Tüm dünyanın enerjisini İstanbul yükseltecek

Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte dünyada enerji konusu giderek daha önemli hale gelirken, gözler önümüzdeki sene 27’ncisi yapılacak olan ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı'na çevrildi. Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en büyük uluslararası enerji fuarı olan ICCI, enerji sektöründeki yerli ve yabancı katılımcıları İstanbul'da buluşturacak. Bu sene fuara çok yoğun bir ilginin olduğunu ve fuara altı ay olmasına rağmen yüzde 85'lik kısmın satışının tamamlandığını söyleyen TG Expo Enerji Fuarları Direktörü Meral Baysal, Türkiye pazarına ilk kez girecek firmaların da bu fuardaki yerlerini aldıklarını belirtti.

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı, 24-26 Mayıs 2023’te enerji sektörünü bir araya getirecek. Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en büyük uluslararası enerji fuarı olan ve 27'ncisi yapılacak olan ICCI, Rusya- Ukrayna savaşının gölgesinde tüm dünyanın gözünü çevirdiği enerji sektöründeki yerli ve yabancı tüm paydaşları buluşturacak ve enerjinin geleceğini şekillendirecek.

Fuar alanı ikiye katlandı, yüzde 85'i şimdiden satıldı

Fuarın 26ıncısını iki yıl aradan sonra ilk kez geçen yıl fiziksel olarak yaptıklarını ve büyük bir ilgi ile karşılaştıklarını söyleyen TG Expo Enerji Fuarları Direktörü Meral Baysal, fuarın yanında bir de konferans serisi düzenlediklerini ve 4 salonda eş zamanlı 45 oturumla 225'ten fazla konuşmacıyı ağırladıklarını kaydetti. Fuara hem özel sektörden hem de kamudan ciddi bir ilgi olduğunu vurgulayan Baysal, "Tüm dünyada enerji sektörüne ciddi bir ilgi var. Biz de 2023 için fuar alanını iki kat büyütme kararı aldık. Fuara daha 6 ay olmasına rağmen şimdiden yüzde 85'ini doldurduk. Büyük çoğunluğu Avrupa ülkeleri olmak üzere her coğrafyadan katılım olacak. Fuara katılanlar ICCI'ı Türkiye'nin ilk ve en büyük uluslararası enerji platformu olarak değerlendiriyor. 27 yıldır yapılan ve düzenli olarak Enerji Bakanlığı tarafından desteklenen bu fuara 10-15 firmamız düzenli olarak ana koridor üzerinde yıllardır katılıyor. Bu da bizim fuardaki başarımız aslında. Aynı firmaları yıllarca aynı metrekareyle içeride tutabilmek sürdürülebilir bir başarı örneği." dedi.

Türkiye pazarına ilk kez girecek olan firmaların da ICCI'ya katıldığına işaret eden Baysal, fuarın sadece sektör firmaları için değil, üniversite öğrencilerinin kariyerleri için de ideal bir platform olduğunu belirtti. Baysal, "Üniversite mühendislik öğrencilerini çok fazla önemsediğimiz için start-up alanları oluşturduk ve öğrenciler burada kendi projelerini duyurabilirler. Teknokent'ler için ayrı bir projemiz var. Yani sadece yatırımcıyı ya da sadece sektördeki lokomotif firmaları ağırlamıyoruz. Üniversite öğrencilerine, Ar-Ge'cilere ve Teknokentlere de ciddi anlamda yer veriliyor." diye konuştu.

Yerli üreticiler için ayrı ödül kategorisi

Türk Kojenerasyon Derneği Başkanı Yavuz Aydın da ICCI'ın 1994 yılında Türkiye Kojenerasyon Derneği'nin başlattığı bir konferans programı olarak başlamasının ardından kurumsal bir kişilik kazanıp tüm enerji ve değer zincirini içine alan bir fuar ve konferans serisi haline geldiğini kaydetti.

Fuar ve konferanslar kapsamında bir de Enerji Ödülleri programı düzenlediklerini ve ödüllerin 5 Aralık’ta Ankara'da verileceğini kaydeden Aydın, "Hiç birini ayırt etmeden, özellikle de enerjinin her dalında son bir yıldır işletmeye girmiş yeni projeleri ortaya çıkarmak ve değerlendirmek istiyoruz. Dengeli ve yönetilebilir bir enerji piyasası için yenilenebilir tarafı da konvansiyonel tarafı da en uygun ve dengeli bir şekilde kurmak ve yönetmek gerekiyor. Bu nedenle başlangıçta kojenerasyon odaklı bir etkinlik olmasına rağmen sonrasında rüzgarı, güneşi, hidro gibi yenilenebilirlerin yanında konvansiyonel enerji üretim sistemlerini de bu kapsam içine aldık. Son olarak bu ödüllere bu yıl yerli teknoloji liderleri diye bir kategori ekledik. Yerli teknolojiyi, yerli mühendisliği ve imalat gücünü kullanarak yapılan enerji ürünlerini de desteklemek istedik." dedi.

Son dönemde yerli teknolojinin çok geliştiğini ve yabancı teknolojiye ihtiyaç duymadan nihai ürüne ulaşılabildiğini anlatan Aydın, "Rüzgarda, güneşte, elektrikte ve enerjinin hemen her kolunda yerli imalatçılarımızın yurt dışına satış yapabilecek kadar ilerlemiş olduklarını görüyoruz. Özellikle kazan sistemleri, yakma kazanları, atık ısı kazanları, soğutma sistemleri, rüzgar türbinleri ve güneş santraline yönelik hizmetin tamamı yerli olarak üretilebiliyor. Pandemiden sonra Avrupa'nın da imalat pazarı haline gelmeye başladık. Bu sektördeki firmalarımız dış ticaret açığımızı da ciddi oranda kapamaya başladılar." ifadelerini kullandı.