Gıda ve gıda dışı ürünlerdeki zam baskısı artıyor
Eylül ayının ortasında enerji fiyatlarına gelecek zamlar tüm kesimlerde korkuya neden oldu. Enerji maliyetlerinin artmasının ardından birçok firma fiyatlarına zam yapmaya hazırlanırken, zamlı fiyatların ay sonuna doğru etiketlere yansıması bekleniyor.
Küresel enerji krizinin patlak verdiği bugünlerde, elektrik ve doğal gaz fiyatlarına son iki yılda üst üste gelen zamlarda Avrupa şampiyonu olan Türkiye’de, hızlı tüketim ürünlerinde yaşanan fiyat artışlarının önüne geçilemiyor. Hem perakendeci hem de tüketici, üst üste gelen zamlara alıştı ancak eylül ayının ortasından itibaren gelecek olan fiyat artışı dalgasının boyutu tüm kesimlerde korkuya neden oldu. Birçok hızlı tüketim ürünleri firmasının bugünlerde, yüzde 30-40’lara varan fiyat geçişlerine başladığı, alıcılara da ‘Bir an önce alım yapmaya bakın, fiyatlar 15 güne artacak’ dediği konuşuluyor. Zamlı fiyatların ay sonuna doğru etiketlere yansıması bekleniyor. Zam konusunda, tüm taraflar kendi bakış açılara göre haklı… Sanayici, artan enerji ve işçilik maliyetlerini ürüne yansıtmak durumundayken, perakendeci de pahalı aldığı ürünü pahalıya satmak zorunda. Tüketici çaresiz… Daha ekonomik ürünlere yöneliyor, eti, tavuğu, balığı hatta temizlik ürünlerini bile kısıyor, sepet tutarını düşürüyor. Perakende piyasasındaki son durum ise şu; bu kış çok zor geçecek…
Toptanda satış kaybı var
Zamlar konusunda önce toptan pazarda neler oluyor bakalım… Toptancı esnafı, tedarikçilerin sürekli zam yapmasına alışmış. Toptan mal alamıyor, alım miktarını düşürüyor. Ödeme genellikle kredi kartı ve çekle yapılıyor. Toptancılardan alışveriş yapan kesimin büyük çoğunluğunu bakkal ve marketler oluşturuyor. Ancak bu noktalara satış da azalmaya başlamış. Bakkallar, marketler de yüklü alışveriş yapamıyor. Koliyi bozdurup, yarısını alıyorlar. Toptancı esnafı işi kaçırmamak için her türlü satış avantajını sunuyor. Ödemeyi, bakkal ve marketlerden kredi kartı ve çekle kabul ediyor. Mega Center’da faaliyet gösteren bir toptancının satış sorumlusu Nejdet Yaşar, son durumu şöyle özetliyor: “Firmaların hepsi yeni fiyata geçiyor. Bu kış hayat daha da zorlaşacak. Bugüne kadar yüzde 10-15 oranında fiyat geçişleri oluyordu. Bu son elektrik doğalgaz zamlarından sonra yüzde 30-40’ları bulan oranlarda zam açıkladılar. Mecbur, onlar da artırıyor tabii... Asgari ücrete zam yapıldı, sigorta, enerji, lojistik derken onlar da yeniden maliyet hesabı yapıyorlar ama biz de zamlı fiyatları müşteriye anlatamıyoruz. Örneğin şu anda 34-36 lira olan salça kilogram fiyatı, yakın zamanda 50 TL’ye çıkacak. 20’lik bir makarna kolisini 3 ay önce 80 TL’ye alabiliyordunuz, şimdi 160 TL oldu. Deterjan deseniz öyle; 10 paket deterjan kolisi 100 TL idi 3 ay önce, şimdi 210 TL oldu. Yani sürekli artıyor fiyatlar. Yüklü alım yapamıyor bakkallar, marketler, alım güçleri düştü.”
Düzensiz zam furyası
Marketlerdeki etiketlerin gün içerisinde 3 defa değiştirildiğini artık biliyoruz. Peki marketler bu sık fiyat değişimlerine karşı nasıl önlemler alıyorlar? Tüketim miktarları ne durumda? Karadeniz PERDER’in Başkanı Osman Kalafat’la konuşuyoruz. Kalafat, “Önümüzü görmemiz ve olayı kontrol etmemiz mümkün değil” diyor ve bir elma örneği veriyor. Kalafat şunları anlatıyor: “Geçen yıl 7-8 liraya satıyorduk elmayı. Bugünlerde elma fiyatı sordum ihracatçıya, 15 TL fiyat verdi. Artı nakliye, bizim masrafımız derken ben bu elmayı kaça alacağım, kaça satacağım. Fiyat artışlarına karşı önlem alınması mümkün değil. Üretici, sattığı ürünü yerine koyamayacağını düşünerek, fiyatı artırıyor ya da ürünü vermiyor. Doların nereye gideceği belli değil. Herkes kendi önlemini almaya çalışıyor.” Peki, bu dönemde raflarda ne gibi değişiklikler olacak? Çünkü tüketici pahalılıktan dolayı her ürünü alamıyor… Kalafat şöyle devam ediyor: “Rafta fiyat artışları sürecek. Biz de yüksek tonajlı alım yapmaktan korkuyoruz. Aldığımız zaman belki ‘stokçu’ diyecekler bize. Satacağımız kadar ürün alıyoruz, onu satıyoruz, yeni fiyattan yeni ürün alıyoruz. Şu an için pahalı alıp pahalı satmak, stok yapmaktan avantajlı. Üretici firmalar sürekli zam geçişinden haber veriyorlar. Zamların düzeni yok, sürekli geliyor.”
Kopuz: Sanayici kendi enerjisini üretmeli
Uzun yıllar Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanlığını yapan ve halen Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği Başkanı olan Şemsi Kopuz, artan enerji fi yatlarının sanayicinin işletme maliyetine her zaman girdi olarak yansıyacağını söyleyerek, ‘Bundan kaçınılmaz’ diyor. Sanayicinin anormal kar yapmadığını söyleyen Kopuz, “Sanayici tüccar değil, sanayici üreten kesim, bacasını devamlı tüttürmesi gereken bir kesim. Ama benim son zamanlarda sanayici açısından müspet karşıladığım bir gelişme var. O da şu, enerji maliyetini düşürmek için sanayici kendi enerjisini üretsin. Güneş olur, rüzgar olur. Ancak elbette tek başına bu vizyon yetmez. Devletle beraber bunu yapabilmeli. Enerji maliyetleri yüksek olduğu sürece Türkiye’de hiçbir ürünün fi yatı aşağı düşmeyecek” diyor. Enerji maliyetlerinin geçen yıla göre oldukça arttığına işaret eden Kopuz, “Bu durum da ister istemez maliyete yansıyor. Sanayinin çarklarının dönmesi şart. Sanayiciler binlerce insana istihdam sağlıyor. Arz talep dengesi bozulursa -ki bozulmalar var- sanayiyi şu an ihracat ayakta tutuyor” diye konuşuyor.