NGS’ler, fiyat istikrarı sağlamak için önemli

Akkuyu Nükleer AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko, elektrik üretiminde hammaddenin yüksek maliyet oluşturduğunu belirterek “Piyasadaki olası bir volatilite, fiyatlara da yansıyor. Bu anlamda NGS’ler fiyat istikrarı sağlıyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
NGS’ler, fiyat istikrarı sağlamak için önemli

BESTENİGAR KARA

Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralini hayata geçirmek üzere kurulan Akkuyu Nükleer AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko, Akkuyu Nükleer Güç Santralin’de (NGS) üretilecek elektriğin serbest piyasadaki satışından kazanılacak gelirin yüzde 20’sinin, hükümetler arası anlaşmaya göre Türkiye'ye verileceğini söyledi. Dedusenko “Akkuyu NGS’nin hizmet vereceği 60+20 yıllık yaşam döngüsü dikkate alındığında, üretilecek elektriğin büyük bir kısmını serbest piyasada satacağız. Dolayısıyla üretilecek elektrik, Türk piyasasının belirlediği fiyattan satılıyor olacak” dedi.

21-22 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen 5. Nükleer Santraller Fuarı ve 9. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) için geldiği İstanbul’da EKONOMİ’nin haftalık İngilizce yayını TR MONITOR’ün sorularını yanıtlayan Dedusenko, hükümetler arası anlaşmaya göre, Akkuyu NGS’de üretilecek elektriğin yüzde 50’sinin 15 yıl boyunca kilovatsaat başına 12,35 sentten satılacağını, geri kalan yüzde 50’sinin ise serbest piyasada satışa sunulacağını belirtti. Dedusenko “Anlaşmada belirtilen 12,35 sent/kilovatsaat, Akkuyu NGS’nin yaşam döngüsünün kısa bir dönemini kapsıyor. Türkiye’deki ortalama elektrik fiyatlarındaki değişime bakıldığında, bu rakam geçtiğimiz yılki fiyatlardan daha düşük” ifadelerini kullandı.

Yan sanayisiyle de ekonomiye katkı sağlıyor

Dedusenko, NGS’lerin fiyat istikrarı konusunda ön plana çıktığını vurguladı. Elektrik üretiminde hammaddenin yüksek maliyet oluşturduğuna dikkat çeken Dedusenko “Megavat/saat başına ham yakıt maliyeti, NGS’lerde yaklaşık yüzde 5, kömür ve doğalgaz yakıtlı santrallerde ise yüzde 60’ı buluyor. Piyasadaki olası bir volatilite, fiyatlara da yansıyor. Bu anlamda NGS’ler fiyat istikrarı sağlıyor” dedi. Dedusenko, Akkuyu NGS’nin Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasına (GSYHİ) tahmini katkısının vergi gelirleri dahil en az 50 milyar doları bulacağını söyledi. Dedusenko “NGS’de çalışan bir kişiye, gerekli ürün ve malzeme tedarikinin sağlanması için yan sanayide 5-6 kişi istihdam ediliyor. Akkuyu NGS’deki çalışan sayısı göz önünde bulundurulduğunda, yan sanayide yaratılan istihdam, başlı başına Türk ekonomisine büyük katkı sağlıyor” diye konuştu.

Dedusenko, nükleer enerjinin temiz bir enerji kaynağı olduğunu ve üretiminde sera gazı emisyonlarının bulunmadığını vurgulayarak “Nükleer yakıtta kullanılan 1 kilogram uranyum, tamamen yandığında yaklaşık 100 ton kömüre eşdeğer oranda enerji yayar” dedi. “Türkiye’nin 2053 yılı için koyduğu net sıfır emisyon hedefi konusunda üstlendiği yükümlülükleri takip ediyoruz. Paris Anlaşması kapsamında, Türkiye’nin 2030’a kadar sera gazı salınımını yüzde 21 azaltacağı konusunda bir yükümlülüğü var” diyen Dedusenko matematiksel hesaplamaya göre bu oranın yaklaşık yüzde 15’inin Akkuyu NGS ile elde edileceğini söyledi. Akkuyu NGS’nin toplam CO2 salınımının yılda ortalama 17 milyon ton azaltılmasına yardımcı olması bekleniyor.

‘Rosatom olası NGS talebini karşılar’

Etkinlikte konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı temsilcilerinin verdiği bilgilere de değinen Dedusenko, nükleer gücün katkısı ile enerjide bağımsızlığın, Türkiye’nin öncelikleri arasında olduğunu ifade etti. Dedusenko “Temsilciler, Türkiye’nin en az 20 gigavatlık nükleer kurulu güç hedefl ediğini söyledi. Resmi planlar ve istatistikler, Türkiye’de üç NGS kurulması yönünde. Ancak bu rakam dikkate alındığında Türkiye üç NGS’den fazlasını hedefl iyor” dedi. Dedusenko, Türkiye’deki olası NGS projeleri için “Türkiye’nin bir talebi olursa, Rosatom bu talebi karşılayacak yetki, potansiyel ve kapasiteye sahiptir” ifadelerini kullandı.

RÜZGAR ÇİFTLİĞİ PROJELERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

Akkuyu Nükleer AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko, Rosatom’un nükleer güç santrali inşaatının ötesinde geniş bir ürün yelpazesine sahip olduğunu söyledi. Dedusenko “Rosatom, rüzgâr enerjisini aktif olarak geliştiriyor ve şu anda Türkiye de dahil olmak üzere yurtdışında rüzgâr çiftlikleri kurma projelerini değerlendiriyor” ifadelerini kullandı. Rosatom’un enerji depolaması ve saklanmasına yönelik teknolojiler geliştirdiğine de değinen Dedusenko “Acil durum ve kesintisiz güç kaynakları, yenilenebilir üretim kaynaklarını içeren hibrit sistemler, elektrikli araçlar için çekiş bataryaları, özel amaçlı araçlar ve diğer uygulamalar için lityum-iyon enerji depolama sistemleri üretiyoruz” dedi.

 

 

Enerji