık Bakanlığımızın vereceği görevleri bekliyoruz"

Türkiye iklimlendirme sektörünün COVID-19 aşısının taşınması ve aynı sıcaklıkta muhafaza edilmesine ilişkin hem Türkiye’den hem de dünyadan gelecek talepleri karşılayacak bilgi birikimi ve üretim yeterliliği bulunduğunu belirten Şanal “Sektör olarak Sağlık Bakanlığımızın vereceği görevleri bekliyoruz. Soğuk zincir konusunda yerli sanayimizin bilgi ve tecrübesi son derece gelişmiş durumdadır. Ülkemizde -75 dereceye kadar soğuk muhafaza deposu üretimi yapabilecek alt yapıya sahip bir çok üretici firmamız mevcut. Aşıların dış ve iç lojistiği esnasında gerekli donanımlar da yine yerli sanayimiz tarafından karşılanabilir." ifadelerini kullandı.