COVID-19, markaların itibarını da düşürdü

Türkiye İtibar Akademisi tarafından 10’uncusu gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırması'nda, aralarında akaryakıt, beyaz eşya, bankacılık, elektrikli ev aletleri, enerji, holdingler, inşaat, otomobil, e-ticaret sitesi, süpermarket, pizza, hazır giyim perakende, elektronik perakende, sigorta, turizm operatörü, işlenmiş gıda, kozmetik, seramik, süt ürünleri, takı ve ziynet, porselen ve züccaciye, hava ulaşımı, kara ulaşımı, erkek giyim, kadın giyim, çocuk giyim, spor giyim, ayakkabı, inşaat malzemeleri, çay, hafif ticari araç, büyük ticari araç (Kamyon-Otobüs), taşıt lastiği, kargo, lojistik, mobilya, ev tekstili ve GSM operatöründe faaliyet gösteren şirket ve kurumların itibarı ölçümlendi. Sonuçlara göre, COVID-19, markaların itibarını da düşürdü.

"İtibar puanlarında yüzde 10-20’lik düşüşler var"

Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Türkiye Örneklemi” kabul ettiği 26 Bölge ve 72 ilde 2 Ocak – 30 Ocak 2021 tarihleri arasında yaklaşık 12 bin kişi ile görüşülerek tamamlanan araştırma hakkında bilgi veren Türkiye İtibar Akademisi Projeler Direktörü Can Baydarol, “Ana ve alt sektörleri ile toplam 50 farklı sektördeki markaların itibar derecelendirmesi yapıldı. Yapılan çalışmaya göre; pek çok sektörde liderlerinin itibarlarının ya azaldığı ya da zirvenin değiştiği görüldü. Kimi sektörlerde itibar puanlarında yüzde 10-20’lik düşüşler var. Pek çok sektörde geçmişe oranla lider marka ile takipçileri markalar arasındaki makas ciddi ölçüde kapandı. Özellikle Holdingler, inşaat, perakende ve Beyaz Eşya sektörlerindeki itibar puanlarında ciddi düşüş tespit edilirken, pandemi nedeniyle kamuoyunun gündeminde daha çok yer işgal eden ve dijitalleşmeye önem veren sektörlerde ise marka itibarında yaklaşık yüzde 10’luk puan artışları gözlendi. Sonuçlar değerlendirildiğinde, Türkiye genelinde hemen hemen tüm markaların kamuoyu nezdindeki itibarlarının COVID-19 nedeniyle değiştiği anlaşılmakta.” diye konuştu.

"Akademik boyutlu tek derecelendirme endeksi"

Türkiye İtibar Endeksi’nin akademik boyutuna değinen Türkiye İtibar Akademisi Direktörü Rıdvan Tozlu ise, “Gerek araştırmanın bilgi toplama aşamasının kusursuz yapılması, gerek elde edilecek datanın sağlıklı olarak yorumlanması ve gerekse de raporlaştırılması aşamalarında değerli akademik oluşumların çalışmalarımıza destek vermesi, raporun ayrıca şeffaflığı açısından da çok önemli. Bu yıl ilk defa iki farklı üniversite aynı anda endeksi denetledi. Bu yıl Türkiye İtibar Endeksi’nin akademik denetim ve raporlama çalışmalarını Yıldız Teknik Üniversitesi ve Bursa Ticaret Üniversitesi birlikte gerçekleştirdi. Endeksin saha çalışmaları ise İmGlobal tarafından yapıldı. Endekste puanlanan 50 sektördeki markaların kimler olduğunu web sitemizden ilan ettik.” dedi.

“Türkiye’nin yapısal özelliklerine göre düzenlendi”

Türkiye genelinde tesadüfi seçim metotları ile belirlenen 12 bin kişinin CATI yani bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemi ile arandığını belirten Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü de, “Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bu modeli biz Türkiye’nin yapısal özelliklerine uyumlu olarak yeniden düzenledik. Araştırma sayesinde şirketlerimiz kurum değerlerini artırmak adına nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini belirleyebilecekler. İtibar endeksi, ekonomik ve finansal içerikli olarak belirlenmiş sektörlerde uygulanıyor. Biz ‘Türkiye İtibar Endeksi’nin akademik içeriğinde yer alıyoruz. İtibarın oluşumu ve gelişimini etkileyen değişkenlerin, faktörlerin izlenmesi ve değerlendirilmesinde üniversitemiz bilimsel altyapıyı sağlıyor.” diye konuştu.

Raporda 50 farklı sektörün itibar değerleri yer alıyor

Raporun her şirket için bir navigasyon aracı olacağını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ömer Bilen ise, “Açıklanan raporda 50 farklı sektörün itibar değerleri, her sektörün öne çıkan büyük kuruluşlarının münferiden itibar değerleri, sektör içi rakiplerinden farklılıkları, benchmark kurumdan farklılıkları, neden o noktada oldukları, itibarlarını artırabilmeleri için kamuoyunun ve hedef kitlelerinin onlardan beklentilerinin neler olduğu, hangi beklentiyi ne ölçüde yerine getirirlerse kurum itibarının ne ölçüde artabileceği, buna yönelik öncelikler ve tavsiyeler yer alacak.” değerlendirmesini yaptı.