Artan emtia fiyatları kârı ortadan kaldırdı
DÜNYA ve Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısının konuğu 23 numaralı Isıtma ve Soğutma İklimlendirme Cihazları Sanayi Komitesi oldu. Yeşil dönüşüm sürecinde önemli rol oynaması beklenen sektör, Ar-Ge merkezlerinde geliştirdiği ürünlerle hazırlıklarını sürdürüyor.
Hüseyin GÖKÇE
Sermaye bir şekilde bulunuyor, tedarik ve lojistikte sıkıntı yaşıyoruz
ERKAN ŞANAL - ŞANTES KLİMA HAVALANDIRMA SOĞUTMA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ GENEL MÜDÜRÜ
Anadolu OSB’de iki tane bitişik fabrikamız bulunuyor. Atık imha sistemleri, baca gazı arıtma sistemleri, geri dönüşümü olmayan atıkların uygun şekilde yakılarak, bertaraf edilmesi üzerine faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda endüstriden çıkan ürünlerin emisyonlarını AB yönetmeliklerine uygun hale getiriyoruz. Örneğin boya yapılıyor, uçucu karbon var, bunun atmosfere atılması zararlı. Buna yönelik filtre yapıyoruz. Tıbbi atıklar, boya atıkları, kullanılmış otomotiv yağ filtresi, üstübü vs bunların da mutlak yakılarak bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu alanda dünyada ilk 5 firma içinde yer alıyoruz.
“DOĞALGAZDAN BİLE DAHA DÜŞÜK KARBON AYAK İZİMİZ VAR”
Ağırlıklı olarak tekstil firmalarının yer aldığı Uşak OSB’de fabrikadan çıkan elyafl arı çimento fabrikalarına bedel ödeyerek bertaraf ettiriyorlardı. Kurulan tesis sayesinde, daha önce para vererek bertaraf ettikleri günlük 48 ton ürünü, 950 kW elektriğe çeviriyoruz. Yani AB direktifl erine uygun şekilde yapıyoruz bu işlemi. Başka bir ifade ile doğalgazdan bile daha düşük karbon ayak izimiz var. Şunu söylemeliyim ki biz sektörde faaliyete başladığımızdan bu yana gün yüzü görmedik. Hammadde bulunamıyor kotalar var. 1990’lı yıllardan bu yana bir sürü kriz yaşadık. Türk sanayisi bu durumlara alışkın ama bir şekilde çıkış yolu buluyor.
“KİMSE KENDİ İŞİNDEN MEMNUN DEĞİL, HERKES BAŞKA ALANLARA YÖNELİYOR”
Gelinen noktada kimse kendi işinden memnun değil, herkes başka alanlara yatırıma yöneliyor. Yani insanlar tüm yumurtaları aynı sepete koymak istemiyor. Oysa ne üretiyorsa Ar-Ge dahil en iyisi yaparak çok daha iyi sonuç alabilir ve sermayenin daha iyi dağılmasını sağlamış olur. Sermaye bir şekilde bulunuyor, enerji fiyatı yüksek, hammadde bazılarını bulmak büyük sıkıntı, otomasyon malzemelerini de 1 yıl sonrasına gün veriyorlar. Hammadde lojistik ve tedarik yönüyle sıkıntı yaşadık. Ulaşım, pazarlama sıkıntıları yaşanıyor. Ayrıca KDV iadeleri de baya uzun süre alıyor. Hammadde alırken KDV ödüyoruz ama ihracat faturasında KDV kesemiyoruz. Bunu mahsup etmek zorunda kalıyoruz ama birikmiş alacağımız çok fazla. Önceden vergi, SGK primlerine mahsup yapıyorduk ama şimdi yatırım sürecinde faturalarımız da çoğaldı.
“PROJE FİRMALARI YURT DIŞI İŞLERİNDE DESTEKLENMELİ”
Nitelikli eleman bulmakta zorlanıyoruz. Kimse sanayiye girmek istemiyor. Belli eğitimi bitirmiş insanlardan 6 ay bir şey beklemiyoruz. İşe yeni başlayanlar bir taraftan da eğitim alıyor, hatta bunu bile bulmakta zorlanıyoruz. Biz ilk ihracata başladığımızda Türk müteahhitlerinin peşinden gittik. Yurt dışındaki müteahhitlerimizin desteklenmesi sanayimiz açısından çok önemli. Proje firmalarının da yurt dışında alacakları işleri konusunda desteklenmesi önemli. Bir çok okulda yabancı dil problemi var. En iyi mühendisi alıyorsunuz ama yabancı dil bilmediği zaman bizim işimize yaramıyor, şartnameler, literatür takibi bu meselenin çözülmesi lazım. Enerji, hammadde fiyatına çözüm öneremeyiz ama üretilemeyen alanlara yatırım yapılması gerekir.
Üretim ve istihdamı artırmak istiyoruz, ama kalifiye eleman yok
HAKKI KAYAN - OLİMPİYAT ISI VE MAKİNA SANAYİ TİCARET A.Ş YÖNETİM KURULU BAŞKANI
40 yıldır sektörün içerisindeyiz. ASO 2’nci OSB’de yer alan 7 bin metrekarelik arazide 4000 m2 tesisimizde ısıtma sektörü üzerine çalışıyoruz. Fabrikamızın çatısına 350kw güneş enerjisi yatırımı gerçekleştirdik. Yılda 510.000 kwh enerji üretimi gerçekleştiriyoruz. İhtiyacımız olan enerjiyi buradan karşıladığımız gibi fazlasını da dağıtım firmasına satıyoruz. Yatırımımın 3 yıl içerisinde geri dönüşünü sağlıyoruz. Bu sürenin kısalmasında en büyük etken elektrik fiyatındaki artışın büyük etkisi oldu. Güneşli günlerde fabrikanın ısıtılması için güney ve batı cepheye güneş duvarı uygulaması gerçekleştirdik. Paneller arasında ısınan havayı imalathaneye yönlendiriyoruz. Eğer hava güneşliyse, güneş duvarındaki sıcaklığımız 40 dereceye kadar yükseliyor. Karbon emisyonlarımızı düşürmemiz gerekiyor, altyapı hazırlamamız lazım. Normalde fabrikanın ısıtılmasında doğalgaz kullanıyoruz, güneş duvarındaki enerjiyi doğalgaza yedekleme için kullanıyoruz. Isınan havayı fan yardımı ile üfl eyerek doğalgazdan tasarruf sağlıyoruz, içerinin havasını da %100 taze hava ile temizlemiş ve iklimlendirmiş oluyoruz.
“YENİ JENERASYON SEKTÖRDEN ÇIKMAK İSTİYOR”
Maalesef sektörümüzde kâr marjları düşük, dövizdeki artış ve emtia gelen artışlarda da maliyet yapımızı olumsuz etkiliyor. Bizden sonra gelen yeni jenerasyon, ısıtma-imalat sektörünün deki düşük marjlar, emek yoğun olmasından ötürü sektörden çıkmak istiyor. Şimdiki gençler biraz daha kolay para kazanmanın yollarını arıyorlar.
“MALZEME SIKINTISI ÜRETİMİ ETKİLİYOR, MALİYET KATLANIYOR”
Firma olarak genellikle yassı mamül dediğimiz malzemelerle iş yapıyoruz. Ürünlerin ağırlığı 5 ile 20 ton arasında değişiyor. Müşteriden siparişi alıyoruz, malzeme siparişi veriyoruz. Ancak malzeme tedarikinde sıkıntı olduğu için elemanımıza zamanında iş veremiyoruz ve maliyetlerimiz katlanıyor. Aynı zamanda taahhüt işlerinde gerçekleştiriyoruz. Sözleşmelerimiz Türk Lirası üzerinden yapılıyor ve proje 3 ile12 ay sürmekte. İşi üstlendikten sonra maliyetler sabit kalmıyor, aşırı malzeme artışı nedeni ile beklenen kârı sağlayamıyoruz. İşçilerimizin eğitim durumu yetersiz, normal liseye gidemeyen meslek lisesine gönderiliyor. Doğal olarak da buralardan gelen elemanları yetiştirmek çok zor oluyor. Altyapısı yetersiz olduğu için sıkıntı yaşanıyor. Ülke olarak meslek lisesine önem vermemiz gerekiyor. Maalesef bu okullarda 30 yıl öncesinin tezgahları kullanılıyor. Sektörde ileri gitmenin ve ayakta kalmanın, ancak ve ancak ihracat ile olacağını düşünüyoruz.
Kamu ihalelerinde yerli imalat zorunluluğu yaptırım haline getirilmeli
MEHMET ŞANAL - ÜNİTES ISITMA KLİMA SOĞUTMA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Hammadde sıkıntısı global bir mesele, herkes yaşıyor ve kısa vadede çözümü de mümkün değil. Ukrayna-Rusya savaşı ise bu olayların üzerine tuz biber ekti. Çelik ürünlerinde termin sıkıntısı var, ürün tedarik sürecinde problemler bu yıl içerisinde devam edecek gibi görünüyor. Aynı sıkıntıları Avrupa da yaşıyor, biz de yaşıyoruz. Stok konusunda altyapılar hazır değilse ürün terminlerinde problemler yaşanıyor. İhracat odaklı çalışan firmalardan stok kapasitesini 2-2,5 katına artıranlar oldu. Çip krizi hâlen ürün tedarikinde her şeyi etkiliyor. Bu sorun daha çok elektronik aksamlar da yaşanıyor. Kamu tarafına baktığımızda, bu sene içinde inşaat birim fiyatlarda düzenleme yapıldı. Fakat emtiada özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Şubat / Mart aylarında ekstra fiyat artışları yaşandı.
“MÜŞTERİLERİN ETTİĞİ ZARAR, ÜRETİCİLERE YANSIYACAK”
Üretim gücümüzü korumamız lazım. Türkiye’nin özellikle iklimlendirme önünde fırsatlar var firmaları yaşatmamız lazım. Yıllarca Türkiye’nin jeopolitik avantajından bahsettik. 3 saatte büyük bir coğrafyaya erişebiliyorduk. Lojistik maliyetleri açısından kadar avantajlı değildik. Uzak doğudan Avrupa ya lojistik maliyeti çok arttı ve 3 bin dolardan 15 bin dolara çıktı ve dengeler alt üst oldu. Uzakdoğu’ya Çin’e karşı lojistik maliyeti açısından da avantajımız oluştu. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım. Üstelik iklimlendirme sektörünün katma değeri yüksek, kg başına ihracat 4,6 dolardan, 5,2 dolara çıktı.
“50 BİN DOLARLIK MALIN OLDUĞU TIR ÇİN’DEN 15 BİN DOLARA GELİYOR”
Örneğin içi 50 bin dolar olan bir TIR'ın Çin’den gelişi 15 bin dolara çıktı. Yani yüzde 30 lojistik maliyeti biniyor. Bununla birlikte Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı ambargolar var. Ancak Rusya tarafından yoğun talep geliyor. Savaşın bir an önce bitmesini temenni ediyoruz ama ambargo süreci uzayacak gibi. Altyapımızı iyi hazırlarsak bu Rusya dan gelen talepleri karşılayabiliriz. Rusya ve Ukrayna’nın ithalatı içinde bizim payımız yüksek. Ayrıca savaş sonrasında durağanlık dönemi bekliyorum. Rusya’nın ithalatı içinde yüzde 1,8 olan payımızı 7-8 kat artırabiliriz. Bunun için de kapasitemizi artırmamız lazım. Rusya tedarik zincirinde yeni strateji gerçekleştirecektir. Uzun vadede Rusya iklimlendirme sektörü ithalatından aldığımız payı yüzde 10 seviyesine çıkarırız. Rusya tek başına Afrika kıtasının toplam iklimlendirme ithalatından daha fazla ithalat yapıyor. İklimlendirme sistemleri enerjiyi yoğun şekilde tüketiyoruz ve aşağı yukarı toplam enerji tüketiminin yüzde 50’si oranında enerjiyi iklimlendirme cihazları üretiyor. Enerji performansı yüksek olan ürünlere doğru geçiş var. AB eko diyazn kriteri sürekli değiştiriyor. Bu noktada yeni yatırımlar yapmamız gerekiyor. Bununla birlikte iklimlendirme sistemlerinde verimli sistem kullanılmasına yönelik de devletin teşvik vermesi lazım.
“YATIRIM AMAÇLI GELECEK YABANCI SERMAYELİ KURULUŞLAR VAR”
Yatırım amaçlı gelecek yabancı sermayeli kuruluşlar var. Sanayicilerimiz her noktada yatırım aşamasında. Altyapıyı hazırlarsak yabancı sermaye de gelir. Avrupa, Çin’den tedarik zincirini değiştirmeye başladı. Ülke olarak karbon emisyonlarımızı düşürürsek, altyapı hazırlamış oluruz. Sektör açısından baktığımızda, her ne kadar yapım işi ihalelerinde yerli malı kullanımı konusu var. Mal değil, yapım işinden bahsediyorum. Yönetmelik çıkmış olsa bile sistem kullanılmıyor. Kamu bina ihalelerinde yerli malı kullanımı zorunluluğunun yaptırım haline getirilmesi gerekiyor. Yerli üretimi en güzel teşvik edecek mekanizma budur. Günümüzde üretici olarak iç pazarda üretim ölçeğiniz ne kadar büyük ise global pazarda da rekabet açısından o güçlüsünüz. Bugün mevzuata rağmen yapım işlerinde hâlen ithal ürünler kullanılıyor. Çıkan mevzuatın yakından takip edilerek hesap sorulması lazım. Sistem mevcut durumda bir şekilde tıkanıyor.
Taahhüdü gerçekleşmemiş ihracatın parası soruluyor
SİNAN AKSU - ISIMEK MAKİNA KAZAN İNŞ. SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. GENEL MÜDÜRÜ
ISIMEK olarak, basınçlı kaplar ve ısı cihazı üretimi yapıyoruz. Genellikle sanayi yatırım malları üzerine üretim yapıyoruz. Ekonominin gelişmesi doğrudan bizim işimize yansıyor. Doğal olarak reel sektörde herkesin yaşadığı sorunlar bizi de etkiliyor. Bu kapsamda öne çıkan sorular ise emtia fiyatındaki değişim ile kurdaki oynaklık olarak görüyoruz. Biomas, doğal gaz vs. yakıtlar ile çalışan Kızgın yağ, kızgın su, buhar kazanları üretiyoruz. Ciromuzda yurt içi ve yurt dışı pazar paylarının eşit olduğunu söyleyebilirim. Hem emtia fiyatındaki artış hem de kurdaki belirsizlik özellikle proje bazlı çalışmalarımızı etkiliyor. Güncel fiyatlarla ve güncel koşullarda yaptığımız anlaşmalar 2 ay sonra geçersiz kalıyor. Yanı sıra nitelikli ve niteliksiz eleman bulma konusunda da güçlük çekiyoruz.
“FİYATLAR DEĞİŞTİĞİ ORTAMDA İŞ YAPMAK ZOR”
Sözleşmeyi kamuyla da yapsanız özel sektörle de yapsanız fiyatlama sabit kalıyor. Örneğin 100 bin Euro ihracat bağlantısı yaptığımız bir projede, emtia fiyatı 1000 dolardan 1400 dolara çıktı. Fiyatların bu şekilde sürekli değiştiği ortamda iş yapmak da zor kar etmek de. Yani işi bitirdiğimizde kâr filan kalmıyor, sadece portföyümüze referans eklemiş oluyoruz. Bu şekilde yapılan iş modeli çok tehlikeli boyutlarda, maliyeti karşılayamıyoruz bazen. Benzer sıkıntı, bizim hizmet aldığımız yerler için de geçerli aslında. Bu aralar sermaye ihtiyacımız fazla yok. Kamu bankaları aracılığıyla piyasaya kredi veriliyor, biz de temin ediyoruz firma olarak. Yeni yatırım olduğunda kaynağa ihtiyacımız oluşuyor, bu kredileri halen kullanmaya devam ediyoruz. Ukrayna’daki 3 projemizden biri iptal oldu, ikisi devam ediyor. Karşılıklı görüşmelerimiz sürüyor. Ödeme ile ilgili hiç sıkıntı olmadı, hatta önceden yapılmıştı ödemeler. imalata devam etmemiz yönünde talimat aldık. Özellikle Rusya’nın çekildiği bölgelerden talep geldi. İhraç edilen malın parasının getirilmesine kadar sorunlar yaşıyoruz vergi dairesiyle. Sıkıntılarımız var ama bir şekilde aşıyoruz. Sanayicilerimiz sıkıntılarla mücadele konusunda yetenekli ancak Vergi Dairesi daha taahhüdü gerçekleşmemiş ihracatub parasını soruyor, KDV iadelerini almak 1 yılı buluyor.