Çelikçiler Çin’den boşalan pazarlarda kalıcı olmak istiyor

Üretimde kapasite artışına giden, ihracatta da yeni pazarlar elde eden çelikçiler, özellikle Çin’in kendi iç talebini karşılamak için geri çekildiği Uzak Doğu, Güney Asya, Güney Amerika pazarlarında ihracat payını artırmayı ve kalıcı olmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Çelikçiler Çin’den boşalan pazarlarda kalıcı olmak istiyor

Erkan ÇAKAN

AB ve ABD’nin korumacılık önlemlerini artırmasıyla gözünü yeni pazarlara çeviren çelik ihracatçıları, rotayı iç talebe yoğunlaşan Çin’in bıraktığı pazarlara çevirdi. Latin Amerika, Uzak Doğu ve Güney Asya başta olmak üzere alternatif pazarlarda büyüme adımları atan çelikçiler, bu bölgelerde kalıcı pazar payı hedefliyor. Çin’in ihracattaki yüzde 13’lük vergi desteğini kaldırması ve Rusya’nın da ihracata vergi getirmesinin, Türk demir çelik sektörünün oluşan pazar boşluğunu doldurması açısından önemli bir fırsat yaratacağı belirtiliyor.

Çelik ihracatçıları AB ve ABD’nin korumacılık önlemlerini artırmasıyla alternatif pazarlara odaklandı. Latin Amerika, Uzak Doğu, Güney Asya, başta olmak üzere alternatif pazarlarda faaliyetlerini geliştiren çelikçiler, Çin’den boşalan bu bölgelerde kalıcı olmanın yanı sıra ihracat payını da artırmayı hedefliyor. Özellikle son dönemde Çin’in kendi iç pazarına odaklanması ve iç piyasasından gelen talebe öncelik vermesi, Uzak Doğu/Güney Asya pazarını çelik ihracatı için cazip bir konuma getiriyor. Bölgede çelik ihracatını artıran Türkiye, Çin’in geri çekildiği Uzak Doğu/Güney Asya pazarlarında sürdürülebilir bir ihracat hedefliyor.

Çin’in, çelik ihracatında son altı yılın en düşük performansını gösterdiğini belirten Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, “Uzak Doğu/Güney Asya pazarına yönelik toplam çelik ihracatımız, 2019 yılından itibaren giderek arttı. 2021 yılının ilk altı ayı itibariyle bu bölgelere olan ihracatımız, AB koruma önlemleri ve ihracatçılarımızın yeni pazar arayışlarının da etkisi ile miktarda yüzde 62,4 artarak 1 milyon ton, değerde ise yüzde 102,6 artarak 574,6 milyon dolara yükseldi” dedi.

İhracatta yüzde 64 değer artışı

2021 yılının ikinci yarısı itibariyle yassı ürünlerde yeni kapasitelerin devreye gireceğini belirten Yayan, “Böylece, yassı ürünlerde üretim fazlasının oluşacağı ve bu durumun yalnızca ihracat açısından değil, ithal ikamesi açısından da ilave imkânlar sağlayacak. Özellikle bu ürün grubunda ithalatın önüne geçilecek ve fazla ürünlerde ihracata aktarılacak” dedi. 2021 yılının ilk yarısında, üretim, tüketim değerlerindeki dalgalanmaların önemli ölçüde geride kaldığını ifade eden Yayan, “Sektör, 2021’in ilk altı aylık döneminde üretim ve ihracatta pandemi öncesi rakamlara ulaştı. Türkiye ocak-haziran döneminde, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 20,6 artışla 19,7 milyon ton ham çelik üretimi ile dünya ham çelik üretiminde 8. sırada yer aldı. 2021 yılının ilk altı ayında 2019 yılının aynı dönemine göre ham çelik üretimimiz yüzde 16,6 arttı. 2021 yılının ilk altı ayında toplam çelik ihracatımız, 2020 yılının aynı dönemine göre miktarda yüzde 17,1 artışla 9,2 milyon ton, değerde ise yüzde 64,9 artışla 6,7 milyar dolara yükseldi” diye konuştu.

İlk sırada İsrail var

Ayrıca TİM tarafından açıklanan temmuz ayı ihracat verilerinde de bu artışın devam ettiği gözlendi. 2021 yılının ilk yarısında 734 bin ton çelik ihracatı ile İsrail ilk sırada yer aldı. İhracatta yüksek artış sağlanan ülkelerden Peru’ya ihracat 71 bin tondan 474 bin tona çıktı. Kanada’ya ihracat 41 bin tondan 251 bin tona, Brezilya’ya 4 bin tondan 236 bin tona, Tunus’a 82 bin tondan 167 bin tona, İngiltere’ye 60 bin tondan 154 bin tona, Kolombiya’ya ihracat ise 32 bin tondan 147 bin tona çıktı.

Çin ve Rusya’nın hamlesi yeni pazarların önünü açacak

Demir Çelik Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, Çin’in yüzde 13’lük vergi desteğini kaldırarak iç pazara yönelmesi ve Rusya’nın da demir ve demir dışı metal ihracatına getirdiği ihracat vergisi, Türk demir çelik sektörünün pazar boşluğunu doldurması açısından yine önemli bir fırsat yaratacağını söyledi. Özdemir şöyle devam etti; “Hammadde açısından ise bu durumun sıkıntılar yaratmamasını ümit ediyoruz. Öte yandan, önümüzdeki dönemde yurt içi üretim kapasitesindeki kademeli artışın piyasaya üretim hacmi vereceğini söyleyebiliriz. Atıl kapasitelerin devreye girmesi ve yeni yatırımlarla iç piyasa talebi daha hızlı karşılanacak” dedi.

Demir-Çelik