GFS GAZ FLEX SYSTEMS Başkan Yardımcısı Akman: BSI onayladı; ürünlerimiz yüzde 99 hidrojene dayanıklı

Rijit demir boru tesisatlarının yerine alternatif çözüm getiren GFS, kendisini esnek tesisat sistemini üreten ve dönüşümde öncü olan ilk yerli firma olarak tanımlıyor.  GFS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Akman, Enerji Endüstrisi (TEE) Editörlüğü ile doğalgaz endüstrisi ve hidrojen konusundaki görüşlerini paylaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
GFS GAZ FLEX SYSTEMS Başkan Yardımcısı Akman: BSI onayladı; ürünlerimiz yüzde 99 hidrojene dayanıklı

2000 yılından bu yana farklı standartlarda ve kullanım yerlerine uygun paslanmaz çelik gaz hortumları üreten GFS Gaz Flex Systems;  bu ürünlerin amaçlarını deprem anında esnemesi, dilatasyon ve tesisatların titreşim bölgelerinde kullanılmak suretiyle daha güvenli doğalgaz tesisat altyapısı oluşturulması şeklinde tanımlıyor. 2013 yılında, rijit demir boru tesisatlarının yerine alternatif çözüm getiren GFS, kendisini esnek tesisat sistemini üreten ve dönüşümde öncü olan ilk yerli firma olarak tanımlıyor.  GFS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Akman, Enerji Endüstrisi (TEE) Editörlüğü ile doğalgaz endüstrisi ve hidrojen konusundaki görüşlerini paylaştı.

Doğalgaz endüstrisinde firmanızın yeri; yapısı ve inovasyon gücü nedir? Kaç kişilik bir istihdam gücüne sahipsiniz?

2000 yılından bu yana çeşitli standartlara ve kullanım yerlerine göre paslanmaz çelik gaz hortumları üretiyoruz. Bu ürünlerin kullanım amacı özellikle deprem anında esnemesi, dilatasyon ve tesisatların titreşim bölgelerinde kullanılmak suretiyle daha güvenli doğalgaz tesisatları oluşturulmasıdır.

2013 yılında ise rijit demir boru tesisatlarının yerine alternatif olarak GFS esnek tesisat sistemini üreten ilk yerli firma olduk ve Türkiye’de bu konuda dönüşümün öncüsüyüz. Bu tesisat sisteminin Türkiye de kullanımının önünü açan ve sürekli ve artan arz güvenliği konusunda proaktif bir şekilde çaba gösteriliyor.

Direkt ve dolaylı olarak 300 ün üzerinde istihdam sağlıyoruz ve sürekli olarak endüstrinin güvenlik ve uygulama kolaylığı konularındaki ihtiyaçları doğrultusunda yeni projeler üretiyoruz. Halihazırda üretimini yaptığımız 4 patent 10 faydalı model ve 35 tasarım tescilli ürünümüz var. 

“Hidrojene uyumluluk sertifikasına sahip dünyadaki ilk ve tek markayız”

Hidrojendeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu alanda neler yapıyorsunuz?

Hidrojen yakın gelecekte enerji ihtiyacı için oldukça önemli hale gelecek. Birçok Avrupa ülkesi gibi ülkemizde de bu konuda çalışmalar sürüyor. Her geçen gün bu konuda gelişmeler hız kazanarak artacaktır. Biz de bu gelişmeleri sürekli yakından takip ediyoruz. Hidrojenin çok önemli bir enerji sağlayıcı olacağını çok önceleri görüp ürünlerimizin hidrojene uyumluluğunu gözlemlemek için British Standards Institution (BSI) ulusal standart kuruluşuna çeşitli testler yaptırdık. Bunun sonucunda %99 oranında hidrojen için uyumluluk sertifikamızı 2020 yılında aldık. Kendi ürün grubumuzda hidrojene uyumluluk sertifikasına sahip dünyadaki ilk ve tek markayız.

Hidrojenin doğal gaz boru hatlarına karıştırılması konusundaki uzman fikriniz nedir? Oranlar hakkında dünyada ve Türkiye’de durum nedir?

Bu konuda kendi fikirlerimizden daha önemlisi ülkemizde ve Avrupa da araştırma ve proje üreticilerinden elde ettiğimiz bilgiler olduğunu düşünüyorum. Otoritelerden %20 oranında karışımın hâlihazırdaki hatlarda problem olmayacağı bilgisini alıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve GAZBİR GAZMER’ in girişimleriyle Konya’ da Hidrojen Laboratuvar Tesisi kuruldu. BES YAPI olarak biz de Hidrojen Laboratuvarı’na Flex ürünlerinin testleri için deney cihazı hibe ederek çalışmalara destek verdik.

Kendi fabrikamızda ise hidrojen kullandığımız 2 adet ‘normalizasyon tavlaması’ hattımız var. Bu hatlara hidrojen taşıyan tesisatlarımız tamamen kendi üretimimiz olan paslanmaz çelik tesisatlardır. Paslanmaz çeliğin hidrojen konusunda ideal bir malzeme olduğunu söyleyebilirim fakat diğer ürün grupları için %20 derişim sonrası için testler ve denemeler yapılmalı ki bu konuda çalışmalar olduğunu biliyoruz ve takip ediyoruz. %20 den sonrası için bazı tesisat komponentlerinin değişmesi gerekebilir ve biz bu değişim için hazırız.

“Amonyaktan hidrojen üretip kullanabiliyoruz ama asıl amacımız yeşil hidrojen üretimi”

Hidrojen alanında dünyadaki genel durumu ve ülkemizin potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Yaşanan zorluk ve belirsizlikler hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Ülkemiz hidrojen konusunda oldukça hızlı aksiyon aldı. Bu konuda araştırma yapan ülkelerden daha geç başlamadık aksine birçoğundan daha hızlı şekilde yol aldık. Takip ettiğimiz kadarı ile GAZBİR GAZMER bu konudaki ön çalışmaları bitirdi ve hidrojen köyü kurma çalışmaları yürütüyor. Umarım diğer ülkelerde olduğu gibi biz de hızlıca hidrojen köyü kurularak bir sonraki deneme aşamasına yakın zamanda geçilir.

Bunun dışında tabi yerinde üretim konusu da oldukça gündemde. Yerinde üretim konusunda da arz güvenliği önemli ve araştırılmaya ve geliştirilmeye ihtiyaç var. Bizim üretim tesisimiz aslında yerinde üretime iyi bir örnek. Halihazırda amonyak gazından hidrojen elde edip kullanıyoruz. Tabi bunu yeşil olarak üretmek yakın gelecekteki hedeflerimizden biridir.

“Hidrojende en önemli konu güvenlik”

Yeni bir hidrojen enerji sisteminin dünyada ve ülkemizde kurulmasının önündeki olası zorluklar nasıl tanımlanabilir?

Hidrojen için en önemli konu güvenlik. Doğalgaza kıyasla daha fazla enerji transfer etmesinin yanında daha yanıcı hatta patlayıcı bir gaz. Buna ek olarak hidrojen alevinin gözle görülmesi de oldukça zor. Hidrojen endüstrisinin önündeki en büyük zorluğun güvenli arz konusu olduğunu düşünüyorum.

Hidrojeni küresel enerji sektörünün ana akımına sokma stratejisinin önemli bir parçası, onu mevcut gaz altyapısına yerleştirmekle mi başlıyor? 

Evet, bence öyle... Aslında iki konu var. Yerinde üretim ve halihazırdaki yapıya entegrasyonu. Ben ikisinin de kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Mevcut yapıya kesinlikle entegre edilmeli aynı zamanda da bazı durumlarda yerinde üretim de yapılmalı. Örneğin, ilk başlarda mevcut hatlara belirli oranlarda karışım yapılacağını düşünürsek yüksek oranlı ihtiyaçlar için yerinde üretime vakit kaybetmeden geçilebilir. Bu yerinde üretimlerin de gaz arz güvenliği konusunda oldukça tecrübeli olan bu konuda bilgili kişilerin bulunduğu ve sürekli olarak yetiştirildiği gaz dağıtım şirketlerinin bulunmasının da şart olduğunu düşünüyorum.

2030 ve 2053 hedefleri için firmanızın hazırlıkları nelerdir? Bu hedefleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gaz ve ısıtma sektörü için de sürekli olarak yeni projeler geliştiriyoruz ve yeni sistemler üretiyoruz. Bu konudaki ana odak noktamız artık enerji verimliliği. Özellikle ısıtma tarafındaki çalışmalarımız bu yönde. Yerden ısıtma sistemlerini daha verimli hale getirmek için 3 senedir üzerinde çalıştığımız paslanmaz çelik floorflex yerden ısıtma sistemini müşterilerimize sunmaya başladık. 2030 yılı hedefimiz yerden ısıtma sistemlerini ülkemizde ve Avrupa’da daha verimli ısı transferi sağlayan paslanmaz çeliğe dönüşümünü tamamlamak ve enerji verimliliğini artırmaktır. 2053 yılında ise tüm dünyada tesisat ve ısıtma konusunda çözüm üreten bulunduğu ülkenin şartlarına göre lokalleşen global bir Türk Markası olmayı hedefliyoruz.

Doğalgaz ve hidrojen alanındaki teknolojik gelişmelerin ülkemiz açısından önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuda öncelikle sabırlı olunmalı ve AR-GE süreçlerini hız kesmeden devam ettirmeliyiz. Hem kendimizdeki hem de başka ülkelerdeki geliştirmeleri takip etmeli ve kullanmalıyız; süreç ancak böyle ilerleyebilir.

(*) Bu enerji haberi, 11 Ağustos 2023 tarihinde gazetemiz iç sayfalarında yayımlanan Türkiye Enerji Endüstrisi (TEE) ‘DOĞALGAZ TEKNOLOJİLERİ VE HİDROJEN’ dosyası için TEE Editörlüğü tarafından hazırlanmıştır. Bilgi İçin: [email protected]

 

Enerji