Anzer balı efsanesi ne kadar gerçek?
Çin’den sonra dünyanın en fazla bal üreteniyiz ve Anzer Balı, dünyaca meşhur… Fiyatı dudak uçurtuyor ve pek çok bal üreticisi; kendisine Anzer süsü veriyor. Gittim, gördüm, tattım, döndüm ve yazdım, buyurun okuyun…
Şeref OĞUZ
Pazarlama dilinde yalanı en bol ürün nedir diye sorsanız, sektirmeden; “bal” derim. Zira fiyatı böylesine değişken ve üzerinde böylesine fazla öykü geliştirilen çok az ürün vardır. Bal, arının bize sunduğu değerli besin… Herkesin bildiği, şeker eşdeğeri doğal gıda… Arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın, arıların “bal midesi” denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerin yerleştirilen çok faydalı besin…
Üreten; arıdır. Hele ki Kafkas Arısı dediğimiz tür, tüm dünyada ünlüdür. Dünyada Çin’den sonra en büyük bal üreticisi ülke Türkiye ve ülkemizin en meşhur bal markası; Anzer Balı… Anzer; Rize’nin İkizdere ilçesinin 35 km güney batısında kalan bir yaylanın adı. Aşağı Anzer (Çiçekli köy) ve Yukarı Anzer (Ballıköy) olmak üzere iki yerleşkeden oluşuyor. Eni 17 km ve boyu 17 km olan bu havzada 733 farklı çiçek var ve bunların 85’i endemik…
Endemik; yerkürede yalnızca bir bölgede var olmanın sıfatıdır. Epidemik, yaygın, pandemik ise salgın halidir. Bu 85 endemik bitkinin yer aldığı Anzer Vadisi, buradaki arıların ürününü de farklı kılıyor. Öyle ki iyi fakat vasat balın kilosu 100 ile 120 lira arasında değişirken Anzer Vadisi ballarının kilosu 1000 liradan başlıyor. Poleni kilosu bin 400, propolis hali 2 bin liraya varıyor.
Propolis, arının kovan onarmak için ürettiği çok özel bir madde… Sabahları aç karnına bir hap kadarını çiğneyip yutmanız halinde, vücuttaki pek çok onarılası organa iyi geliyor ki arının onu üretme amacı da zaten budur.
21 FARKLI CİHAZDAN GEÇİRİLEN BAL RAPORLANIYOR
Yaz aylarında Anzer Vadisinin Trabzon tarafına bakan Kaçkar yamaçlarında yayla kulübemden çalışıyorum. Bana 50 kilometre mesafedeki Anzer Vadisi’ne, Mehmet Yazıcı ve Kadir Aslan adlı arkadaşlarımla, dağların tepesinden aşarak 3 saatte ulaştım. Yıllarca methini duyduğum ve görmek istediğim vadi, beni güneşli havada karşıladı.
Yukarı Anzer’deki Ballıköy’den, Kaçkar doruklarının eteklerine tırmanırken etrafta, yüzlerce arıcı ve binlerce arı kovanı görüyorsunuz. Burada kurulu tesisler, yavaş yavaş endemik turizmi için hazırlanıyor. Pandemi kapanmaları yüzünden sezon henüz tam açılmamış olsa da doğa meraklıları, bu vadiyi ziyaret etmek, ürünlerini tatmak için geliyorlar.
Vadiden aşağı, Çiçekliköy’e indiğimizde, Anzer’de kurulu 4 bal kooperatifinden en eskisinin başkanı Aslan Arıcan ile buluşuyoruz. İlk sorum; “Anzer balı gerçeği nedir?” oluyor. Anlatıyor; “Eğer balın içinde 85 endemikten 80’inin poleni varsa, o bal hakiki Anzer’dir.” Peki, bunu nasıl anlayacağız?
“Anlayamazsınız” diyor Aslan Bey; “Bunu alıp Hacattepe’deki tahlil laboratuvarına götüreceksiniz, orada balın içeriği bilimsel olarak listelenecek ve 80 endemik izi varsa, onay alacaktır.” 21 farklı cihazdan geçirilen bal; içindekileriyle raporlanıyor. Aslan Bey; bu süreci test etmek için Hacattepe Üniversitesi’ne gönderdiği 28 numune için 13’üncü kavanoza farklı bir bal koymuş. Gelen raporda uyarıyı almış; 13’ücü numune sahtedir, eğer böylesi hilelere başvurursanız, sertifikanızı iptal…” Aslan Arıcan, “Tahlil sürecine güvenmem gerektiğini anladım” diyor.
İyi de yöreye gelmiş turistler hatta yöre halkı dahi bunu tahlilsiz anlayamayacak mı? Aslan’ın bizim gibi bal gezginlerine verebildiği cevap şu; “Anzer’in resmi 2 ve özel 2 kooperatifinden, kavanozu mühürlü olma şartı arayacaksınız.”
Kooperatifin satış reyonuna giriyoruz. Kiloluk kavanoz 1000 TL, yarım kilo; 500 TL, 250 gram; 270 TL ve 125 gram; 150 TL etiketle satılıyor. Polen fiyatları ise 420 gram; 590 TL, 230 gram; 320 TL, 130 gram; 180TL ve 70 gram; 100 TL. Üstelik bunlar 2019 fiyatları ve bu yıl %20 zamma hazırlanıyorlar.
ANZER’DE BEKLETİLİP, BİNGÖL DAĞLARINDA TAMAMLANIYOR
Gelelim işin yalan pazarlama boyutuna… Anzer Vadisinde bal rekoltesi, yıllara göre çok fazla değişkenlik gösteriyor. Misal 5 yıl önce 5 ton bal alınırken geçen yıl rekolte 1,5 tona düşmüş. En düşük üretim 800 kilogram civarında… Oysa Anzer balı diye pazarlanan; 20 tonu aşıyor. Peki, bu nasıl oluyor? İki türlü; birincisi; doğrudan yalan beyan üzerine kurulu dolandırıcılık. İkincisi de biri süre Anzer Vadisinde kovan bekletip sonra bunu Bingöl, Bayburt dağlarında tamamlamak üzerine kurulu…
Fakat temel sorun, arıyı neyle beslediğinize göre değişen bal çeşitliği ve bilgi kirlenmesi… Misal arıyı şekerli suyla besleyenler en ucuz balı üretiyor. Sonra pekmezle besleyenler geliyor. Fakat kestane balı gibi belli bir fl oranın ürünü ballar da var. Maçahel’de TEMA garantisindeki ballar gibi… Fiyatı Anzer’den ucuz olsa da piyasadaki ballardan daha yüksek…
Anzer Balı, coğrafi işaret sahibi… Bunun anlamı; kooperatif dışında Anzer Balı diye satış yapılamacağı… Ancak bunun denetimi olmadığından pek çok seyyar balcı veya esnaf; Anzer Balı rafı dahi kurabiliyor. Halbuki o balın ne Anzer ile hatta bazen ne de balla ilgisi dahi yok…
“Pekmezli mi, şekerli mi?”
Geçen yıllardan birinde oğlum Cemil ile Çaykara’da bir restoranda yemek için oturduk ve bal üzerine sohbet ederken; “Baba, Anzer Balı bulabilir miyiz?” diye sordu. Restorana yeni girmiş bir müşteri yan masadan sohbetimizi duyunca, “Anzer balı ben satıyorum” deyince ben de sordum; “pekmezli mi, şekerli mi?” diye… Adam yemeğini yemeden oradan ayrılmıştı.Anzer’den kilo fiyatının dahi iki katına 125 gramlık kavanozla ayrılırken, mührü açıp tadına bakıyorum; ENFES… Ancak böylesi yüksek fiyatı tadı mı yoksa dilden dile yazılan efsaneleriyle markalaşması mı hak ediyor, anlamış değilim.