Hedefte 'her alanda liderlik' var

1 Temmuz 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu’nun üzerinden 96 yıl geçti. Türk denizcilik sektörünün sıfırdan başladığı yolculuğunda, devlet ve özel sektör birlikteliğinde önemli mesafeler aldığı söylenebilir. Sektör, Kabotaj’ın 100’üncü yılına gemi sayısında ve kapasitesinde, gemi ve yat ihracatında, denizcilik hizmetlerinde, elleçlenen yük miktarında liderlik hedefiyle hazırlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hedefte 'her alanda liderlik' var

1 Temmuz 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu, yalnızca Türk denizcilik sektörünün önünü açmakla kalmadı. Limanlarına ve denizcilik hizmetlerine sahip çıkan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlığını tüm dünyaya ilan eden sembol adımlardan biri de oldu aynı zamanda. Uzun yıllardır tanınan imtiyazlar çerçevesinde yabancıların kontrolünde olan denizcilik hizmetlerinde, yerli müteşebbis ve Türkiye Cumhuriyeti, rüştünü kısa sürede ispatlamayı başardı. Devletin altyapı imkanlarını artırma çabalarına, gemi ulaşımı ve nakliyesini önceliklendiren yatırımlarına, özel sektörün dinamizmi eklendi. Denizcilik sektörü, sıfırdan başladığı yolculuğunda, Kabotaj Bayramı olarak kutlanan kanunun yürürlüğe giriş tarihinin 100’üncü yılına önemli mesafeler alarak giriyor.

Türk denizcilik sektörü, Kabotaj Bayramı’nın 96. yılını da her alanda büyüme ile karşıladı. Küresel gemi filo sıralamasında rotayı ilk 10’a çeviren sektör, geçen yıl gerçekleştirilen yatırımlarla sekiz yıldan sonra yeniden büyümeye geçerek bu hedefe bir adım daha yaklaştı. Ocak 2021’de 28 milyon 929 bin DWT olan 1000 GT üzerindeki Türk sahipli gemi tonajı, Ocak 2022’ye gelindiğinde 30 milyon bin 680 DWT’ye ulaştı. Gemi yat ihracatında dünyada ilklere imza atmaya devam eden sektör, balıkçı gemiler ve römorkör inşasında küresel liderliğe kadar yükseldi. Türk tersaneleri gemi ve yat ihracatını 2021 yılında yüzde 26 artırarak tarihi rekor kırdı. Pandemiye rağmen Türkiye limanlarında geçen yıl elleçlenen yük miktarı bir önceki yıla göre yüzde 6 artarak 526 milyon 306 bin tonu aştı. Tüm alanlarda büyüme bu yıl da devam ediyor.

Denizciler için 1 Temmuz’un 1926 yılından itibaren çok özel bir anlam ve yere sahip olduğunu vurgulayan İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, Kabotaj Kanunu ile sadece Türkiye’nin bağımsızlığı ve denizlerimizdeki hükümranlık hakları için değil, aynı zamanda sektörün hızla gelişmesi için de çok önemli adımlar atıldığına vurgu yaptı. Türkiye’nin bugün çok önemli bir coğrafyada jeo-stratejik ve jeo-ekonomik konuma sahip olduğunu ifade eden Kıran, “Son yıllarda başta ticaret savaşları, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla kabotaj ve denizciliğin önemini bir kez daha çok net ortaya koydu” dedi. Türkiye için denizcilik sektörünün vazgeçilmez olduğunu söyleyen Kıran, “Türk denizciliğinin geldiği noktadan gurur duyuyoruz. 2022 yılı başı itibarıyla Türk denizciliğinin taşıma kapasitesi dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında (1000 GT ve üzeri) 1.517 gemi ve 30 milyon 680 bin DWT ile 15. sırada yer alıyor” dedi.

“Türkiye, 21. yüzyılın parlayan yıldızı olabilir”

Tamer Kıran, kaydedilen bu önemli gelişmelere rağmen çok daha fazlasının yapılabileceğine dikkat çekerek, “Sahip olduğumuz bilgi birikimi, imkân, yetenek ve tecrübe dikkate alındığında, Türk Denizcilik Sektörümüzün ve Deniz Endüstrimiz bölgemizde 21. yüzyılın parlayan yıldızı olma potansiyeline çok büyük ölçüde sahip. Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tarihimize iz bırakan ve ebediyete intikal eden tüm denizcilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Türk denizciliğinin gelişmesinde emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, tüm denizcilerin ve halkımızın Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum” açıklamasını yaptı.

"İlk 10 hedefi dayanışma ile mümkün"

Türk armatörler, bugün 30 milyon DWT’yi aşan filosuyla dünya sıralamasında ilk 15'te yar alıyor. Sektörün hedefi küresel filo sıralamasında ilk 10’a girmek. Türk Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç’e göre, bu hedefe ulaşmak ancak tüm sektör paydaşlarının ve kamunun dayanışması ile mümkün. 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’na yönelik DÜNYA’ya değerlendirme yaparak şunları kaydetti: “1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı adı altında özel bir gün belirlenerek yapılan böyle bir kutlamanın küresel anlamda eşine ender rastlanan bir kutlama olduğunu anımsatmak istiyorum. Tüm dünyada denizcilik festivalleri yapılıyor, ancak bayram adı altında bir denizcilik günü kutlaması yapılmıyor. Bunun da eşsiz önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz dehasının eşsiz ürünlerinden biri olduğunu bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Ekonomik güç bir memleketin en önemli güç unsurlarındandır. Bu ekonomik güç unsurunun itici gücü ise onun tüm unsurlarıyla devletin kendi iradesi altında kullanılabilmesidir. Eğer var olduğu halde, bu gücü kendi iradeniz altında kullanma yeteneğiniz mevcut değilse, bu benzini bitmiş ve benzinini koyamadığınız çok lüks bir otomobile sahip olmanızdan daha fazlasını ifade etmez. İşte kabotaj hakkı bu bağımsızlık unsurunun derin anlamlı ifadelerinden biridir. Eğer biz halkımıza, milletimize denizciliğin stratejik önemini doğru anlatamazsak ve halkın bu konudaki iradesi tecelli etmezse bu durumda deniz taşımacılığının korunması, geliştirilmesi keyfiyete kalır. Yine devlet yeteri kadar deniz taşımacılığına önem vermezse bu durumda ithalat ve ihracat yani ticaretimiz, dolaylı olarak ekonomimizin idaresi diğer ülkelerin keyfiyetine kalır.

Eğer sektör sivil toplum kuruluşları kendi sektörünü sahiplenmez, kendi şirket ekosisteminde faaliyetlerini sürdürürse bu durumda da sektöre gücü oranında katma değer yaratılamaz, bu kazanımlar her zaman cılız kalmaya mahkum kazanımların ötesine geçemez. O yüzden eğer deniz taşımacılığında stratejik bir hamle başlatacaksak, eğer 10 yıl içinde dünyanın 10. büyük filosu olmak hedefiyle hareket edeceksek, daha geçi yok, 1 Temmuz 2022’den itibaren halk, devlet ve sektör bileşenleri el ele verip bu hamleyi ateşlemeliyiz.

Tüm bu yazılanların neticesinde halkımızın, milletimizin, devletimizin ve sektörümüzün Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum.

Denizcilik