Dev markaların Türkiye'ye gelme isteği üretim engeline takılıyor

Türk deri ve konfeksiyon sektörünün en büyük pazarı Rusya, siparişlerde tekrar Türkiye'ye döndü. Başta Rusya olmak üzere, Avrupa ve Uzakdoğulu dev firmaların da sipariş taleplerini artırması, Türk dericileri hem sevindirdi hem de düşündürdü. Eleman sorununu ciddi şekilde yaşayan sektör, kapasite artıramadığı için siparişlere yanıt veremiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dev markaların Türkiye'ye gelme isteği üretim engeline takılıyor

İMAM GÜNEŞ - MOSKOVA

Türk deri ve konfeksiyon sektörünün en büyük pazarını Rusya oluşturuyor. 2015 yılında gerçekleşen uçak krizinin ardından 300 milyon dolar seviyesinde olan ihracat bitme noktasına gelmişti. İki ülkenin ilişkilerinin toparlanması ile yeniden canlanan ihracat, yükselişini sürdürüyor. Geçen yıl Rusya'ya 25 milyon dolar ulaşan ihracatta bu yıl hedef 50 milyon dolar. Bu ivmede yapılan fuarların etkisi ise çok büyük. Yılda iki kez Antalya'da düzenlenen Leather & Fur fuarıyla nefes alan sektör, Rusya'da gerçekleşen Collection Premiere Moscow (CPM) fuarıyla da hem alıcılarla olan ilişkilerini canlı tutuyor hem de başka ülkelerin ürünlerini yerinde görüyor. Kapılarını açan CPM fuarına sektörden 29 Türk şirketi katıldı.

CPM'in Moskova’nın en önemli fuarı olduğunu kaydeden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Gürkan Gözmen, fuara Almanya, İtalya, Hollanda ve Fransa gibi uluslararası ülkelerden katılım olduğunu belirtti. Türkiye olarak bu fuarda 100’ün üzerinde stant aldıklarını dile getiren Gözmen, "Rusya'nın 139 mağazası olan en büyük ağına sahip firması Türk derisini tercih ediyor. Diğer büyük firmalar da yeniden bizi tercih etmeye başladı. Özellikle Çin'in Rusya pazarından çıkmaya başlaması ile siparişler bize gelmeye başladı" dedi.

Sektör olarak ihracatta en büyük rakiplerinin Çin, Pakistan ve Hindistan olduğunu söyleyen Gözmen, Avrupa’daki markaların Çin, Pakistan ya da Hindistan yerine Türkiye'ye geldiğine dikkat çekti. Fiyatın tek etken olmadığına vurgu yapan Gözmen, şu bilgileri verdi: "Rakip ülkelere yakın bir fiyat olsa bile burada belirleyici olan kalite, hizmet ve servis. Pandemiden sonra özellikle Çin, Hindistan ve Pakistan’a giden Avrupalı firmalar şu anda yavaş yavaş Türkiye’ye gelmeye başlıyorlar. Dünya devleri Türkiye’ye gelmek istiyor. Bu aşamada maalesef üretimden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Sektör pandeminin etkilerinden hala kurtulmaya çalışıyor. Turizm sektöründen bile daha fazla etkilendik."

İhracatta hedef 240 milyon dolar

Sektör olarak Ocak-Temmuz döneminde 88 milyon dolar ihracat gerçekleştirdikleri bilgisini veren Gözmen, şöyle devam etti: "İhracat sezonumuz yeni başlıyor. Geçtiğimiz yıl sektör olarak toplamda 188 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Rusya sektörümüz için çok önemli bir pazar. Hedefimiz Rusya’ya olan ihracatımızı sürdürülebilir kılmak ve bu yıl toplam ihracatta 240 milyon doları aşmak. Yeni dönemde ABD ve Uzakdoğu pazarları üzerinde duracağız. Ana pazarlarımız Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere hedefimizde yine olacak. Sektör olarak birim fiyatımız 150 dolar civarında gidiyor. Türkiye’de katma değeri en yüksek ürün grubuyuz. Her şeyden ziyade dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. İthalat neredeyse sıfıra yakın" diye konuştu.

İhracat 4 katına çıkabilir

Sektörünün üretim gücündeki en büyük engelin çalışan sorunu olduğunun altını çizen Gözmen, şu açıklamalarda bulundu: "Ara eleman neredeyse yok. Herkes masa başı iş istiyor. Emeklilere kalmış durumdayız. Çalışanların yaş ortalaması 45 ve üzeri. Sektörümüzde çalışma isteğini artırmaya gayret ediyoruz. Yaptığımız fuarların da etkisiyle aldığımız siparişler arttı. Ancak siparişleri üretim gücündeki eksiklik nedeniyle karşılayamıyoruz. Bugün istihdam sorunu yaşamasaydık, gelen siparişler için kapasitelerimizi artırabilirdik. Bu sayede bugünkü ihracatımızın 4 katına ulaşabilirdik. Bu potansiyelimiz hala var. Yeter ki şartlar oluşsun. Yatırım konusunda devlet desteğine ihtiyaç var. Uzun vadede KOBİ'lere düşük faizli krediler verilmesi lazım."

Uzakdoğu alternatif pazar oldu

Fuarda görüştüğümüz Türk firmalar, Rusya pazarının artık iç pazar gibi olduğunu, alternatif olarak Uzakdoğu pazarına odaklandıklarını söylediler. Bir önceki CPM fuarının beklentinin üzerinde geçtiğini söyleyen Modessan GLR Firma Sahibi Ahmet Güler, "Bu fuarda da beklentilerimiz aynı. Siparişler akıyor. Pandemiye rağmen sektörde hareketlilik var. Çin ve Güney Kore ile iyi çalışmalarımız pandemiye takıldı. Şangay'da Mart ayında olacak fuar sektörümüze çok katkı sağlayacak. İtalyan, Alman firmalarıyla da bu fuarda anlaşmalar yaptık" dedi.

İhracatta yüzde 50 Rusya'ya çalıştıklarını kaydeden Albertini Firma Sahibi İdris Demir, yüzde 50'nin ise diğer Avrupa ülkeleri ve ABD'ye olduğunu belirtti. ABD'nin, Çin'den ürün aldığını dile getiren Demir, "Hem politik nedenler hem de Çin'in üretimi yavaşlatması bu pazarda bize fırsat yarattı. Kore ve Japonya da hedefimizde. Rusların çip etiket sistemini getirmesi ithalat vergisini yükseltti. İmalata başladılar. İleride üretimde bize tehdit olabilirler. O nedenle pazar çeşitliliği sağlamak lazım" ifadelerini kullandı.

"Eleman sorunu çözülmezse 2 yıl sonra batışlar başlar"

Eleman sıkıntısının sektörün en önemli problemi olduğundan bahseden Derma Deri Sahibi İbrahim Aydoğan, "Mesleki eğitimler ilköğretimden başlamalı. Uygulamalı eğitim yapılmalı. İlk 6 aydaki siparişleri doldurduk. İkinci 6 ay için çalışıyoruz. Rusya bizim için iç pazar gibi. Hedefimizde Güney Kore var. Mart ayında Güney Kore'ye çıkarma yapacağız" diye konuştu.

Eleman problemi nedeniyle aldıkları siparişleri zamanında teslim edemediklerini belirten Mefi Deri Sahibi Fikret Arda, "Antalya fuarında aldığımız siparişleri bile yetiştiremiyoruz. Müşterileri oyalamak durumunda kalıyoruz. 6 bin lira maaş çalışana yetmiyor. Onların istediği fiyatı versek işçilik artar, malı satamayız. Bu gidişle 2 yıl sonra sektör krize girer. Firmaların çoğu batar."

Sektör Haberleri
Bu konularda ilginizi çekebilir