Çimento sektöründen "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi"ne dahil olma talebi

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Saka, birlik olarak bu zorlu dönemde yürüttükleri faaliyetlerle ülke ekonomisi ve istihdamında oluşabilecek zararları en aza indirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin çimento ve hazır beton gibi alt sektörlere genişletilmesi büyük önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.

Saka, yaptığı yazılı açıklamasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'deki tüm sektörler gibi çimento sektörünü de olumsuz etkilediğini bildirdi.

Türk çimento sektörünün yaklaşık 19 bin kişiyi istihdam eden, 2 milyar dolar ciro ve 900 milyon dolar ihracat geliri sağlayan stratejik bir sektör olduğu bilgisini veren Saka, birlik olarak bu zorlu dönemde yürüttükleri faaliyetlerle ülke ekonomisi ve istihdamında oluşabilecek zararları en aza indirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Saka, bu süreçte açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin önemine de dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:

"Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin çimento ve hazır beton gibi alt sektörlere genişletilmesi büyük önem arz ediyor. Türk çimento sektörü, toplam gayrisafi yurt içi hasıladaki yaklaşık yüzde 7'lik payıyla ekonomimizin güçlü ve lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörünün en önemli alt sektörlerindendir."

Salgınla tedarik zinciri etkilendi

Saka, pakette yer alan 16 sektörün en büyük destekçisi olan alt sektörlere genişletilmesi durumunda, çimento sektörü olarak ülkeye döviz girdisi ve ileriye dönük istihdam güvencesi sağlayabileceklerini belirtti.

Salgınla birlikte sektörde yaşanan zorlukların artacağını vurgulayan Saka, şunları kaydetti:

"Salgın nedeniyle sektörün tedarik zincirinde bozulma ve kırılmalar oluşmaya başladı. Alacak tahsil uygulamalarında ve ticari faaliyetlerde yaşanan gerilemeler sonucu ülke içi talep miktarında düşüşler yaşanıyor. Yurt dışı sipariş iptallerini takiben ihracat gelirleri düşüyor. Bu düşüşle birlikte üretim kapasitelerinde ciddi gerilemeler meydana geliyor."

Salgın nedeniyle sektör üreticilerinin ihracatla ilgili yaşayabileceği sorunların, hem ülkeye sağlanan döviz girdisini azaltacağını hem de kaybedilen pazarların rakip ülkeler tarafından hızlı bir şekilde doldurulması sonucunu doğuracağını belirten Saka, bu durumdan halihazırda yüzde 65 civarında olan kapasite kullanımının ve istihdamın da ciddi olarak etkileneceğini bildirdi.