İhracatta 'ürün benim, gelir de benim olmalı' tartışması

İhracatçı birlikleri, ürünleri tanımlayan GTİP kodlarının doğruluğunu tartışıyor. Birlik başkanları, kendi sektörlerinde yer alması gereken bazı ürünlerin GTİP'leri doğru belirlemediği için farklı sektörlerde yer aldığını öne sürüyorlar. Tartışmanın sonucu milyon dolarlık birlik bütçelerini etkileyecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İhracatta 'ürün benim, gelir de benim olmalı' tartışması

Temel olarak eşyanın yapıldığı maddeye, imalat derecesine ve fonksiyonuna göre belirlenen Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kodları, sektörlerde tartışma konusu yarattı. Her bir ihraç ürününü tanımlayan GTİP kodlarının güncellenmesi gerektiğini düşünen ihracatçılar, bazı ürünlerin birçok sektörü kapsadığını belirtiyor. Bu durum, hangi ürünün hangi sektörde yer alacağı tartışmasını yaratıyor. Türkiye genelinde 61 adet ihracatçı birliği bulunuyor. Firmalardan ihracat başına kesilen aidat bedelleri, ihracatçı birliklerine göre binde 0.5 ila binde 1 arasında değişiklik gösteriyor. GTİP’ler güncellenir ise birliklerin üye sayıları, bütçeleri ve ihracat rakamları da değişecek.

GTİP kodlarının yarattığı bir başka tartışma konusu da üyelik işlemleri. Bazı firmalar, temsil ettikleri sektörlerden ziyade ürünlerinin kayıtlı olduğu sektörlere üye. Bu firmalar yaşadıkları birçok problemi üyesi oldukları birliklerde çözemiyor. İhracatçı birliklerinin başkanları, GTİP’lerin yeniden düzenlemesiyle sektörlerin gerçek ihracat rakamlarını belirleneceğini vurguladılar. Sektör temsilcileri, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ticaret Bakanlığı’nın bilimsel bir çalışma başlattığını, konunun yakın zamanda çözüme kavuşturulacağını söylediler.

Kimyada ihracat rakamları yüzde 15 artabilir

Sektörlerinin ürün yelpazesinin çok geniş olduğunu belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, “Son yıllarda kurulan iklimlendirme, savunma ve havacılık gibi sektör birlikleri altında kimya sektörüne ait çok sayıda GTİP bulunuyor. Doğru bir GTİP tanımlaması yapılır ise sektörümüzle ilgili GTİP’ler bir çatı altında toplanabilir ve yaklaşık olarak ihracat rakamımızın yüzde 10-15 artmasına etki edebilir. Her yıl GTİP cetveli güncelleniyor. Sektörün görüşü de alınıyor. Örneğin sektörümüzdeki GTİP’lerin bir kısmı diğer kategorisi altında değerlendiriliyor. Bu kategorinin de detaylandırılmasının sektörümüzün ihracatına olumlu katkı sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.

Jelatin, deri sektörüne dahil edilmeli

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, farklı birliklerde İDMİB’e ait GTİP’lerin bulunduğunu dile getirdi. Bu konunun şu anda gündemlerinde yer aldığına dikkat çeken Şenocak, sözlerine şöyle devam etti: “Sektörümüzün hammaddesini oluşturan ham deri, jelatin ve türevleri üretiminin de temelini oluşturuyor. Ham derinin çeşitli işlemlerden geçirilerek jelatine dönüştürüldüğü üretim sürecinde, ham derinin yanı sıra sadece kimyasallar ve su kullanılıyor. Dolayısıyla, jelatinin esasını ham derinin teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Bunun yanında jelatinin üretimi ve ihracatı da sektör firmalarımız tarafından gerçekleştiriliyor. Bahse konu GTİP’lerin sektörümüze dahil edilmesi ile şu anda 50 milyon civarında olan bu ihracatın birkaç yıl sonra tamamlanacak 4-5 yatırımla, 2021 yılında 100-150 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz.”

Yapılandırmaya ihtiyaç var

GTİP konusunda yeniden yapılandırmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, şu bilgileri paylaştı: “Bizim birlik unvanımızda önceden mobilya ibaresi yoktu. Ağaç ve orman ürünleri ihracatçıları birliği iken bazı ürünlerimiz Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği’nden geçiyordu. Bu durum, o dönem için doğruydu. Şu anda mobilya kendi başına bir sektör. Bazı mobilya ürünlerimiz hammadde kaynaklı farklı birliklerden geçiyor. Sektörümüzün bu konuda yapılandırma talebi var. Aynı talebi diğer birliklerimiz de dile getiriyor. Yapılandırma gerçekleştiğinde sektör ihracatımız yaklaşık 5.5 milyar dolara ulaşır.” Mevcut GTİP uygulamasının ihracatçı birliklerinde doğru rakamı vermediğine dikkat çeken İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer de, “Şu anda sektörümüzde yer alan bor madeninin bir kısmı ve tronanın tamamı kimya birliğinden geçiyor. Borda bir kısım işlem yapıldığı için bir bölümü kimya birliğinden geçiyor, o yüzden normal diyebiliriz. Fakat trona doğal bir maden. Bu nedenle tamamen maden sektöründe yer alması gerekiyor. Borun tamamını ve tronayı dahil ettiğimizde yaklaşık 1.7 milyar dolarlık bir hacim oluşuyor. Bu iki maden ürünü birliğimizde göründüğünde ciddi bir ihracat rakamına ulaşmış oluruz. Tüm konuların bilimsel çalışmalar ile netliğe kavuşacağına inanıyoruz. Tüm sektörler bu konuda hemfikir” ifadelerini kullandı.

Ciner Madencilik’in kimyası değişti

Türkiye’nin en önemli madencilik şirketlerinden olan Ciner Madencilik, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) üyesi. Dünyanın toplam doğal soda külü ihtiyacının yüzde 14’ünü karşılayan şirketin, kimya birliğine üye olmasının nedeni trona madeni. Üretilen soda külünün trona madeni olması ve bu ürünün de kimya birliğinde bulunması nedeniyle şirket, İKMİB’e kayıtlı. Şirket, sektöründe yaşadığı problemi ise İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ile çözmek durumunda kalıyor. Şirket, internet sitesinde kendisini şöyle tanımlıyor: “Ciner Grubu madencilik sektöründe Türkiye’yi uluslararası standartlara taşımış, ton başına verim açısından dünya çapında önemli bir seviyeye ulaştırmıştır. Ciner Grubu’na ait şirketler madencilik sektöründe Türkiye’nin lokomotifidir.”

Sektör Haberleri