“Arabuluculuk ve tahkim Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirecek”

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar, finans, enerji gibi alanların da bulunduğu 10 dalda Türkiye'de arabuluculuk sisteminde ihtisaslaşmaya gidileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Arabuluculuk ve tahkim Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirecek”

Hüseyin GÖKÇE

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar, kısa süre önce yürürlüğe giren Singapur Sözleşmesi’nin, Türkiye’de arabuluculuk sisteminin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım olduğunu söyledi. Öztatar, finans, enerji gibi alanların da bulunduğu 10 dalda ihtisaslaşmaya gidileceğini söyledi. Yatırımcının arabulucuklukla çözülemeyen sorununu tahkim yoluyla da yargıya gitmeden çözebileceğine işaret etti. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nda öngörülen reformların, Türkiye’yi yabancı ve yerli yatırımcılar açısından cazibe merkezi haline getireceğini söyledi. Resmi Gazete’de 11 Mart’ta yayımlanarak onaylanan Singapur Sözleşmesi’nin arabuluculuğun geliştirilmesi konusunda çok önemli bir adım olduğunu kaydeden Öztatar, bu kapsamda herhangi bir ülkede alınan kararın Türkiye’de, Türkiye’de alınan bir kararın da ilgili ülkede icra edilebileceğini bildirdi. Hakan Öztatar aralarında finans, enerji gibi alanların da olduğu toplam 10 dalda ihtisaslaşmaya ağırlık verileceğini kaydetti.

Yatırımların artırılması konusunda yargı alanında yapılması öngörülen düzenlemelerden bahsedebilir misiniz?

Türkiye’nin yatırımlar için cazibe merkezi haline getirilmesi konusunda çalışmalarımız sürüyor. Son yıllarda yaşanan toplumsal gelişim, teknolojik imkanlardaki artış, beraberinde hak arama bilincinin gelişmesini de sağladı. Buna bağlı olarak, uyuşmazlık ve dava sayılarında da artışlar yaşandı. Gelinen noktada baktığımızda uyuşmazlığın büyük bölümünün ekonomiyle ilgili olduğunu görüyoruz. Bunlar da doğal olarak hem yerli hem de yabancı yatırımcıların, yatırım reflekslerini etkiliyor. Yatırımcılar herhangi bir uyuşmazlıkla karşılaştıklarında, bunun bir an önce çözülmesini istiyorlar. Çözülemeyen uyuşmazlıklar da yatırımın durması anlamına geliyor.

Yabancı sermaye, yargı sisteminin hangi unsurlarına bakıyor?

Yabancı yatırımcı bir ülkeye yatırım yapmaya karar vermeden önce, o ülkedeki hukuk sistemini inceliyor. Yarın bir uyuşmazlık çıktığında başına gelebilecekleri öngörmek istiyor, risk analizi yapıyor.

Bu sadece yabancı yatırımcılar için değil, bizim Türk iş insanları için de geçerli.

Bu noktada nasıl bir güvence sağlanması öngörülüyor?

İnsanlar sorunlarının hızlı çözülmesini ve mümkünse de yargı sistemi dışında çözülmesini istiyorlar. Bu aşamada da arabuluculuk ve tahkim olmak üzerde iki unsur öne çıkıyor.

Tahkim ve arabuluculuk hangi yönleriyle yatırımcının tercihini etkiliyor?

Yabancı yatırımcı, bir ülkede tahkim sistemi olduğunu görünce rahatlıyor. Yarın bir uyuşmazlık olduğunda hakeme gidebileceğini biliyor. Veya daha sözleşmesini yaparken tahkim maddesini koyuyor ve tahkim yerini de belirliyor. Arabuluculuk sistemi konusunda yakın zamanda değişiklikler yapıldı zaten… Evet, ticari davalarda yabancılık unsuru taşısa bile arabuluculuk dava şartı haline geldi. Yabancı sermaye gelip yatırım yaptığında, sorun yaşarsa mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurması zorunlu. Böylesine başvuruda sorun 8 hafta içinde çözülebiliyor. Bunun süre yanında bir diğer avantajı ise sorunun gizlilik içinde çözülmesi. Ticari sırlar, telif hakları gibi unsunlar güvence altında. Bizim ayrıca, tahkim ile arabuluculuğu birleştiren Med-Arb projemiz var. Arabulucuya gidenler eğer sorunu burada çözemezse, tahkime gidiyorlar. Yani en fazla 5 ay içinde sorunlarını çözüme kavuşturuyorlar.

Bunların uluslararası geçerliliğinde, Singapur Sözleşmesi ile hangi noktaya geldik?

Bu, reformun önemli parçalarından birisi olarak nitelendirebileceğimiz bir düzenleme. Bunun yürürlüğe girmesi, arabuluculuk sistemi için gerçekten büyük önem taşıyor. Türkiye’nin New York Konvansiyonu yanı sıra Singapur Sözleşmesi’ni de taraf olarak kabul etmesi, yabancı yatırımcı olarak çok önemli bir konu.

10 alanda uzman arabulucu yetiştirilecek

Bu alanda bir paket programdan bahsediyoruz aslında. Şu an Türkiye’de 235 arabuluculuk merkezimiz var. Bu merkezlerle İstanbul Tahkim Merkezi arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. Yaklaşık 400 arkadaşımıza tahkim hakem eğitimi veriyoruz. Şu anda uzmanlık eğitimlerine başlıyoruz. Toplam 10 alanda uzman arabulucular olacak. Bunlar; banka ve finans, sigorta, inşaat, sağlık, fikri ve sınai haklar, enerji, spor. Yani arabulucular konulara taraflar kadar hakim olacak. Arabuluculuk merkezlerimizde ayrıca uzman bilirkişi listelerimiz olacak. Oldu da arabuluculuk merkezinde sorun çözülmezse yabancı yatırımcı yine endişelenmeyecek.

Yerli de arabuluculuk sistemini kullanacak

Tabii ki yerli yatırımcılar da herhangi bir sorunla karşılaşmaları halinde sorunlarını arabuluculuk yoluyla çözebilecekler. Biz şimdi arabulucuları hakem olarak da yetiştiriyoruz. Aslında bu çalışmalarımız yerli yatırımcılar için de büyük bir reform niteliği taşıyor.

Hakimler de ihtisas sahibi olacak

Yabancı yatırımların yoğunlaştığı alanlarda, yani yabancı yatırımcının arabuluculuk ve tahkimi tercih etmediği noktalarda ise ihtisaslaşmış mahkemeler olacak. İnsanlar, bu durumda da karşısında ihtisaslaşmış bir hakim ister. Yavaş yavaş hakimlerimizin ihtisaslaşması da arabuluculuk ve tahkimi tercih etmeyip mahkemeye giden iş insanları için de ihtisaslaşmış yargı sağladığında ayrı bir güvence duyacak.

Sektör Haberleri