Ayakkabıda kapasite zorlanıyor
Yıllık 550 milyon çift üretim kapasitesine sahip Türkiye ayakkabı sektörü, artan yurtdışı talebe bağlı olarak kapasite kullanım oranında sınıra yaklaştı. TASD Başkanı Berke İçten, yatırım başına günlük 3-5 bin olmak üzere toplamda 100-150 milyon çift ek kapasiteye ihtiyaç olduğunu, bunun için de girişimlerin arttığını söyledi.
Yener KARADENİZ
Dünyanın önemli ayakkabı üreticileri arasında yer alan ve yıllık 550 milyon çift üretim kapasitesine sahip Türkiye, 2014’te getirilen koruma önlemleri ve artan yurtdışı talebe bağlı olarak kapasitede sınıra yaklaştı. Halihazırda 280 milyon çift ihracat, 200 milyon çifte yakında iç pazar satışına ulaşan sektör, önümüzdeki dönemde kapasiteleri artırmaya yönelik adımlarını hızlandırdı. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke içten, sadece Inditex’in önümüzdeki 3 yılda yıllık 5 milyon çift olan alım miktarını 4 kat artıracağını belirterek, “Nike, Puma, Skechers gibi onlarca marka Türkiye’de üretim ya da alım için arayışta. İhracat ise her yıl yüzde15-20 artıyor. Halihazırda toplam kapasitenin 480-500 milyon çifti kullanılıyor. Artan talebe bağlı olarak en az 100-150 milyon çiftlik kapasite yatırımına ihtiyaç var” dedi.
Ekonomi büyüdü, sektör küçüldü
2014 yılının sektör için milat olduğunu belirten Berke İçten, “2014’ten önce ayakkabı ithalatının yoğun olduğu bir dönemdi. Dünya ayakkabı üretiminin yüzde 75’e yakınını gerçekleştiren Çin, Endonezya ve Vietnam gibi ülkelerden düşük kurun da etkisi ile yoğun bir şekilde ayakkabı ithalatı gerçekleştiriliyordu. Bu nedenle sektör çok zor dönemler geçirdi. Türkiye ekonomisi büyürken, biz ise sektör olarak küçüldük. Yerli firmaların kapandığı, çalışanları işi bıraktığı günler yaşadık. Koruma önlemleri konusunda taleplerimizi dile getirdik ve Bakanlık da gelişmeleri dikkate alarak ithal ayakkabıya vergi uygulamasını getirdi. Bu durum ithalatın hızla düşmesini sağladı” dedi.
Dış ticaret fazlası 500 milyon doları aştı
Ancak işler tam yolunda giderken bu kez de sektörde yüzde 20’lik pay ile ilk sırada yer alan Rusya ile uçak krizinin, ikinci büyük pazar olan Irak’ta ise iç sorunların yaşandığını hatırlatan İçten, bu esnada birçok büyük markanın konkordato ilan ettiğini söyledi. Bunun firmaların yönünü pazar çeşitliliği ekseninde yurtdışına çevirmesini sağladığını dile getiren Berke İçten, salgının da etkisi ile ilerleyen yıllarda ihracatta önemli başarılar elde edildiğini, ithalatta ise düşüş eğiliminin sürdüğünü söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2013’te ayakkabı ithalatı 980 milyon dolar iken, ihracat ise 635 milyon dolardı. Yani sektörde 350 milyon dolarlık dış ticaret açığı vardı. 2021 sonu itibari ile ihracat 1 milyar 39 milyon dolara çıkarken, ithalat ise 522 milyon dolara düştü. Sektör 350 milyon dolar açıktan 517 milyon dolar fazla verir hale geldi. Bu yılın ilk iki ayında da ihracatın yüzde 24 artış ile devam ettiği bilgisini paylaşan İçten, “Yıllık 280 milyon çift ayakkabı ihracatı gerçekleştiriyoruz. İç pazar ile birlikte 550 milyon çift kapasitenin 500 milyonu kullanılır duruma geldi” dedi.
750 milyon TL’lik teşvik belgesi başvurusu
Değişen tedarik zincirine bağlı olarak şimdi birçok dev marka, alımı artırmak ya da Türkiye’de üretim için çalışmalar yapıyor. Bu kapsamda Inditex, yıllık 5 milyon çift alım miktarını 20 milyon çifte çıkaracak. Skechers ise günlük 2 bin adet üretim kapasiteli yatırım yaptı. Şirketin yurtdışına da Türkiye’den ayakkabı satmak için yatırımları artıracağı belirtiliyor. Nike ve Puma gibi birçok devin de üretim ve alım için görüşmeler yaptığı bilgisini paylaşan İçten, “Türkiye ayakkabı sektörünün büyümeye ihtiyacı var. Sektör ihracatı her sene yüzde 15-20 büyüyor. Salgında bu oran yüzde 25-30’lara çıktı. Geçen yıl gerçekleştirilen AYMOD fuarında aldığımız siparişlerin büyük kısmını kapasitemiz yetmediği için iptal etmek zorunda kaldık. AB’den çok yoğun talep var. Bu yıl 1,3 milyar dolar ihracat hedefl iyoruz. Büyük ölçekli olmak üzere en az 100-150 milyon çift ek üretim kapasitesine ihtiyaç var. Bu konuda girişimler de arttı” diye konuştu.
Yatırım teşvik belgesi başvuruları da bu girişimleri doğruluyor. Bakanlık verilerine göre 2021’den bu yılın şubat dönemine kadar geçen sürede 750 milyon TL’lik 84 yatırım için teşvik belgesi başvurusu yapıldı. Yatırımın finansman konusunda ise İçten, şöyle konuştu: “Sektörün betona gömecek bir sermayesi yok. Burada devletin ihracatı artırmak için kendi eli ile binalar yaprak belirli şartlarda firmalara sembolik karamlar ile vermesini bekliyoruz. TOKİ sadece bina değil fabrika da yapabilmeli. Böyle bir vizyon da olmalı. Bunlar ile ilgili de girişimlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.
İBB İLE ALIŞVERİŞ ÇADIRLARI KURULACAK
Sektöründe yaşanan bir diğer sorun ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri. Berke İçten, Rusya ile para transferi konusunda sorunların devam ettiğini, ürün gönderiminin ise bu tür sorunlar nedeni ile sınırlı gerçekleştiğini belirtti. Bu konuda çözümler üzerinde çalışıldığını dile getiren İçten, orta ve uzun vadede bölgeye ihracatta önemli başarılar elde edileceğini belirterek, “Bizim ürettiğimiz katma değerli deri ayakkabı türünde Rusya’nın alternatif pazarı yok. İşler çok iyi gidecek gibi bir havamız yok, temkinliyiz ama bu işin orta-uzun vadede Türkiye’ye yarayacağını düşünüyoruz” dedi. Savaş nedeni ile üreticilerin elinde kalan ayakkabılar için çalışmalardan da bahseden İçten, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çadır günleri konusunda anlaşma sağladık. Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş gibi şehrin önemli meydanlarında tüm masrafl arı belediyenin karşıladığı çadırlar kurulacak ve ürünler yerli tüketiciye sunulacak. 4,5-5 milyon çiftlik ayakkabı var şu an elde kalan. Bunlar satılmazsa üretim ve istihdam sıkıntıya girecek. E-ticaret sitelerinde de satılacak bu ürünler. Yaklaşık 100 milyon dolarlık bir üründen bahsedebiliriz” diye konuştu.